|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Olsam...
Erkan baykal
Þiir > Aþk ve Romantizm
Sarhoþ olsam yaþasam hayatýn kýyýsýnda,
Güneþ yaksa tenimi,
Denizin tuzu kavursa tenimi,
Koklasam seni bahar çiçekleri gibi,
Bir mevsim boyu,
Seviþsem seninle sahil boyu,
Evimiz olsa dað bayýr kumsal,
Cebrail görmezden gelse bizi,
Doðursaydýk doðanýn çocuklarýný beraber,
Koþsalardý mavi gök altýnda,
Rüzgar koyardýk birinin adýný,
Atlar gibi özgür ruhlar,
Yeþerirdi aþkýmýz, koþardý at uzerinde,
Baharlarda büyürdu aþkýmýz,
Kutsal cenne
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Yazarlar ve Yapýtlar |
161
|
|
|
|
Cenap Þahabettin üzerine küçük birkaç söz... |
|
162
|
|
|
|
Bu kitaplar toplamda kabaca 1100 sayfa filan ediyor. Laika yayýncýlýktan çýkmýþ elimdeki nüshalar. Kapaklarý çok hoþ. Benim gibi fantastikçiler sýrf kapak görseline bakýp bile büyülenip alabilir bu kitaplarý. Öyle yani.. |
|
163
|
|
|
|
Öykülerde olayý zor seçersiniz. Bazen seçemezsiniz. Duygu, gerçeküstü öðelerle bezenip, gizeme sýðýnarak koþturur. Kâh içinize akar, kâh içinizden fýrlar, kâh peþinden koþturur. Bir oyundur sürer gider...
Öykülerde duygunun her halini izleriz. Duygu, duygu olmaktan çýkar, artýk o, düþgücünüzün elverdiði ölçüde yedirip içireceðiniz, giydireceðiniz, istediðinizde fotoðrafýný çekebileceðiniz bir kiþiliktir. Bu anlamda yazar, sizi de sýnýrlarý aþmaya zorlar.
|
|
164
|
|
|
|
Sýkýcý bir roman izlenimi vererek baþlayan yapýt, hareketli bir felsefi roman olarak yoluna devam eder. Bazý romanlar vardýr, olaylarýn içine girmek zaman alýr, olayýn örgüsünün alt yapýsýnýn kurulmasý aþamasý uzun sürer. Bu süreç okuyucuyu sýkar, yorar, hatta piþmanlýða sevk eder. Birçok okuyucu maalesef bu tür yapýtlarýn devamýný okumaz, býrakýr. |
|
165
|
|
166
|
|
|
|
Rab, Tanrý‘dan farklý olarak Kuran-ý Kerim ve Hadislerde kullanýlýr. Ancak, Allah ismi yerine tekil olarak kesinlikle kullanýlmaz. Kiþiselleþtirilerek kullanýlýr. Yani, Rabbim, Rabbin, Rabbimiz, Rabbiniz, Ey Rabbim, Ey Rabbimiz gibi. Ne Kuran‘da ne Hadislerde salt Rab ifadesini göremezsiniz. Bu Ýncil‘e has bir ifadedir. Ýncilin Türkçe çevirilerinde Tanrý yerine Rab ifadesi kullanýlmýþtýr. Hatta Ýncil çevirilerinin en karakteristik özelliðidir Rab ifadesi.
|
|
167
|
|
|
|
Trafik kazalarý dur durak bilmiyor. Her gün birileri trafik canavarýnýn pençeleri arasýnda can veriyor. Trafik kazalarý ölüm oranlarýnýn önemli bir kýsmýnýn sebebi olma özelliðini koruyor. Türkiye bu sorunun üstesinden gelemedi bir türlü. Sanki millet olarak araba kullanmayý bilmiyoruz. Direksiyon baþýna geçince üzerimize canavar gömleði giyiyoruz. Ne þoförler dikkatli davranýyor, ne de yayalar. Günümüzde yayalar arabadan hiç sakýnmýyor. Karþýdan karþýya geçiþlerde kimsenin trafik lambalarýna uyduðu yok. Ýþi þansa býrakýyoruz. Göz göre göre kendimizi tehlikeye atýyoruz. Þoförlerimiz bazý durumlarda yayalarýn geçiþ hakkýný tanýmýyor. Bunu bilmediklerinden deðil, kural tanýmazlýklarýndan yapýyorlar. Yoksa herkes yaptýðý hatanýn farkýnda. Millet olarak sorumsuz bir yapýmýz var.
|
|
168
|
|
|
|
Kitap, insanýn insana edeceði zulmün en acýmasýzlarýndan biri olan ruh bombardýmanýný iþliyor. |
|
169
|
|
|
|
Ýskender Pala’nýn “Ýki Darbe Arasýnda” adlý kitabý yakýn tarihimize ýþýk tutan önemli bir belge niteliðinde. |
|
170
|
|
|
|
Türkiye de yazarlýk "kendin çal kendin oyna" makamýndan bir parçadýr. Kendinden baþka kimseyi duymayanlarýn diyarýnda tabiatýn en güzel naðmelerini dillendirsen ne fayda! Bu sebeple biz gariban genç yazarlar için edebiyat, zaman aralýklý ruhsal orgazmdan baþka bir þey deðildir |
|
171
|
|
|
|
Yaþam, kaybedildiði zaman bir daha elde edilemiyor. Yani yaþamý kaybetmenin telafisi yok. Bu nedenle insan, yaþamýný kendine zehir etmemeli. Huzurlu, rahat ve mutlu bir yaþam için mücadelesini sürdürmeli…
Oyunda ölüm ve ölümden sonraki hayat ele alýnýyor. |
|
172
|
|
|
|
Günümüzde, dünyada ve ülkemizde, insanlarýn duygu ve düþüncelerini yönlendirme, güdümleme, iðdiþ etme, tek tipleþtirme çabalarý, artýk bilimsel yöntemlerle sürdürülmektedir. Medya, basýn-yayýn, tümü tekelleþmiþtir ve ne yazýk ki, dünyaya dayatýlan bu postmodern çarpýk kültüre hizmet etmektedir. Ayný yaklaþým, devletler için de geçerli olduðundan bu gidiþe “dur” diyecek bir güç, henüz yoktur. |
|
173
|
|
|
|
Abdurrahim Karakoç, günümüz þairlerinin en tanýnmýþý ve en güçlü olanýdýr. Yediden yetmiþe birçok insan, onun þiirlerini biliyor ve söyleyebiliyor. |
|
174
|
|
|
|
Yaþadýklarýmý, yaþayamadýklarýmý, özlemlerimi, öteki olmam veya berikine sýðýnmamý, özlemlerimi, sýkýntýlarýmý, iç çekiþmelerimi, umutlarýmý bulduðum bir kitap. Faik Öcal’ýn Yitik Anýlar Þehri kitabý. |
|
175
|
|
|
|
Þiirler olmasaydý nasýl ifade ederdik yürek yakan gizli aþklarýmýzý?...Nasýl temizlerdik ruhumuzda biriken tortularý?...Tek taraflý sevmelerin resmidir þiir…Sözün öze ulaþmasýna vesiledir çoðu zaman….
|
|
176
|
|
|
|
Kurtuluþ mücadelesinde Anadolu’da cami cami gezerek vaazlarýyla kurtuluþ mücadelesini canlandýrýp destekleyen Akif’in Batýya bakýþý, yeni kurulan devlet ideolojisiyle pekte uyuþmuyordu. Bu farklýlýk ömrünün sonuna doðru onu çok sevdiði Anadolu dýþýna zorunlu yöneltmiþ ve vatan topraklarýndan uzakta hayata veda etmiþti. |
|
177
|
|
|
|
Benim gibi aksiyon-macera, kýlýç ve büyü okuru bir vatandaþ için ilk otuz sayfa bir mücadeleydi. |
|
178
|
|
|
|
Jarlaxle ile birlikte Artemis Entreri de Kristal parçasýnýn merkezinde bulunduðu bu yalan, dolan ve entrika, ihanet, cinayet fýrtýnasýnýn içinde kendi yolunu açmak için mücadele ediyor. |
|
179
|
|
|
|
“Empati “ 2008 yýlýnda basýlmýþ, egnosizm, empati, sinestesi gibi konularý içine serpiþtirmiþ bir romandýr. Ýyi bir kurguya sahip ve çok akýcý bir dili vardýr.
Roman yazarý, adeta, insanýn bildiði ne kadar konu varsa, neredeyse hepsine deðinmiþtir. Felsefe, týp, edebiyat, siyaset, ilim, fen, müzik, din, bilgisayar dünyasý, sinema dünyasý, TV dünyasý, ünlü yýldýzlar, cinsellik, seks… Aklýnýza ne geliyorsa onlardan bilgiler sunmuþtur. Yazar, gerçekten geniþ bir araþtýrma yaptýktan sonra yazmýþ bu eseri. |
|
180
|
|
|
|
Ýþine hayatýyla baðlý emekliliðin ucunda bir komiser hasta yataðýnda tesadüfen gördüðü bir dergi kapaðý ile tekrar iþine dönmek ister .Küçücük bir þüphenin büyük itiraflarla gerçeðe dönüþünün hikayesi.Kitap Komiserin Ýkinci dünya savaþý sýrasýnda bir toplama kampýnda kiþiliðinin öldürmeye hakký olduðuna inanan piskopat bir doktorun peþinde ölüme önce cesurca sonra korkarak gidiþini anlatýyor.Yazarýn bir kez daha hayatýn anlamýný gerçekten yaþanamadýðý için yok sayýlmasý gerektiði düþüncesini yoðun olarak hissettiren bir kitap..Okunmaya deðer. |
|
|
|