Boynunu, sol eliyle ovalamaya baþladý. Son derece gerilmiþti. Oteli iyiden iyiye öðnebilmek için, bir aydýr burada kalýyordu. Çok rahat odalarý olan lüks bir oteldi ama hiçbir yatak kendi yataðýnýn yerini tutmuyordu iþte. Karnýda da acýkmýþtý ancak küçük bir ihtimalde olsa hedefi yer deðiþtirebilirdi. Yemek yiyemezdi. Öðlen bir þeyler yeseydi midesi bu kadar kazýnmazdý. Ama ne zaman birini öldürecek olsa birkaç saat öncesinden iþtahý kapanýr ve içini bir korku kaplardý. Orduda çok operasyona gitmiþti. Özellikle, özel time girdiðinde çok çatýþmaya girmiþ olsada, bu suikast iþleri baþkaydý. Bunu her yapýþýnda cinayet iþlediðini hissediyordu. Askerde ise ördek avý gibiydi iþte. Yaptýðý iþten nefret ediyordu. “Ne iþim var ki burada” diyerek sað eliyle yüzünü ovaladý. Kýrmýzý þerabýn dan bir yudum daha aldý. Saatin kaç olduðunu bakmak için kolundaki saate baktý. Saat sekiz di . Ýþvereni ona AHMET Beyi yeni yýldan önce öldürmesini söylemiþti ve dört saati kalmýþtý.
Baþýný yukarý kaldýrýrken, saatinin üstünde Omega yazýsýný gördü. Bu iþi niye yaptýðýný þimdi hatýrladý. Parasý çok iyiydi. Üstündeki Burberry marka takým elbisesine baktý. Asker olarak yada bir kahraman olarak yaþadýðý hayata nazaran, þimdiki þatafatlý hayatý hayal bile edemezdi. Kendisi gibi Þýrnak ta doðmuþ, terör yüzünden batýya kaçmýþ, annesi ve babsýný kaybetmiþ özel timdeyken bile Kürt olduðu için arkadaþlarý yada komutanlarý tarafýndan hor görülmüþ bir geçmiþe sahipken.Bollluk içindeki bu yeni hayatý onun için bir külkedisi masalýydý. Yinede bu güzel otelde bu þýk sneake barda bu güzel kýyafetlerin içindeyken bile 1.90 boyu, geniþ omuzlarý, güçlü kollarý, iri kalýn boynu, iri çene yapýsýyla bir jönden çok tankçý ya benziyordu. Karþýsýnda duran içkilerin yanýndaki aynaya baktý. Ýçinden “Eþþeðe altýn semer vurmuþlar…” Sonrada kendi kendine hafifçe gülümsedi. Ýçkisini yudumluyacaktý ki solunda, kendisini izleyen bir yüzün varlýðýný hissederek yavaþça baþýný çevirdi.
Hüseyi ne“Çok nadir ama çok güzel bir þey” diye seslendi.
Hüseyin karþýsýnda oturan bayaný göz ucuyla süzdü. 1.70 boylarýndaydý. Ýnce, narin ama atletik bir yapýsý vardý. Beyaz tenli ve açýk kumral, kývýrcýk saçlarý vardý. Ýri cüssesini sola çevirerek bayana döndü.
-Neymiþ çok nadir ama çok güzel olan?
-Bir insanýn yalnýz içki içerken kendi kendine gülecek kadar mutlu olmasý.
-Adýný öðrenebilirmiyim ?
-Berfan
Ýþte o an hiç belli etmek istemesede, Hüseyi nin gözleri açýlý verdi. Kýz Hüseyin in bir þekilde güvenini kazanmak istiyordu. Yakýnlýk kurmak için, etnik kökeninin Hüseyin ile ayný olduðunu ima eden bir hamle yapmýþtý. Berfan kürt ismiydi ve genelde Türkiye nin batýsýnda yaþayanlar tarafýndan kullanýlan bir isim deðildi. Orduda öðrendiði ilk ders, olasý bir casus sýzýntýsýna karþý, insanlarýn kafatasý burun ve dudak yapýsýna bakarak, onlarýn hangi coðrafi kesime ait olduðunu saptamaktý. Ve bu bayan kesinlikle Kürt deðildi.
“Yutmadým Berfan” diye iç geçirdi . Elini uzatarak Berfan nýn elini sýktý.
-Ben Ömer memnun oldum.
-Bende
El sýkýþýrken kýzýn kolundaki saati fark eden Hüseyin ikinci bir þok yaþadý.
-Neye bakýyorsun öyle?
-Saatine baktým bendede Omega var
Kýz gülerek “Ýyi afferin sana” diyerek Hüseyinin omzuna dokundu.
Hüseyin “Kesin bir terslik var ! ” diyerek iç geçirdi. Ama çeliþkiye de düþmüþtü. Kimin hangi nedenle peþine suikastçi takacaðýný kestiremiyordu. Ayrýca kimliðini de iþ vereninden baþka kimse bilmediðinden, bu ihanete uðradýðý anlamýna geliyordu. Artýk karþýsýndaki bayanýnda, iþlerin ters gittiðini anlamaya baþladýðýný hissetmiþti. Çünkü eskisi gibi insanýn içini yakan o tatlý bakýþlarýyla deðil, daha çok satranç oynayan birinin düþünceli bakýþlarýyla. Hüseyin in gözlerine bakmaya baþlamýþtý. Kadýn, Hüseyin in omzuna koyduðu elini kaldýrýp Hüseyin in saçlarýný okþadý.
-Biliyormusun Ömer ben yeni yýla giremiyeceðim heralde, çok uykum var. Odama çekiliyorum bana eþlik edermisin.
Bu açýkça bir meydan okumaydý. Kadýn temiz deðildi. Ve Hüseyin bu baþ belasý varken, Ahmet Beyi öldürmesinin imkansýz olduðunu çok iyi biliyordu. Saatine bir kez daha baktý. Saat dokuzdu ve üç saati vardý. Sneake barýn yantarafýnda bulunan , balo salonunda, iki korumasýnýn ortasýnda oturan, kel, þiþko iþ adamýna bir kez daha baktý. Üç saat sonra ölmesi gereken adama. Çok mutlu olduðu belliydi. Kendini korumalarýnýn yanýnda ne kadar güvende hissediyordu. “Biz erkekler ne kadar aptalýz ! Aile yaþantýmýzda, iþ yaþantýmýzda, mafya babasýyken bile hayatý hep iþimize geldiði gibi görüyoruz. Hep bir yalaný yaþayarak, huzur buluyoruz.” Diyerek iç geçirdi. Korumalarý ile balo salonunda durup arkadaþlarý ile sohbet eden Ahmet Beye bakarak gülümsedi.
Berfan baþ parmaðýný Hüseyin in dudaðýnýn üstünde gezdirmeye baþladý.
-Bak yine güldün Gülünce çok tatlý oluyorsun.
Berfan nýn parmaðýnda zehir olmasýndan þüphelenen Hüseyin, dudaðýný sýkýca kapayarak eliyle, kadýnýn parmaðýný, kibarca tuttu. Diðer eliyle kadýnýn yanaðýný okþadý
-Hadi Berfan yeniyýla odanda girelim.
-Dedimya belkide yeni yýla girmeden uyurum. Yorgunum
-Olsun .Ben yinede þansýmý denemek istiyorum ?
Yürüyerek asansöre giren ikili yukarý doðru çýkmaya baþladý.
Berfan sol eliyle Hüseyin in çenesini okþadý.
-Demek adýn Ömer. Nekadar güzel bir ismin var.
Hüseyin içinden “Yuuuuh” diye bir naðra attý. “Anladýk, rol yapýyorsun da bu kadar olurmu ya.” Diyerek iç geçirdi.
Berfan ýn saçlarýný okþadý.
- Beni tebrik etme kendi ismimi ben bulmadým.
Berfan , artýk Hüseyine sýcak davranmýyordu. Son espirisine de gülmedi. Asansör kapýsý açýldýðýnda, Hüseyin bir þok daha yaþadý. Berfanýn açmaya uðraþtýðý oda Ahmet Bey in odasýnýn tam yanýydý. Kimdi bu Berfan ? Ahmet beyin korumasýmýydý ? .Ama bu olamazdý. Adam bu gece kendisinin öldürüleceði haberini nereden almýþtý. Ýþvereni onu satmýþ olamazdý. Eðer sattýysa da nedeni neydi. Yan odada kesin Ahmet Beyin korumalarý vardý . Ses çýkarmadan, Berfaný öldürmesi gerekiyordu. Odaya girip kapýyý kapadýklarýnda Berfan yavaþça Hüseyinin dudaklarýndan öptü. Eliyle iri adamýn elini tutarak odanýn ortasýna getirdi. Müziði yüksek sesle açarak topuklu ayakkabýlarýný çýkardý.
-Ne içersin Ömer
-Bir bira alayým
Berfan odadaki küçük buzdolabýna ilerledi. Kesin orada silah vardý. Buz dolabýnýn kapaðý açýldýðý an, Hüseyin için her þey bitmiþ olacaktý. Bu narin yaýpýlý bayaný boðmak için, Hüseyin Berfaný kucakladý ve sað eliyle Berfan ýn küçük burnunu ve aðzýný nefes alamýyacaðý þekilde kapadý.
Birden Hüseyin in gözünde þimþekler çaktý. Berfan tüm gücüyle arkasýnda duran Hüseyine saðlam bir kafa atmýþtý. Hüseyin kendine gelince Berfana tüm gücüyle bir yumruk atmak istedi ancak Berfan, eðilerek yumruktan kaçmayý baþardý. Ýlk önce Hüseyinin ayalarýna sert bir darbe indirdi. Acý içinde öne eðilirken Hüseyin in saçlarýný tutarak avuç içi ile iri adamýn boðazýna vurarak iri adamý yere yýktý.
-Seni öldürmeyeceðim hödük. Dua et dikkatleri üstüme çekmek istemiyorum. Seni öldürmeye geldiðim adamýn korumalarý öldürecek.
Topuklu ayakkabýlarýný yeniden giyen Berfan gülerek, yerde burnu kanayan Hüseyine baktý.
- Yandaki korumalar seni öldürmeden önce, bir meslektaþ olarak sana bir öðüt vereyim. Asla suikastçi olduðunu anladýðýn birinin, seni kendi evi yada odasýna götürmesine izin verme.
Ayalarýna yediði darbe yüzünden, ayaða kalkamayan Hüseyin odadan çýkmak üzere olan kadýna gülümsedi.
-Kulaðýma küpe olsun.
Berfan koridora çýkarak var gücüyle aðlamaya, “Ýmdat” diye baðýrmaya baþladý.
Ahmet Beyin odasýndan çýkan üç koruma, þaþkýn þaþkýn karþýlarýnda duran, güzel bayana bakýyorlardý. Berfan korumalarý kandýrmak için olabilecek en tatlý, en zavallý þekilde “Odamda bir sapýk var. Bana saldýrdý. Ne olur bana yardým edin diye aðlamaya baþladý.”
Korumalar, bu güzel ve savunmasýz bayaný korumak için hemen odaya girdi. Hüseyin artýk her þeyi anlýyordu. Berfan da Ahmet Beyi öldürmeye gelmiþti. Ýþi kendisi bitirmeliydi ve Hüseyini etkisiz hale getirmiþti. Tabiki bu Hüseyin nin kabul edemeyeceði bir durumdu.
Odaya bir anda kendi cüssesinde üç adam girdi. Hüseyin ni tartaklamaya baþladýlar.
-Kalk lan ayaða! Hayvan herif , Þerefsiz sapýk.
Korumalar, kendisini tartaklayarak yerden kaldýrýrken, cebindeki küçük býçaðýný çýkardý. Ýlk önce býçaðýný, saðýndaki adamýn, boðazýna sapladý. Diðer iki koruma refleks olarak Hüseyinden uzaklaþmaya çalýþýrken, ikinci korumanýn bileðinden tutatarak býçaðý kalbine sapladý. Üçüncü koruma daha silahýný çýkarmadan býçaðý korumaya fýrlattý ve býçak korumanýn kalbine saplandý.
Yerden hemen korumalardan birinin tabancasýný aldý. Otele, detektörden geçerek girdiði için Berfanda, Hüseyinde yanýna silah alamazdý. Ancak Ahmet Bey gibi, önemli birinin korumalarýnýn otele silahla girmesine kimse ses çýkarmazdý. Berfan göðüs göðüse mücadelede sýký olabilirdi ama Hüseyinde artýk susturuculu bir tabanca vardý. Üstünün kan olduðunu gördü.. Korumalarý orada býraktý.
Hemen odasýna çýktý. Yeniden duþ aldý. Saçýný düzelterek üstüne temiz bir takým elbise giydi. Saat on birdi bir saati vardý .Sneake bara yeniden gitti Balo salonunda her þey deðiþmiþti. Sanatçý þarký söylerken insanlar dans ediyorlardý. Ahmet Bey, ayakta arkadaþlarýyla dans edip ,gülüyordu. Sarhoþ olduðu her halinden belliydi. Gözleri rakibini aradý ama güzel bayan ortada görünmüyordu.
Balo salonunun içine girmeden, o civarda dolanmaya baþladý. Yine kendisine bakan bir yüzün varlýðýný hissetti. Soluna doðru baktýðýnda, Berfan ý pembe temizlikçi kýyafetleriyle gördü. Baþýnda yine ayný tonda pembe bir baþ örtüsü vardý.
“Niye bu kadar þaþýrdým ki diye geçirdi içinden” planý baþýndan beri buydu. Hüseyin korumalarý öldürecekti. Yada korumalar Hüseyine zarar verecekti. Gecenin sonunda, olup biten anlaþýlýnca, çýkan karýþýklýkta kat hizmetlisi olarak her yerde dolaþacak ve Ahmet Beyi yalnýz yakalayýp öldürecekti. Berfanla Ahmet Bey arasýnda duran tek kiþi Hüseyindi. Hüseyin Berfanýn kendisini takip ettðini bilerek, yangýn çýkýþýna doðru ilerledi .Merdivenlerden aþþaðý indi. Garaja geldiðinde soðuk hava yüzünden ürperdi. Berfa nýn kapýdan çýkmasýný bekledi. Ama kapý açýlmadý.
Beþ dakika sonra, ileride ikinci bir acil çýkýþ kapýsýnýn açýldýðýný duydu. Koþarak oraya gitti. Yavaþca eðilerek, araçlarýn altýna baktý. Ama Berfaný göremedi. Garajdaki kolonlarýn arkasýný kontrol etti. Ama orada da hiç kimse yoktu. “Heralde peþimden gelmedi” diye düþündü
Arkasýný döndüðünde, birden nefesi kesildi. Berfan, avuç içi ile Hüseyin nin boðazýna vurmuþtu. Ýri adam iki eliyle boðazýný tutarak, böðürmeye baþladý. Berfan, Hüseyin in diz kapaðýna tekme atarak, iri adamýn diz çökmesini saðladý. Ve kafasýna diziyle vurdu. Burnunu tutarak yere yýkýlan Hüseyin sürünmeye baþladý. Baþýna baðladýðý baþ örtüsünü çýkaran Berfan, örtünün içinden küçük ince bir býçak çýkardý.
Hüseyine baktýðýnda ise þaþýrma sýrasý ondaydý. Yerde yatan bu iri adam, susturucu takýlmýþ bir tabancayý kendisine doðrultmuþtu.
Hüseyin ayaða kalkarak, Berfan na gülümsedi.
-En azýndan bu gece, bana tek bir konuda doðruyu söylemiþsin. Yeni yýlý göremeyeceksin.
Baþýna isabet eden tek bir atýþla Berfan yere yýðýldý.

Sabah parasýnýn, hesabýna geldiðini gören Hüseyin Antalya daki evinin bahçesinde, gazetesini okuyordu. Ahmet Bey ve odasýndaki korumalarýn öldürülmesi ve katilin tespit edilememesi haberi, içini rahatlattý.
“Bir dahaki yeni yýl da asla çalýþmam” diyerek söylendi. Ve uyumak için odasýna çekildi.

MEHMET BURAK YÜKSEL