"Bugün hava güzel, ama yarın ne olacağı meçhul. Tıpkı bir kitabın son sayfası gibi..." - Umberto Eco"

Evlatlık Kadehler Meyhanesi

yazı resim

Tebdil i kıyafet kavgalara tutuştuk ki
Masamızdaki rakı kadehleri alicenaplığımızdan utanıp yüzünü karartmasın
Dilenciye bozuklarımızı vermedik çünkü
Şarapçı Adem bu gece piizsiz kalmasın
Yavrum uzat şişeyi yarine senin şahsi sakin
Gönlümün muhitindeki müptezel kenar alyuvarlarıdır bugün
Ve birtanem, meleğim humusu ellerinin avuçlarının içinde Gezdir ki
Boğazıma hüzünlü mevzuların yumruları ceset gibi takılmasın
Ben her gece senin resminle pazarlığa tutuşuyorum
Mezeleri bugün ben yapayım ellerimle sana diye
Ve her gece denizi gören muhakkak istanbul'a bağlı
Bir sınır semtinde kendimi asıyorum çingenelerin kalbine
Her akşam sana vermediğim çiçekler satıyorlar bana
Sabahları resmine demsiz çay dolduruyorum kendime rakı
İkimizde beyaz peynirin civarında buluşuyoruz sonra
Sonra tüm portakal bahçelerine delikanlı bir bakış atıyorum
Hepsi benden sıkılıp bardağına doluyorlar
Dudaklarını yaradanla münakaşaya tutuşuyorum
Dudakların dudaklarım oluyorlar
Derdime ortak oluyor akabinde olmayan meyhanelerde
Çakı gibi delikanlı dostlar
Rakı gibi serinkanlı kadınlar...

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön