Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Genç bir adam tarafýndan iþletilen, sessiz sakin bir sahil bulmuþtum. Orayý ne zaman keþfettim hiçbir fikrim yok, hiçbir ipucu yok. Sadece bulmuþum orayý ve çok seviyorum. Her günkü gibi havlumu taþlarýn üzerine serip baðdaþ kurup oturdum. Ne denize giriyordum, ne güneþleniyordum, ne de her gün yanýmda taþýdýðým kitabý okuyordum. Ama sorsanýz kitap bitmek üzereydi; oysa ben neden bahsettiðini bile bilmeden yalnýzca sayfalarý çevirip kitabý eve götürüyordum. Havlunun üstüne hiç uzanmadým. Uzansam içimdeki sýkýntýlar sanki mideme saplanacaktý. Sýrtýmdan bir kemik olup nefes borumu delecek ve ben soluk alamadan ölüp gidecektim. Oturduðum yerden taþlarýn bitip kumluk alanýn baþladýðý yere ayaklarýmý uzattým ve çýplak ayaklarýmý sýcak kumlara gömerek kalbimi ýsýtmaya çalýþtým. Ben sahilde denizin sesini sevinçten çýðlýk atan çocuklarýn sesinden ayýklamaya çalýþýrken küçük kardeþimin ablamla birlikte hastanelerde süründüðünü biliyordum. Taþ koridorlarda ablam kucaðýndan kardeþimi hiç indirmeden sert adýmlarla yürüyordu. Doktordan doktora koþarken yalnýzca bir çift ayaðýn adýmlarý yankýlanýyordu ve o bir çift ayaðýn adýmlarý iki insaný taþýyordu. Çünkü kardeþim yürüyemezdi ya da konuþamazdý ya da tek baþýna yemek yiyemezdi. Tam olarak yaþýný kestirememekle birlikte kývýrcýk saçlý sarýþýn, kýrmýzý eþofmanlý küçük kardeþin beþ yaþýnda kadar olduðunu söyleyebilirim. Aslýna bakarsanýz ne kendi yaþýmý ne ablamýnkini ne de aðabeyleriminkini de bilmiyordum. Üstelik küçük kardeþim dýþýnda kimsenin yaþýný tahmin edecek durumda bile deðildim. Sanki yýllar boyu tüm kuþlar, arýlar, çiçekler bize baharý, yazý, sevinci deðil de kardeþimin hastalýðýný anlatmýþtý. Otobüs duraðýnda durup da birbirimize yalan söylemeye bizi doðanýn tüm canlýlarý itmiþti. Bu yüzden yalan söylediðimiz ya da sanki ortak sorunumuzu bilmiyormuþ gibi yaptýðýmýz ve sürekli birbirimize neden üzgün olduðumuzu sorduðumuz için kendime ve kardeþlerime kýzmýyorum. Biz hayat oyununu oynamaya mecburduk. Ben her gün o sahile gidip oturmalý ve hiçbir þey yapmadan hastaneden gelecek haberi beklemeliydim ve hiçbir zaman aðabeylerime ya da ablama o gün ne yaptýklarýný sormamalýydým. Ben daha zamanýn nasýl geçtiðini anlamadan hava kararmaya yüz tutmuþtu. Kumlar soðumuþ, ayaklarým üþümeye baþlamýþtý. Gözlerimi kitlediðim yerden ayýrýp etrafa bakmaya baþladým ve taþtan kemer köprünün ardýnda aðabeylerimi gördüm. Büyük aðabeyimin hareketlerinden ortak hüznümüzü anlattýðý anlaþýlýyordu. Yanlarýna koþtum ve oyunun kurallarýný bozmamak adýna büyük bir sessizlik aramýza girdi. Küçük aðabeyimin koluna girmiþ onun sevgisiyle dolup taþarken çýplak ayaklarýmýn beton zeminde gezindiðini fark etmemiþtim. Aklýmda, martýlarda, gecede, yürüyüþte tek bir þey vardý: küçük aðabeyimi gerçekten çok seviyordum ve ondan ayrý kalma korkusu beni öldürüyordu. Ablamý ve kucaðýndaki küçük kardeþi yolun karþýsýnda gördüðümüzde aðabeylerimle yaptýðýmýz yürüyüþün sona erdiðini anladým. Yine de küçük aðabeyimin kolundan çýkmadým. Olabildiðince yavaþ, tadýný çýkararak geldiðimiz yoldan geri döndük ve sýðýnaðýmda unuttuðum havlumu, kitabýmý, kremimi çantaya doldurduk. O zaman uzun yürüyüþü çýplak ayaklarýmla yaptýðýmý anladým ve nasýl olup da incinmediklerine, kanamadýklarýna þaþýrdým. Eve döndüðümde odamda, tek baþýma, uzun beyaz geceliðimle acýdan kývranmaktaydým. Gözlerimde akmayý bekleyen milyonlarca gözyaþý, karnýmda ise soluk borumu delik deþik eden onlarca kemik vardý. Sonuna nefessiz kalmýþtým. Sebebini hatýrlamýyorum, yalnýzca kardeþin hüznünün yanýna küçük aðabeyime çok kýrgýn oluþum eklenmiþti. En kötüsü de silueti hayal meyal olan küçük kardeþten çok küçük aðabeyime üzülüyor olmamdý. Sabah olunca küçük aðabeyimle barýþtýðýmý görebilmek için kendimi biraz daha uyumaya zorlamýþtým. Ama olmadý.. Nedenini anlayabilmek için uykumdan uyanmam gerekti. Rüyamdakilerden bir tek ablam yaþýyordu. Aðabeylerimden biri annemin karnýnda, diðeri doðduktan sonra ve küçük kardeþim de doðmadan ölmüþtü. Üçünün de adý bile konmamýþtý daha. Acaba hangisi daha kötü: rüyada olup sevgiden çýldýrmak mý yoksa rüyadan uyanýp sevgiden çýldýrdýðýn insaný bir daha asla göremeyecek olmak mý?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýnci Çiçekoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |