"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Görülen Budur...

Bu yazıda Türk Halkının yavaş yavaş içine düştüğü boşluk en sade haliyle işlenmeye çalışılmış

yazı resimYZ

Günlerdir düşünüyorum... Sürekli kafama taklılır durur, bazen midemin bulanıp, başımın döndüğü bile olmuştur düşünüdüğüm zaman...

"Ben neyim?..."

Sokakta yürüken, kimi zaman tarifini bile tanımalayamayacağım, çirkin huylu, canavar bakışlı insanlara rastlarım... Bazense yüreği dolu, sevgi dolu insanlara.. Eh nadir de olsa...

Peki, onlar onlar ise, ben kimim, neyim?

Sokakta birbirleriyle, öldüresiye kavga eden insanlar, Eğlenceleri, kanlı bilmecelere dönüştüren serseriler, holiganlar... Vur patlasın, çal oynasın peçete parçalayanlar...

Bir gün, sokakta yürürken sorumun cevabını nedense kolayca buldum...

Sevgisiz, saygısız, nefret dolu, boşluğunu yalancıların, riyakarların kapladığı dünyada, ben sevgi, saygı, hoşgörü doluysam eğer, BEN HİÇBİRŞEYMİŞİM...

Görülen budur...

KİTAP İZLERİ

Başka Yollar

Enis Batur

Enis Batur'un Zihin Labirentinde Bir Gezinti Türk edebiyatının en üretken ve sınır tanımayan kalemlerinden Enis Batur, okurunu bir kez daha kendi zihin coğrafyasının dolambaçlı patikalarında
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön