Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamýþ kiþiler tarafýndan anlatýlan hiçbir zaman olmamýþ olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
Tatildeydik. Her zamanki gibi öðleden önce denize girmek için aþaðýya iniyorduk. Ya üç ya da dört gün olmuþtu. Þebnem’ in ise tek unutmadýðý þey;kardeþi Özlem ile sürekli telefonda konuþup haber almaktý. Tam odadan çýkarken yine telefon çaldý.Arayan Özlemdi. -Hiç þaþýrmamýþtýk-Umursamayarak Muhittin’le ikimiz denize gittik. Çok geçmeden Þebnem yanýmýza geldi. Gözlerinde sevinci anlatan parýltýlar vardý. -Gidiyorum. dedi Nereye gidiyordu ki? Okulu bitmiþti. Kýzým artýk kimya mühendisiydi. Demek þu bahsettiði okul , çok iyi dediði okul... Londra... Hiç aklýmýzda olmayan birþeydi bu. Biz çoktan hayata atýlan kýzýmýz için sevinç çýðlýklarý atmaya baþlamýþtýk. Meðer o doktorasý için o okula müracaat etmiþ ve hocalarýnýn da referans vermesiyle kabul edilmiþti. Toefl sýnavlarýný da kazanmýþtý. Nasýl tepki vereceðimizi þaþýrmýþtýk. Muhittin de ben de ne diyeceðimizi bilemeden bakakalmýþtýk. -Londra’daki üniversiteye kabul edildim. O okulun yurdunda kalacaðým ama çok vaktim yok. Bir ay kadar... Bize de tabii alelacele otelden ayrýlmak düþtü. Telaþla Ýstanbul’a döndük dönmesine ama Þebnemciðim’de sürprizler hiç bitmiyordu. Kulaklarý çýnlasýn... Ýki hafta içinde yanýna alýcaklarý,eksikleri,yurt dýþýna çýkýþ iþlemleri tamamlandý. Ýnsan yaþarken anlamýyor ne büyük iþler baþardýðýný. Kýzýmýzýn Londra’ya gidiþi için üzülecek,komþularla oturup dertleþeçek,sýzlanacak “sen gidince naparým?”diyecek vaktimiz bile yoktu. Ben ki yalnýz gitmesinler,gözümün önünde olsunlar diye kýzýmla Manisa’ya gitmiþ bir ay onunla kalmýþ anneyim. Þimdi kýzýmý öyle uzak yere gönderiyordum ki býrakýn gözümün önünde olmasýný telefonla konuþmam bile güç olacaktý. Dedim ya sürpriz kutusu gibi kýz diye...Bir Fýrat vardý. Þebnem’in arkadaþlarýný eve çaðýrdýðý günlerde gelen ordunun içindeydi o da. Hiçbir zaman eve özel olarak gelmemiþti. E ben de Þebnem “Fýrat..”diyerek söze baþladýðýnda “hýhý”cevabýný hazýr tutarak dinlerdim. -Anne Fýrat var ya.Ýþte biz onunla çok yakýnýz bu aralar. -Hýhý. -Zaten biliyorsun geçen gün bizimkilerle o da gelmiþti.Hatýrladýn deðil mi? -Hýhý. Kýzýmýn anlatýp da benim beynime yazmadýðým sözlerden biri yine hayatýmýn þokunu yaþamama neden olacaktý. Tam herþey hazýr Londra için tüm hazýrlýklarý yapmýþýz rahat bir “oh”çekeriz derken..... -Anne Fýrat’ýn annesi sana uðruyacakmýþ.Daha sonra da ailesi gelir heralde. -Hýhý.Evet buyursun.Bir dakika!Fýrat mý dedin?Annesi mi gelecekmiþ? Nasýl yani? Alýþkanlýk iþte, “alýþmýþ kudurmuþtan beterdir”derler ya... Yine dinlemeyecek, sözlerin havada dans etmesine izin verecektim. Onlarý seyredecek ama söyledikleri þarkýlarý dinlemeyecektim. -Evet anneciðim. Fýrat da Kanada’da bir üniversiteye baþvurdu. Gitmeden sözlenelim diyoruz. Ýnsan güzel olaylarý ani yaþayýnca boðazýnda mutluluðu düðümleniveriyor. Ne çýðlýk atýp kýzýma sarýlabildim,ne de evliliklerinin hayalini kurup kýzým gidiyor diye aðlayabildim. -Eh peki madem.. Birkaç gün sonra Fýrat’ýn annesi kapýmýzý çaldý. Ýki kadýn oturmuþ çocuklarýmýzýn gelecekteki hayatlarýyla ilgili planlarý unutmuþ hoþça sohbet etmiþtik. O zaman aðýr hasta olan babamýn kanser vak’asýndan bahsetmiþtik. Malum çok üzgündüm. Babamýn hergün gözlerimin önünde bizlerden uzaklaþtýðýný,diðer dünyaya doðru yol aldýðýný izlerdim. Sabahtan evden ayrýlýr, babamýn yanýna koþardým. Öyle ya onu kaybetmek önceden hiç geçmezdi aklýmdan. Þebnem’in yarattýðý tatlý heyecanlar bu yüzden takýldýlar kalbimde belki de. Babam hastayken,sevinçleri asýldýklarý yerden çýkarýp gökyüzüne saçmak utandýrýrdý beni. Ýster istemez senelerce yanýmda olan insanýnýn saðlýðýnýn bozulmasý kalbimde yüke neden olyor ve mutluluðum altýnda eziliyor, ezildikçe de gülümseyiþler dudaklarýmdan uzak duruyordu. Babamýn konusu açýldýðýnda derinliklerdeki hüzün gözyaþlarým gözlerimden,titreyen dudaklarýmdan ve çaresiz hareketlerimden hemen belli oluyordu. Fýrat’ýn annesi de sezmiþ,zavallý kadýncaðýz üzüntüsünü nasýl belli edeceðini þaþýrmýþtý. Çok güzel geçen çay saatinden ve uzun sohbetlerden sonra ayrýlma vakti gelmiþti. Belki hiç çocuklarýmzdan behsetmemiþtik ama aklýmýzdan çýkmýþ deðildi. Nitekim bu bir tanýþma,ailelerin nasýl olduðunu görme buluþmasýydý. Ertesi akþam Fýrat annesiyle birlikte babasýný da getirmiþti yanýnda bu kez. Allah rahmet eylesin babasýnýn heyecaný her halinden belli oluyordu. Hâla aklýmýza geldiðinde sevgiyle gözlerimiz dolarak anarýz onu. Koltuðun ucuna oturmuþ,bir türlü rahatlayýp yayýlmayý becerememiþti. -Efendim sözü uzatmak istemem. Çocuklar karar vermiþ ne de olsa. Hem Þebnem kýzýmýz da Londra’ya gidecek. Madem anlaþmýþlar bize de itiraz etmek düþmez. Allah’ýn emri Peygamber’in kavliyle kýznýzý oðlumuza istiyoruz. Birtanecik oðluna kýz istemek onun için de kolay deðildi. Her iki aile olarak elimiz ayaðýmýza dolaþýyordu. En ufak hatada yerimizden fýrlýyorduk. Verdik Þebnem’imizi gitti. Söz kestik güya ama bizim kýz yüzük istemedi. Parmaðýna küçücük halka taktýrtmadý bize.Sembole ihtiyaç yokmuþ... Þebnem’i Londra’ya uðurladýktan sonra Fýrat’la kaynaþmamýz baþladý. Hâla hergün babamý ziyarete gidiyordum. Fýrat ise üþenmeden beni getirip götürüyordu. Arada bir “Haydi pizza yemeye gidelim”diyor,ilginç fikirler atýyordu ortaya. Üzüntümü unutmamý saðlýyordu. Evin oðlu olmuþtu,iyice alýþmýþtýk ona. Kanser babacýðýmý kaybettik. Sonra da oðlumuz Fýrat’ý Kanada’ya uðurladýk. Herþey üst üste geliyordu. Þebnem zaten Londra’da zor þartlar altýndaydý. Ama çok uzun sürmedi. Bizim kýz yine “sürpriz!”diye baðýrýverdi iþte. Þebnem doktorasýný bitirmiþti. Fýrat Kanada’ya gideli üç sene olmuþ,oturma izni almýþtý.Tesadüf eseri kýzýmýn en mutlu anýnda üzerinde benim elbisem vardý. Mavi elbisem... Þebnem’in çok sevdiði,isteði üzerine onun bedenine uygun hale getirdiðim elbisem... Kýzým Kanada’da Konsolosluk’ta hayatýný bir erkeðe adamak üzere “evet”derken üzerinde gelinlik yerine,annesinin elbisesi vardý. Ne zaman anlatsam sorarlar -Eee düðün olmadý mý yani? -Olmaz olur mu? Hayatta býrakmam düðünsüz. Benim elimden kurtulur mu? Kurtulmamýþtý zaten. Þebnem yine düðün istememiþti. Ona kalsa söz yüzüðünü takmadýðý gibi evlilik alyansýný takmayacaktý ya... Düðünü milletin karnýný doyurmak olarak görüyordu kýzým.H ayatýmýn en güzel,en eðlenceli gecesi olacaktý bu benim,izin vermedim. Düðüne ikna ettim. Ýnatçýlýk kanýmýzda mý var bilmiyorum. Ama bu sefer de Þebnem’i gelinlik konusunda ikna edemiyordum. Normal bir elbise giymek istiyordu. -Kýzým olur mu öyle þey? Düðünün bu senin. Neyse gelinliði kabul ettirdik,duvaðý ettiremedik. Duvak takmadý.Fýrat ise,benim uzun boylu oðlum,karýsýnýn inatçýlýðýný gözlüklerinin arkasýndan gülen ve seven gözlerle izliyordu. Kayýnvalidesinin isteðiyle Þebnem, çiçeði de eline aldý ve sonunda düðün gerçekleþti. O kadar mutluyduk ki hepimiz... Muhittin,ben,Özlem ve Þebnem... Flash patladý ve mutluluðumuz fotoðraflara yansýdý,ölümsüzleþti. Gelinlikli, elinde çiçeði Þebnem(duvak yok)gururlu anne ve baba ve ablasý adýna sevinen bir kýzkardeþ Özlem...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýnci Çiçekoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |