"Yarının ne getireceği belli olmaz, ama dün de bugün gibi bitmişti ve kimse şaşırmadı." - Douglas Adams"

İlk Karşılaşma

Asıl söylenmesi gerekenleri ertelememek gerek.

yazı resim

Mum ışığında aramak gibi sonsuzluğu…
Adımlayarak gelirken, yılsonunda, sonbaharın sonuna doğru görmek gibi onu…
Ve ilerlerken yılbaşına doğru koşar adımlarla kış başlangıcında beklemediğin bir anda sessiz bir İtalyan müziğiyle tatlı bir rüyanın varlığı içine girmek…
Ve derinliğine doğru süzülmek gibi…
… … … …
Hissetmek, mum ateşi titrediğinde…
Ve mum alevinin içinden çıktığında mısralaşmaz mı sözcükler kendi kendine?
O baktığında, bakamamak mı?
Çekingenliği hala atamamak gibi o baktıkça…
Ve bilememek, onun, seni gözlerinin iki kirpiği arasında resimleştirdiğini sen döndüğünde arkanı…
… … … … …
Zamkla zamklandığında dudakların, yani tam konuşurken söyleyememek gibi iki mısrayı!
İstediğinde o, ya da senden beklediğinde o veya arzuladığında o, kapatmak mıdır kendini?
Ve hala değişmediğini görmek…
… … … …
Geçen her zaman dilimi seni ona karşı yabancılaştırır mı?
Nasıl?

MUHAMMED AKBAŞ
] ]

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön