"Yazmak, bir hayaleti kovalamak gibidir; yakaladığında ya yok olur ya da sana kendi hayaletini gösterir." — Neil Gaiman"

Büyüme Halleri (II)

Her taşın altından, /Ne yazık ki, /Ben çıkardım, / Neşet’e göre..

yazı resim

Dursun’un kızılcık sopası, /Günaydın derdi ilk ders,
Spor salonundaki yüzlere, /Giyinemeden..

Kabako derdik, /Belçikalı Salih’e,
Olmayan saçları yüzünden, /Birde horlamasaydı..

Yirmiyedi nolu odada, /Ayı Tamer yatardı,
Üstümdeki, /Yayları kırık yatağın,
Yaysız kalan kısmında..

O yüzden her gece, /Nefes almam zorlaşırdı,
Yatmasam ayakucumda..

Her gecenin üçünde, /Hortlaktan korkan Cengiz’di,
Almanyalı, /Üzerime battaniyesi ile düşen..

İtiraf ediyorum yine, /Bazı geceler,
Temel işerdi çöp kutusuna,
Bizim odada../Yakalanıncaya kadar..

Çilli Aydont bağırmıştı, /İstiklal Marşı’na hazırlanan,
Belediye Bando şefinin yerine, /Dikkat diye,
Yine kaçamamıştık..

Kantur asmıştı beni, /Etüt zamanı,
Yeşil tahtanın, /Gençliğe hitabesine..

Her taşın altından, /Ne yazık ki, /Ben çıkardım,
Neşet’e göre..

Altı yıldır, /Aynı Neşet, /Aynı takımla girdi derslere,
Aynı çarşafı açıp, /Aynı gözlüğü takıp,
Aynı sıfırı atarak bizlere..

Almanca hocama aşık olmuştum, /Tek kelime,
Almanca konuşamadan..

Ticaret Lisesinin kızları, /Evlilik muhasebesi yapardı,
Her öğlen ders çıkışı..

Yastık kavgası yoktu, /Havlu vardı yerine,
Etüt sonrası, /Girilmezdi yatakhaneye..

Ayakları kokardı Timuçin’in, /Oda no Ondörtte,
Nasıl dayanırdık bilemezsiniz..

Geceyarısı herkes, /Tuvalette buluşurdu, /Uyurgezer..

İtalyanca parçalar çalınırdı, /Tavandaki hoparlörden,
Herkes kapıya çıkardı, /İtalyanca anlarmış gibi..

Sinemaya kaçmanın keyfini, /Abdül’ün odasında çıkarırdık,
Boy boy sopalarla birlikte..

İç çamaşırımız parçalanmazsa, /Adam olmazdık hiçbir zaman,
Abdül’ün odasında..

Basit ve Fosit derdi hep, /Ne demekse,
Haklısınız hocam derdik..

Üçgenin iç açılarını, /Abdül’den öğrendim ilk kez,
Hep tek açıdan..

İtiraf ediyorum, /Bütün Basket Toplarını,
Neşet saklamıştır dolabına..

Hiç kız yoktu aramızda, /Yine de çalışmazdık..

Bir Kimya hocamız vardı, /
İki H2SO4..

KİTAP İZLERİ

Tutunamayanlar

Oğuz Atay

Tutunamayanların Edebi Ayaklanışı Oğuz Atay'ın anıtsal eseri "Tutunamayanlar", 1972'de yayımlandığında Türk romanında bir deprem etkisi yaratmıştı. Yarım asır sonra bile, bu sarsıntının artçıları edebiyat dünyasında
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön