"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"
"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"
Masadaki iç karartıcı fakat emektar diye tahammül edilen siyah masa lamba-
sıyla (bazıları abajur da der) sıcacık bir vedadan sonra, ellerimizi arkamızda
birleştirip, -onbeş dakika sonra durakta olacak- halk otob
"Dün gece -Olağan Şüpheliler-i izledin mi?", "Oğuz Atay'ın günlüğünü
bitirdin mi?" gibi arka arkaya sorulmuş ve tartışma yaratmaya yönelik soru-
lara "Haydi çabuk,sonra konuşuruz" ortak yanıtını vermesine bak
Elleri, uzun süre hayatta bekletildiğinden belki buruş kırış; gözleri düşük voltajlı
avize ışığı solgunluğundaydı. Ayakları, -hastalıktanmış sonradan kadınlar söyledi-
tombul tombul, bacakları iki bacağımdan biraz in
İlkeli yazıdan uzak durmaya gayretli ve dürüst olabilmek için yazmak zorunda olan bir yazı yazıcı..
9 Eylül Maliye mezunuyum,çalışıyorum şu an... herkesler gibi...
İSTANBUL
İstenildiğinde düz-yazı gerektiğinde de şiirsel bir havada okunabilecek fonksiyonel yazılar.
Oğuz Atay' ı okuuyup ta yazar olak istememiş kaç kişi vardır? Ayrıca Ahmet hamdi, Salah birsel,M.Proust,A.Camus etkilendiklerimden
Bir arkadaşıma ilk yazılarımı okuttuğumda Faruk Ulay'ın İti' sini okumamı, seveceğimi söyledi. Okudum ve korkuyla sevdim. Ayrıca Orhan Duru'yla yazdıklarımın bir kardeşliği sözkonusu olabilir.
Mahir Ünsal Eriş
