"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"
"Yazarın özgürlüğü, yazdıklarının okurun aklını karıştırma özgürlüğüdür. Yoksa niye yazsın ki?" – Terry Pratchett"
NOT: Bu yazı; referandum öncesi Temmuz 2010 tarihinde yazılmıştır. Bugün yaşananlara baktığımızda, öngörülerin gerçekleştiğini görebiliriz. Bu nedenle, tekrar yayınlama gereği duyulmuştur.
REFERANDUM
Mevcut kurumun yerine daha gerici bir kurum getirilecekse, mevcut kurumu savunup, ama aynı zamanda daha ileri çözümleri savunmak devrimci bir tavırdır.
Kır çiçekleri, rengarenktir. Dünyayı renk cümbüşüyle doldururlar ve uyumludurlar, mutludurlar. Mutlu olurken, mutlu etmeye hazırdırlar. Belki de bundan dolayı değerlerini pek bilmeyiz. Çok kolay ulaşırız onlara. Ama unuttuğumuz ya da önemsemediğimiz yanları var. Kırılgan ve asilerdir. Asıl farkındalık kır çiçeklerine özgüdür. Güzellikleri sıcaktır. İçtendir. Ne ise o’durlar!
İşçi kökenliyim. Gündüz çalışıp gece okudum. Kuşağımın tipik özelliklerini taşıdığımı düşünüyorum.
Öyle bir kuşak ki, öncüllerinin gölgesinde kalmış, ardılları tarafından yok sayılmıştır. Onlar, 78'liler olarak bilinen, ancak bana göre yirminci yüzyılın son insanlık yükselişinin, son isyan kuşağıdır. Onlar, varoşların çocuklarıdır. Onlar, halkın içinden çıkmış, halkının sorunlarına yabancılaşmayanlardır.
Makale, öykü, şiir
Dünya edebiyatında iz bırakmış yazarlar. Özellikle Fransız ve Rus Edebiyatı. Türk Edebiyatından ise Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Muzaffer İzgü ve elbette Nazım Hikmet, Ahmet Arif.
Her okuduğum yazardan etkilendim. Belki, hepsinden birazım ya da yalnızca kendimim.
Kemal Tahir
