• İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
661
|
|
|
|
O yıllar, müthiş bir bavul turizmi de vardı Mağusa’da. Sokaklar, ticarethaneler hep insan kaynıyordu. Ellerinde bavullarla gezenler, köşebaşlarını mesken tutmuş bavul dizenlerle doluydu. Görüntü olarak belki hoş olmasa da en azından insan kaynıyordu. Canlılık vardı. Mağusa’nın bu günkü hali, doğrusu o günleri bile aratıyor...
Bunun dışında da ekonomiye can geliyordu. Esnafın yüzü gülüyor, cebi para görüyordu. Vatandaş evine ekmek götürebiliyordu.
|
|
662
|
|
|
|
Değer verdiğimizi sandıklarımız en değersiz olanlardır. |
|
663
|
|
|
|
Taraf gazetesi eski yazarı Sevan Nişanyan’na sesleniyorum; “Eceli gelen it cami duvarına terslermiş…”
Nişanyan’a bu dünyada tek bir duam(!) var…
Umarım akıbeti; Ariel Şaron gibi olsun…
Ne tam ölsün, ne de yaşasın.
Fişle nabızları attırılsın ama ölmesin…
Yaşamı süresince canıyla gerektiği gibi cezasını çeksin… |
|
664
|
|
|
|
Ve bugün; 2 Kasım…
Bugün güneş tahmin ettiğimden daha iki mızrak yüksekte doğdu.
Ülkem bugün bir başka aydınlık bir günle uyandı…
Evet; kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden, İslam’ın aydınlık mesajını kıskanan, onun ışığını söndürmek isteyen her tür güruhun şerrinden, hassaten bu süreçte kin besleyen, haset eden, yalan, iftira ve spekülasyon üretmekle ülkemizi karanlıklara boğmak isteyenlerin şerrinden emin olduğumuz bir günle uyandık…
Allah, bu aziz ülkenin aziz insanlarına ikram etti, zafer nasip etti.
Vakurluyuz…
Başımız dik.
Alnımız ak…
Hamdımız senalarımız bizlere bu günleri sağlayan Rabbimizedir.
O rab ki ‘Alemlerin Rabbı’dır…
Şükrümüz, teşekkürümüz Alemlerin Rabı olan Allah’a’dır.
Şimdi daha çok mesuliyet bilinciyle hareket etmemiz gerekir.
Makam ve mevki sarhoşluğunu yaşamadan hakkı Hakk’a teslim ederek adaleti elden bırakmamamız gerekir…
“2 Kasımda aydınlık ve barış dolu bir günle uyanmanız dilek ve temennilerimle…” demiştim ve o gün geldi…
O gün bugündür…
Allah bu milletin ağız tadını bozmasın inşallah… |
|
665
|
|
|
|
Öylesine miydi yaşamak? Nefes almak, yemek yemek bile gelmezken içimden yaşıyor muydum ki... |
|
666
|
|
|
|
Öğreniyorum, biraz büyüyor ve yine öğreniyorum. Öğrendiklerim yetmiyo, büyümem dormuyo hiç. Farklı tenlerde gülerek geçen anları farklı zamanlarda gözyaşlarıyla yaşıyorum. Kendimi kandırıyorum. Aldattığımı anlamam çok sürmüyo kendimi. Anladığımdaysa, aldattığımı unutuyorum. |
|
667
|
|
|
|
İnsanın gizemli olay ve oluşumlara olan ilgisi günümüzde iletişimin yaygınlaşmasına paralel artmaktadır. |
|
668
|
|
669
|
|
|
|
sporun diğer dalları gibi futbol da akıl, beceri ve fizik güç isteyen bir spordur. |
|
670
|
|
|
|
Unutulmuş aşkların külleri savruluyor günlerime. Hatıralar birbirine giriyor. İçimde büyük bir sıkıntı oluşturup öyle uzaklaşıyorlar benden. Bir fotoğraf karesi, hiç tanımadığım bir insanın gözündeki ifade, şarkılar, şiirler ve tabii ki şu anda yaşadığım karşılıksız aşkın büyüklüğü...
Her yaşadığım aşktan geriye bir sürü acı kalmış. Ya da her aşk acıtmış aslında zayıf yüreğimi.
Şimdi yinelenme zamanı...
İçimdeki sıkıntı bunun göstergesi.
|
|
671
|
|
|
|
Kalmak ve almakla ilgili/ilintili/ilişkili |
|
672
|
|
|
|
Konsolusluklar ve yurt dışı çıkışları sıkıntı vericidir,yurdum insanı için. |
|
673
|
|
|
|
Bildikleri ve bilmediklerinin eşitlendiği gün...
|
|
674
|
|
|
|
Yazık Etmeyelim Kendimize |
|
675
|
|
|
|
Günde bir kaç kez hatalarımı sorgulayıp, “Ben nerede yanlış yaptım, acaba?” diyerek belleğimin raflarını düzenliyorum. |
|
676
|
|
|
|
Gözlerim eşlik etti bir süre dudaklarımdaki şarkıya…
|
|
677
|
|
|
|
Onları ilk kez, 2011 Nisan ayında, İstanbul’da, Galatasaray Lisesi önünde görmüştüm. Orada toplanıyorlar, Taksim’e doğru yürümeye çalışıyorlardı.
Cıvıl cıvıl ama öfke doluydular. Biraz şaşkın ve dağınıktılar. Bizlerin alışkın olduğu örgüt, yürüyüş disiplinleri yoktu. Dans eder gibiydiler. Bağırıyorlar, sloganlar atıyorlar, müthiş esprili pankartlar taşıyorlardı.
|
|
678
|
|
679
|
|
|
|
“ Kültür ve sanatın, yerinde ve doğru amaçla kullanılırsa en büyük güç olacağını, bu gücü de hiç kimsenin kıramayacağını” belirttim. “Özellikle devletlerin yapacağı ikili ilişkilerin önemli olduğunu, birbirleriyle ne kadar çok temas kurarlarsa ilişkilerin o kadar çok artacağını” dile getirdim.
|
|
680
|
|
|
|
Bu metin düzyazı olup şiirsel öğelerin daha geri planda kalmasına rağmen gün içerisinde yaşadığımız bir kesit anı sunmaktadır .Daha derin okunmaya bağlı ufak dersler de çıkarılabilir. |
|