“Black Mirror” ile tanýþmam. Akbank “Dijital Yalnýzlýk” konulu kýsa film yarýþmasýna katýlmak istemem ile baþladý. Arkadaþým bana Black Mirror adlý dizinin 3.sezon birinci bölümünü seyret istersen belki fikir sahibi olabilirsin dedi.

Keþke demeseydi daha iyi bir þey üretemeyeceðimi anladýðým an, kýsa film çekme þevkim de kýrýlmýþ oldu.

Bir kadýn sosyal medya skoru ile havalý bir düðüne katýlmak için yola çýkýyor ancak iþler kara mizahýn yoluna çýkýyor ve istediði gibi gitmiyor.

Kim aynada yansýmýþ gibi “gerçek kadar gerçek” ile yüz yüze geldiðinde bunu kendine yakýþtýrabilir ki. Kara mizah yýllardýr ironiktir. Çünkü ölüm, hastalýk ve savaþ gibi ciddi durumlarý mizahi bir dille ele alýr. Bu yüzdendir ki sevmeyeni de çoktur.

Ýncelik ister. Kara mizah yapanlar deyim yerindeyse býçak sýrtýndadýrlar. Ýnce çizgiyi aþmadan becerirlerse usta, becermezlerse düþman olurlar.

Acý acý gülersiniz. Kendinizin kendinize itiraf ettiði nadir anlardandýr kara mizah. Düþünceye dayandýðý halde kendiliðinden özelliði taþýr.

Kara mizah yapacak kadar aynaya uzun süre bakabilir miyiz acaba?

Kara mizaha ihtiyacýmýz var.

Çünkü kara mizah, toplumun kendi budalalýklarýna baþkaldýrmasýna yardým eden bilinçli bir tepkidir.

Çünkü dünya kendi çirkinliklerine makyaj yapýp duruyor, buna beton gibi durmanýn bir yoludur.

Bektaþi’den alýnma bir kara mizahla bu haftayý noktalayalým.

Bektaþi bir hamamda yýkanýrken hamamcýya ödemesi gereken bir kuruþunun olmadýðýný hatýrlar ve baþýný göðe yönelterek þöyle der : – Allahým, bana bir kuruþ ihsan et de hamam parasýný ödeyeyim! O anda þiddetli bir deprem olur, hamamýn kubbesi yýkýlýr, Bektaþi de herkesle birlikte kaçarak canýný kurtarýr. Ancak biraz sonra dua eden birisine rastlar, bu adam borcunu ödemek için, Allah’tan 300 altýn istemektedir. Bektaþi adama bir tokat vurduktan sonra þöyle der:

-Ayol, onun bu günlerde parasý yok! Demin bir kuruþ için hamamý yýktý, sen üç yüz altýn istiyorsun, Dünyayý mý yýkacaksýn?

Kara mizah yapacak kadar aynaya uzun süre bakabilir miyiz acaba?