"Yaratıcılık, beynimin en tuhaf köşelerinde saklanan, asla ödenmeyecek bir borçtur." – Dorothy Parker"

Üstü Kapalı Dertleşme

Bir gün sorular ve güvensizlik bildiren ünlem işaretleri kafamda fırıl fırıl dönerken dayanamayıp yazdığım bir yazı:

yazı resim

Farklılıklar mı sınırlar insanı? Yerli yerince verilemeyen tepkiler mi?
Bu gün hayatımda ilk defa dürüst olamadım ve bundan pişmanlık duymaktayım.
"Uygar Dobra" derdim kendime ama işin içine güvensizlikler girince muma dönmek de varmış meğer...
Ne uygar olabildim bu gün, ne de dobra...
Peki ne olacak bundan sonra?
Acaba üzüldüğüm şey tepkilerimi dürüstçe verememiş/yansıtamamış olmam mıdır, yoksa güvensizliklerim/farklılıklarım yüzünden dışlanma korkusu ya da sanısı mı?
Eğer dışlanmışsam bile bunu ben tepkilerimi dürüstçe verememekle mi yarattım, yoksa dışlamak beni dışlayanların karakterinde mi vardı?
Ya da ben mi dışlandığımı düşündüm? Gerçekte hiç de dışlanmamış mıydım acaba? ]

KİTAP İZLERİ

Çığırından Çıkmış Bir Dünya: Sosyal Sefaletin, Ekolojik Felaketin, Etik Yozlaşmanın Kökeni

Fikret Başkaya

Düzenin Çivisi Çıktığında: Kapitalizmin Büyük Yargılanması Fikret Başkaya, “Çığırından Çıkmış Bir Dünya” adlı eserinde sosyal, ekolojik ve ahlaki krizlerimizi tek bir kök nedene bağlıyor. Modern
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön