..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsandaki gerçek güzelliði ancak yaþlandýkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yerler > Kâmuran Esen




3 Ocak 2005
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi  
Kâmuran Esen
Anadolu'nun saklý güzelliklerinden biri Mudurnu.......


:FEAA:
Anadolu’nun güzellikleri, güzel beldeleri ; yurdumuzun çeþitli yerlerine serpiþtirilmiþ ve hatta bazýlarý adeta gizlenmiþ gibidir. Bu güzelliklerin her biri, keþfedilmeyi bekleyen yer altý zenginliklerine benzer. Onlar size gelemezler, sizin kendilerine gitmenizi beklerler. Ýþte bu güzel beldelerden biri de þirin beldemiz Mudurnu’dur.

Yolunuz güzel yurdumuzun Batý Karadeniz Bölgesi’ne düþtüðünde ve Bolu’da mola verdiðinizde; ormanlar arasýnda kývrýlarak uzanan yolda 50 km daha ilerlerseniz, önce Mudurnu Ovasýna sonra da þirin beldemiz Mudurnu ‘ ya gelirsiniz. Ýlçeye girdiðinizde; Hisar ve Þehriman Tepesi, yükseklerden “ hoþgeldiniz ” der size. Serin ve ferah bir çam kokusunun ciðerlerinize dolduðunu hissedersiniz.

Mudurnu Deresi, ilçeyi sanki ortadan ikiye bölmüþtür. Mudurnu Deresi’ne attýðýnýz bir pusulanýn, Karadeniz’in karanlýk sularýna karýþacaðýndan emin olabilirsiniz. Pusulanýz, önce Sakarya Nehri’ne karýþacak, boz bulanýk suyun içinde Karadeniz’e doðru koþacaktýr.

Mudurnu’da görebileceðiniz doðal güzellikler, eðlenip dinlenebileceðiniz mesire yerleri vardýr. Abant ve Mudurnu sýradaðlarý arasýnda yer alan oval biçimli bir çukurluk içinde yer alan Abant Gölü, size sadece 18 km uzaklýktadýr. Kuzeye baktýðýnýzda, baharda bile doruklarýnda kar bulunan Abant Daðlarýný görürsünüz. Mudurnu - Akyazý yolu üzerinde bulunan Karamurat Gölü ise 35 km uzaklýkta, sessiz ve durgun þekilde, üç tarafýný daðlara yaslamýþ, kaynak sularýyla beslenerek yaþamýný sürdürmektedir. Doða harikasý Sülük Gölü, Mudurnu - Akyazý yoluna 9 km uzaklýktadýr. Üç tarafý dik yamaçla çevrilmiþ, üzeri yeþillikler ve bir çok aðaç türüyle çevrelenmiþ, kendine özgü bitki çeþitlerini yaþatmaya devam etmektedir.

Ýlçemiz; bir yanda ormaný, bir yanda tarihi evleri, diðer yanda 1300’lü yýllardan kalma tarihi eserleri ile size gülümser. Bunlara bir de insanýmýzýn güler yüzünün, sýcaklýðýnýn, ilgisinin yansýdýðýný gördüðünüzde ve hissettiðinizde; ne kadar doðru bir yerde olduðunuzu hemen anlarsýnýz.

Mudurnu’da ne deniz ikliminin tipik etkileri ne de Ýç Anadolu’nun tam karasal iklimi görülmediðinden; her iki iklim arasýnda bir geçiþ alanýdýr. Buraya geldiðinizde eðer mevsim yazsa, sýcaktan bunalmaz; serinleyecek rüzgârlý bir mekân, sizi ferahlatacak bir aðaç gölgesi bulabilirsiniz. Eðer geliþiniz kýþa rastladýysa; mevsimin soðuðunu, karýný burada bulabilirsiniz. Gündüz ile gece, sabah ile akþam arasýndaki sýcaklýk farký oldukça fazladýr. Unutmayýn ki, Mudurnu’da denizden 840 m yüksektesiniz . Bir ovada deðil, bir yayladasýnýz.

Þehri çevreleyen tepelerin hemen eteklerinde baþlar orman. Baþta sarýçam, karaçam, kýzýlçam, ardýç, göknar, meþe, kayýn, gürgen olmak üzere; orman kavaðý, kýzýlaðaç, çýnar, karaaðaç ve kestane aðaçlarý, yeþil bir halý kaplar her yaný.

Diyelim ki, þirin beldemiz Mudurnu’ya doðru yol alýyorsunuz ve ilçemizin gezilecek, görülecek yerlerini bilmiyorsunuz. Þimdi biz sizi Mudurnu giriþinde karþýlayacak, sizi adým adým gezdirecek, ilçemizi tanýmanýza yardýmcý olacaðýz.

Arabanýza ya da otobüse bindiniz; Bolu’ yu geride býrakarak yemyeþil bir vadide kâh kývrýlarak, kâh alçalýp yükselerek Mudurnu’ya doðru yol alýyorsunuz. Yol boyunca mis gibi reçine kokan çam aðaçlarý hiç yalnýz býrakmaz sizi. Onlarýn bittiði yerde; kýzýlcýk, meþe, kavak, ardýç, alýç, yabani erik aðaçlarý arkadaþ olur size.Tepe Karakolu’ndan iniyor, Mudurnu Ovasý’nda ilerliyorsunuz. Abant Sapaðý’ný geçip, Mudurnu’ya 6 km uzaklýktaki Karataþ Köyü Sapaðýný gördüðünüzde, Mudurnu’ya artýk geldiniz sayýlýr. Çünkü sapaðý geçtikten hemen sonra, ilçe merkezi sýnýrýna( mücavir alana) girmiþ oluyorsunuz.

Az ilerleyince Dibek Haný Mahallesi’ne gelir, sol tarafýnýza baktýðýnýzda Mudurnu Saray Helvasý Tesislerini görürsünüz. Çok eksi yýllarda saraylara kadar girme baþarýsýný göstermiþ dünyaca meþhur helvanýn birkaç çeþidini burada tadabilirsiniz.Tesislerin giriþinde Fabrika Satýþ Maðazasý var çünkü. Mudurnu Saray Helvasý Tesisleri’nden hemen sonra Sanayi Çarþýsý var. Siz helvanýzý yerken, sizi ta uzaklardan buraya kadar getiren arabanýzýn bakýmý yaptýrabilir ve böylece güvenle yolunuza devam edebilirsiniz.

40- 50 m sonra ise saðda Masstaþ Suntalam Fabrikasýný , hemen sonra ise Mudurnu Spor Tesislerini görürsünüz. Spor tesislerinin hemen yanýndaki Gölet’te mola verebilir, suni gölün kenarýnda piknik yapabilirsiniz.Gölet’ten ayrýlýp Mudurnu istikametine doðru birkaç dakika ilerlediðinizde; Nallýhan, Ankara, Göynük, Taþkesti, Adapazarý Sapaðýna gelirsiniz .Sol tarafta Ünsal Otel’i göreceksiniz. Konaklamaya uygun, temiz, manzarasý güzel bir otel.

Otelden ayrýldýktan hemen sonra saðda Mudurnu Tavukçuluk Ýþletmesi’ni görürsünüz. Sonra da solda Mudurnu Spor Tesisleri vardýr .Tesisleri geçince, hafif dikleþen yolda ilerken saðda 15 oda ve 35 yataklý, sivil mimarý örneði bir yapý olan Yarýþkaþý Hotel “ merhaba ” der size. Ýþte ilk duraðýnýza geldiniz. Daha çok yöresel yemek aðýrlýklýdýr bu konak. Tarhana çorbasý, oðmaç çorbasý, kaþýksapý, kaþ kebabý, tavuk göveç, kabaklý gözleme, Mudurnu Baklavasý, tepme helva, erik hoþafý, korava þurubu, yayýk ayraný gibi....Konakta; Bolu ve Mudurnu ’yu tanýtan çeþitli kitaplar, dergiler, broþürler bulabilirsiniz.

Yarýþkaþý Konaðý’nda, Mudurnu Kadýnlarýnýn el emeði – göz nuru olan eliþlerini görebilir, sevdiklerinize ve yakýnlarýnýza Mudurnu hatýrasý hediyelik eþyalar alabilirsiniz. Yöresel bebekler, iðne oyalý fularlar- yemeniler, el dokumasý bezlerden yapýlmýþ örtüler – elbiseler – keseler vs.....Ayrýca Mudurnu tarhanasý, Mudurnu Pestili, Mudurnu Reçeli gibi yiyecekleri de burada bulabilir, satýn alabilirsiniz.

Yarýþ kaþý Konaðý’nýn ferah iç görünümü, Abant Daðlarý’na hakim manzarasý, konak çalýþanlarýnýn sýcak ilgisi; burada konaklamanýz için birçok sebepten birkaçýdýr sadece. Mudurnu’nun çam kokulu, temiz havasýna, sessiz akan bir ýrmak gibi sakinliði eklenince; kendinizi hem dinlenmiþ hem de dinçleþmiþ hissedersiniz.Yarýþ Kaþý Konaðýnýn bir cephesi Þeyh – ül Ýmran Tepesi’ne bakar. Bu tepede Þey – ül Ýmran’ýn türbesi vardýr. Her mevsim güzel bir görünüme sahip olan Mudurnu Ormanlarýnýn, kasaba ile nasýl içiçe olduðunu, konaðýn penceresinden gözlemleyebilirsiniz. Þeyh- ül Ýmran Tepesi’nde geceleri, sabaha kadar yanýp duran bir ýþýk, sanki ev sahipliði yapar size. Mudurnu insanýnýn sýcaklýðýný, konuk severliðini üstlenmiþ gibi, güneþin ýþýklarý kasabaya vurana dek yanar durur.

Yarýþkaþý Konaðý’nda ayrýlýp bir - iki dakika yol aldýðýnýzda, bir viraja gelirsiniz. Ýþte bu virajýn devamýndadýr Mudurnu’nun merkezi. Dar ve derince bir vadide gizlenmiþ bir çiçek gibidir. Dikkat etmeyince görünmeyecek, büyük þehirlerin kalabalýðýndan uzaklaþmayýnca varlýðýndan haberiniz olmayacak saklý bir kent gibi....Sol tarafta Kaymakamlýk Lojmanýný gördüðünüzde, ince uzun bir alana sýkýþmýþ þirin bir kasaba olan Mudurnu iyice beliriverir. Giyindikleri çam, meþe, kýzýlcýk aðaçlarý, yer yer maki türü bitkileriyle yemyeþil tepeler gülümseyiverir size. Lojmaný geçer geçmez, saðda Aðaçlarbaþý Nargile Kahvesi’ni görürüsünüz. Dinlenmek, çay, kahve veya nargile içmek için düzenlenmiþ bir mekândýr burasý. Hemen yanýnda da Aðaçlarbaþý Camii vardýr.

Nargile Kahvesinden ayrýlýr, þehir merkezine doðru ilerlesiniz.Yol alýrken, saðýnýzda – solunuzda – karþýnýzda göreceðiniz tarihi evler hemen dikkatinizi çeker. Hele hele bakýmý yapýlanlar, beyaz boya ile yüzü aydýnlanmýþ olan Mudurnu evleri, konuklarý karþýlamaya hazýr güler yüzlü ev sahibi gibi gülümser size. Çatýlarý kiremitli, balkonu ahþap oymalarla iþlenmiþ, pencereleri örme perdelerle süslenmiþ evler; sizi yýllar öncesine götürür. Yaþayan tarih olan bu evlerde, bugüne kadar kimlerin yaþadýðýný; bu evlerin kimbilir hangi acýlara, üzüntülere, sevinç ve mutluluklara tanýklýk yaptýðýný düþünürsünüz.

Þehir merkezine az bir mesafe kala sol tarafta, yeni yapýlmýþ, ahþap bir küçük ev görürüsünüz . Bu þirin yapý, Turizm Bürosudur. Tahminen seksen yüz metre sonra Atatürk Heykeli çýkar karþýnýza. Ýþte þimdi tam þehrin merkezindesiniz. Þehir merkezinde kütük bir ev vardýr . Halk arasýnda “ Küçük ev ” diye adlandýrýlan bu ev, Mudurnu Belediyesi Sanat Evi’dir. Mudurnu’yu daha iyi tanýmak isterseniz, bu eve mutlaka girmeli; üretken Mudurnu Kadýnýnýn elinden çýkan el iþlerini görmelisiniz. Anahtarlýklar, keseler, çantalar, çeþitli örtüler, yemeniler, fularlar, üçetekler, çeþitli ahþap eþyalar, sepetler; bunlardan baþka aklýnýza gelebilecek hemen her türlü el iþi vardýr burada.

Sanat Evi’nin hemen karþýsýnda, restorasyon çalýþmasý henüz tamamlanmýþ Kazanlar Evi, mutlaka dikkatinizi çekecektir. Bu evin birkaç metre ötesinde ise, 2002 yýlýnda restore edilen Hacý Abdullahlar Konaðý vardýr. Konaðýn þirin, bakýmlý bir bahçesi var. Bir tarafta antika küp, bir tarafta heybe, kalbur; çeþit çeþit ve renk renk çiçeklerle, çok güzel bir görüntü oluþturuyor. Bahçesinde, yaz mevsiminde açýk, kýþýn kapatýlarak hizmet veren, çay bahçesi görünümünde güzel bir bölümü var. Bu bölümün hemen yanýnda, içine þýrýl þýrýl akan küçük bir þelalesiyle sizi dinlendiren havuzu görürsünüz. Burada; su sesine karýþan kuþ cývýltýlarýný, bülbüllerin ötüþünü dinlerken içilen kahvenin, çayýn tadý gerçekten baþka. Saðda solda tarihi evler, onarýlmayý beklemekte ve sanki Hacý Abdullahlar Konaðý’na özenmekte. Ne diyelim, darýsý onlarýn baþýna.

Konaðýn üst katýna çýktýðýnýzda ve pencereden baktýðýnýzda, karþýnýzda yemyeþil daðlarý görürsünüz. Ayrýca, dar bir alan sýkýþmýþ Mudurnu’nun, o güzelim evleri karþýnýzdadýr. Konak, zemin katla birlikte üç katlý. Pencereler, tavanlar, gömme dolaplar, gardýroplar; hep ahþap oyma ve süslemeli. Salonlarda bulunan ve eliþi döþemelerle bezenmiþ sedirler, sýcak bir görünüm kazandýrmýþ konaða. Perdeler yerli dokumalardan yapýlmýþ, uçlarý dantellerle süslenmiþ.Yöresel yemekler, ýzgara çeþitleri ve aperatifler ve daha birçok yiyecek türleriyle; onlarca konuðu her an aðýrlamaya hazýrdýr bu konak.

Konak; temiz, bakýmlý, sýcak bir görünüme sahip.Ý nsan kendini evindeymiþ gibi hissediyor burada.Yerlerde antika halýlar, kilimler, el dokumasý kumaþtan yapýlmýþ yatak örtüleri; ibrikler, yedekler, gaz lâmbalarý, size eski dönemleri hatýrlatýr. Kanaviçe iþli minderler, sedir örtüleri; anneannelerinizi, babaannelerinizi ve onlarýn hamarat ellerini, tatlý dillerini, güler yüzlerini hatýrlatýr.

Konaktan çýkar, çarþýya gelirsiniz. Baktýðýnýz her tarafta, tarihten bir iz, bir ses bulabilirsiniz.Tarihi taþ binalar, eski ahþap evler, restoresi yapýlan ve yapýlmayý bekleyen çok sayýda ev görürsünüz. Mudurnu halký güler yüzle bakar size. Ýlçeye gelen bir yabancý, hemen dikkati çeker. Çünkü Mudurnu’da herkes birbirini tanýr. Size bakan gözler, sizin konuk olduðunuzu hemen anlayan ve size yardýmcý olmak isteyen konuk sever Mudurnulular’dýr. Bu gözlerden ve yüzlerden hiç rahatsýz olmayýn. Karnýnýz mý acýktý? Yemek yiyecek bir yer bulmak hiç zor deðil. Mudurnu’nun her mekâný size çok yakýndýr çünkü. En uzak yer size, - yürüyerek - yirmi dakikadýr. Þehrin merkezinde kebapçýlar, lokantalar var. Ayrýca konaklarda , isterseniz yöresel yemekler yiyebilir, isterseniz ýzgara türü yiyecekler isteyebilirsiniz.

Eðer yemek deðil de çay molasý vermek isterseniz, Atatürk Heykelinin arka tarafýnda kalan Aile Çay Bahçesi’ne gidebilirsiniz. Çay Bahçesi’nden çýkýp Mudurnu Deresi’ne iner, köprüden geçip saða dönerek ilerlerlesiniz. Bu yol üzerinde bakýmý ve onarýmý yapýlmýþ evler, konaklar görürsünüz. Derken Keyvanlar Konaðý’na gelirsiniz. Çam ve meyve aðaçlarýnýn gölgelediði bahçesinde yorgunluðunuzu dinlendirir, konaðýn öyküsünü de bu arada dinleyebilirsiniz. Ali Baba tarafýndan 1860 yýlýnda yaptýrýlmýþ olan 3 katlý bu konak; yakýn geçmiþte restore edilerek otel olarak hizmete sunulmuþtur. Keyvanlar Konaðý’nda sedirli odalar, dolap içlerine gizlenmiþ banyolar, ahþap oymalý pencereler ve tavanlar, el dokumasý perdeler; konaða ayrý bir güzellik verir.

Keyvanlar Konaðý, zemin katla beraber dört katlý. Gerçekten bir konak görünümünde. Heybetli bir görüntüsü var. Alt katta resepsiyon, þömineli bir oda, yemek salonu var. Duvarlar çok güzel tablolarla, el iþi eþyalarla süslenmiþ. Her katýnda büyükçe bir salon bulunuyor.Yüksek tavanlar, dönmeli sedirler, iþlemeli tavanlar; konaða bir ayrýcalýk veriyor.

Burada hem yöresel yemekler, hem çeþitli ýzgara türlerinden yiyebilirsiniz. Özellikle Kaþýk Sapý ve tatlý olarak da Mudurnu Baklavasýný öneririz. Bahçesindeki yaþlý aðaçlarýn gölgelediði bu konak, sessiz ve sakin bir sokakta. Gece; hemen yanýnda akan, yýllar önce ýslah edilen Mudurnu Deresi’nin þýrýltýsý sizi dinlendirir.

Keyvanlar Konaðý’nda; çeþitli yöresel el sanatlarý ürünleri satýlmaktadýr.Yöreyi tanýtan kitaplar, broþürler; size çok yardýmcý olacaktýr. Konaðýn büyükçe bir bahçesi var. Bahçede ise bir kuyu. Ýlk bahar ve yaz mevsiminde; bahçesindeki çeþitli çiçekler ve güller konaðý süslüyor. Bu konak, yanýndaki eski ve restoresi henüz yapýlmamýþ diðer evlere caka satar gibi duruyor. Kimbilir, diðer evlerin de kendisine benzemesini bekliyor. Ah! Dili olsa da bir konuþsa.

Keyvanlar Konaðý’ndan sonra dere boyunu güneye doðru takip ettiðinizde, Yýldýrým Bayezýd Hamamýnýn, müze haline getirilen “ Belediye Kültür Evi ” olarak hizmet veren bölümünü gezebilirsiniz. Burada antika eserler sergilenmekte, bir bölümü ise cafe olarak hizmet vermektedir. Belediye Kültür Evinden çýkýp dere kenarýna iner, derenin yukarý kýsmýna doðru ilerlerseniz, Kanuni Sulatan Süleyman Camii’ni, hemen yanýnda da Filibeli Hacý Tevfik Efendi’ nin de yattýðý türbeyi görebilirsiniz. Caminin karþýsýnda, olan heybetiyle Armutçular Konaðý hemen dikkatini çekecektir.

Armutçular Konaðý’ndan ayrýlýp ana caddeye çýkarsýnýz.Yukarýya doðru ilerlediðinizde, sol taraftaki tepede yükselen ve 2000 yýlýnda restore edilen Saat Kulesini görürsünüz. Halk arasýnda “ Büyük Cami ” diye ifade edilen Yýldýrým Bayezýt Camii’nin hemen arkasýnda , ana caddeden saða sapýlan yolda ilerlerseniz, dere kenarýndaki Haytalar Konaðý’na varýrsýnýz. Yakýnda restore edilecek olan bu konak, ne kadar eski ve þimdilik bakýmsýz olsa da; hemen ilginizi çekecektir.Tavan ve pencere süslemeleri, cumbalarý; yýllara inat, bugüne kadar varlýðýný sürdürebilmiþtir.Güzelliklerinden, özelliklerinden birçoðunu kaybetse de...

Demirciler Çarþýsý eski özeliðini kaybetmiþ olsa da, birkaç kiþinin çabalarýyla; Mudurnu el sanatlarýný yine de sunacaktýr size. Halk arasýnda “pat pat soba “ olarak tabir edilen sac sobalarý, bakýr ibrikleri, mangallarý, maltýzlarý, sinileri( bakýr tepsi), zincirleri, cezveleri, bakýr sahanlarý, nal, keser, kazma , kürek, kullep, bel ve daha pek çok ürünleri burada görebilirsiniz. Makineleþen çaða adeta kafa tutan, zenaatýný zar zor yaþatmaya çalýþan demirci esnafýnýn yaptýklarýnda; onlarýn mesleki bilgisini, görgüsünü, ustalýðýný hemen sezebilirsiniz.

Demirciler Çarþýsýndan biraz yukarý çýktýðýnýzda kendinizi Kapankaya Vadisi’nde bulursunuz. Bu vadiye adýný veren büyülü görüntülü iki kaya çýkar karþýnýza.Vadi boyunca ilerlediðinizde, Çoban Çeþmesi’ne varýrsýnýz. Çeþmenin baþýnda soluklanýrken, insanýn aklýna ister istemez; bu çeþmeden kimlerin su içtiði, kimbilir belki de hangi sevdalýlarýn uðrak yeri olduðu gelir.Yürümeye devam ettiðinizde, adeta ilçenin sembolü olmuþ Hisar Kalesi( Tepesi) ne ulaþýrsýnýz. Etrafýnýza þöyle bir baktýðýnýzda, Mudurnu’yu avcunuzun içinde hissedersiniz. Ýki daðýn arasýna gizlenmiþ, kývrýlarak akan Mudurnu Deresi’nin kenarýna uzanmýþ Mudurnu; utangaç bir kýz gibi gülümser size. Yemyeþil ve çiçeklerle süslenmiþ giysili bir kýz .

Kalenin alt kýsmýndan aþaðýya doðru indiðinizde, kalenin altýndaki Top Kulübesini görürsünüz. Bu kulübe, eski görüntüsüyle; dini bayramlarda ve ramazanlarda görevini yapmaya devam eden emektar, vefalý, yaþlý ve yorgun bir dostu hatýrlatýr insana.

Þeyh –ül Ýmran Tepesi’nden Mudurnu’nun görüntüsü, gerçekten çok güzeldir. Burada hem piknik yapabilir, Þeyh –ül Ýmran’ý ziyaret edebilir hem de ciðerlerinizi temiz hava ile doldurabilirsiniz. Bu tepenin tam karþýsýnda ise; Murat Karaaslan Baba türbesi vardýr.Yemyeþil ormanla kaplý daðýn eteðinde, orman yolunun kenarýnda mütevazi bir konaðý vardýr, bu büyük zatýn.

Karaaslan’dan inip, yorgunluk çýkarmak ve bir banyo almak için; ilçeye 5 km uzaklýktaki Babas Kaplýcasý’na gidebilirsiniz. Ýnþaatý henüz tamamlanmamýþ otel; onlarca kiþiyi aðýrlamak için son çalýþmalarýn tamamlanmasýný bekler gibidir. Kaplýcanýn çevresi, deðiþik bir arazi yapýsýna sahiptir. Kayalýklar, maðaralar, çeþitli aðaç ve çiçek türleriyle hemen ilginizi çeker.

Görmeniz ve mutlaka konaklayarak zevkini çýkarabileceðiniz bir mekân daha var. Esenkaya Köyü’ nde Deðirmenyeri ................ Deðirmenyeri Mudurnu’ ya 6 km, Abant’a 22 km uzaklýktadýr. Orman içi dað evlerinden oluþan bu tesis; resepsiyon ve 5 ahþap evden ibaret olup, 20 yatak kapasiteli. Adýný, bir zamanlar bu mekânda bulunan deðirmenden almýþtýr. Binalarýn hepsi ahþaptýr. Kýsmen de taþ malzeme kullanýlmýþtýr. Üç binada þömine bulunmaktadýr. Binalar kaloriferle ýsýtýlmaktadýr. Gördüðünüzde mutlaka çok beðeneceksiniz.

Beþ binanýn her biri, yapýmýnda kullanýlan malzemeden almýþtýr adýný. Kýzýlcýk Dað Evi, Ceviz Dað Evi, Fýndýk Dað Evi, Ihlamur Dað Evi, Akasya Daðevi.......Yýlýn her mevsiminde, çevreyle uyum içinde gülümsüyor insana bu binalar. Ýlkbahar ve yazda yeþillikler, sonbaharda sarýsýnýn dinlendirici görüntüsü , kýþýn da aðaçlara yüklenmiþ kar’ýn beyazlýðý içinde, her göreni kendine çekiyor. Hangi mevsimde gelirseniz gelin, Deðirmenyeri’ni çok sevecek, ayrýlmak istemeyeceksiniz.

Her bina; farklý ve güzel bir görüntüye sahip. Ayný gövdeye tutunmuþ, farklý renkte açmýþ çiçekleri andýrýyor bu güzel ahþap evler.Yerlere serilmiþ dokuma halý ve kilimler, eski lâmbalar, bakýr eþyalar, kanaviçe iþlemeli- örme perdeler; hem sýcak hem de büyülü bir hava veriyor. Ahþap malzemeden yapýlmýþ oturma gruplarý, masa ve sandalyeleri; bina ve çevre ile güzel bir ahenk oluþturmuþ. Binalarýn giriþindeki verandalar, insaný burada doðaya karþý oturmaya, bir yandan da çay- kahve içmeye çaðýrýyor. Eminiz ki siz de ayný þeyleri hissedeceksiniz.

Deðirmenyeri’nin bahçesinde doðal yöntemlerle sebze ve meyve yetiþtiriliyor. Bahçe içersinden geçen kaynak suyu ile bir dere ve bir havuz oluþturulmuþ. Ve balýk besleniyor bu doðal kaynak suyunda. Ayrýca tavuk da besleniyor. Hele hel Deðirmenyerini'nin simgesi haline gelmiþ kocaman, sevimli köpek Miskin! Çekeceðiniz her fotoðraf karesine girebilmek için, sizden davet beklemeden koþup gelecektir. Havuzunda yetiþtirilen balýðý, doðal yöntemlerle beslenen tavuðun yumurtasýný; farklý ve sýcak olan bu mekânda yiyebilirsiniz. Ayrýca çeþitli ýzgaralar, salatalar, yöresel yemekler de . Deðirmenyeri bir aile iþletmesi. Güler yüz, sýcak ilgi, temizlik, hizmet; beklenen ve istenen düzeyde. Ýnsan burada kendini evindeymiþ gibi hissediyor.

Mudurnu’nun tüm güzelliklerini bir günde görebilmeniz biraz zor, hatta olanaksýz. O nedenle geldiðinizde Mudurnu’da konaklamalý, yukarýda sözü edilen yerleri görmeden gitmemelisiniz. Mudurnu’ ya gelin, konaklayýn. Çaðrý bizden; bu çaðrýya icabet etmek ise sizden ve sizin yararýnýza.......Mudurnu’da görüþmek üzere.

Biz hep Mudurnu’daydýk !
Þu an da Mudurnu’dayýz !
Sað oldukça
Hep Mudurnu’da kalacaðýz!



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: hocam ne yaptýnýz ? :))
Gönderen: asivemavi / ege/Türkiye
22 Ocak 2006
Þimdi kalkýp çoluk çocuk Mudurnu'ya gelmezmiyiz ? Hem öyle bir anlatmýþsýnýz ki...bir gün deðil, bir ay deðil, bir mevsim deðil 4 mevsim kalmamýz gerekecek...Üzgünüm hocam sonucuna katlanmanýz gerek... Bakýn ben hiç ege'nin masmavi suyunu,imbatlý akþamlarýný,buzlu bademlerini,uygarlýklar kurulup uygarlýklar yýkýlan tarihini,Mesir macununu,Kýrkaðaç kavununu,Aydýn incirini, Ýzmir üzümünü V.S...V.S... anlatýyormuyum? Yok Niye?Çünkü; artýk misafirlerde deðiþti.Artýk misafir bulduðunu deðil,umduðunu yiyen ve gezmeyi seven misafir...Aman hocam dikkatli yazýn bi daha...Hatta bu yazýyý kaldýrýn buradan :)) ...Yüreðinize saðlýk hocam bir arkeolog titizliðiyle gün ýþýðýna çýkardýðýnýz Mudurnu'muz da, mutlu,saðlýklý günler dileðimle sevgiyle ve sevgimle kalýn...

:: harika
Gönderen: ayse candan / Ýstanbul/Türkiye
14 Ocak 2005
Sayenizde bu soguk kýþ gününde içime sýcacýk birþeyler aktý okudukca gezdim dolaþtým çay içtim hatta konakladým bu güzel beldeyi herkesin görmesini isterim inþallah yazýnýzda buna vesile olur bence görmemek büyük bir kayýp haydi görenler görmiyenlere anlatsýn :))))))) yüreginize saglýk sizi seviyoruz...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kýzým Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
Ýstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcýk Deli miyim?
Öðretmenler Günü
Yeðenime Yaptýðým Peynirli Börek Tarifi
Biþim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirþeyi Olmayana / Ölüm...
Caný Sýkýlmak Nasýl Birþey?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.