|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Yazarlar ve Yapýtlar |
21
|
|
|
|
Türk kültür, sanat ve edebiyat hayatýnýn köklü bir geçmiþi vardýr. Milletimiz tarih sahnesine çýkýþýndan beri bu sahalarda kýymetli eserler vermiþtir. Günümüzde bazý deðerler yozlaþsa da, bu sahalarda verilen eserler beklenen ilgiyi görmese de millet olarak bunlardan vazgeçecek deðiliz. Milletleri geleceðe taþýyan, ruhlarý olgunlaþtýran kültürel ve ebedî birikimlerdir. Türk milleti kültür, sanat ve edebiyat zincirine kuvvetli halkalar eklemek zorundadýr. Bu bizim tarihi büyüklüðümüzün üzerimize yüklediði bir görev ve sorumluluktur. Kültür, sanat ve edebiyat çalýþmalarýnýn ihmal edilmeden sürdürülmesi gerekir.
|
|
22
|
|
|
|
Matrix filmi üzerine William Irwin'in derlediði yirmi felsefi yazýdan oluþan Matrix ve Felsefe kitabý üzerine kaleme alýnmýþ bir kitap eleþtirisi.
"Ayný masallarý dinlemelerine raðmen, ötekiler hiç böyle bir þey yaþamadýlar" Novalis |
|
23
|
|
|
|
“Kýrmýzý Pazartesi” romaný, Kolombiya'nýn bir þehrinde iþlenen bir cinayeti anlatýyor. Daha romaný elinize aldýðýnýzda içine bakmadan dahi kapaðý sizlere bir mesaj veriyor. Kapak kahverengi renge hâkim. Kapakta ilk göze çarpan düzgün giyimli, fötr þapkalý, ellerinde birer býçak olan ikiz kardeþler oluyor. Hemen arkalarýnda beyaz bir yatak. Yataðýn üzerinde bir daktilo, geri planda evler, sokaklarda hiçbir þey umurlarýnda olmayan insanlar var. Bir de tavþan konulmuþ. Kýsaca kapak resmen cinayeti anlatýyor… |
|
24
|
|
|
|
Elimde altmýþ sayfa içinde bir önsöz, bir kýsa biyografi ve kýsa bir teþekkür yazýsýyla, elli bir þiirden oluþan bir kitap.
Kitabýn kapaðý bulutlu bir güz ikindisinin denizle kaynaþmasý… Kitabýn arka kapaðý ise, ayný manzaranýn uzantýsý üzerine yazýlmýþ “Bitti” adlý þiirden alýntý… Ayný zamanda bana göre hem þairin hem de kitabýn özeti adeta. |
|
25
|
|
|
|
Ahmed Hamdi Tanpýnar' ýn 27 Mayýs Darbesi' nden sonrali tutumu... |
|
26
|
|
|
|
Ýþ yerinde her gün ve her an hareketli saatler yaþýyoruz. Malum bu ülkede gündem ýþýk hýzýnda deðiþebiliyor. Tabii ki benim vazifem biraz daha farklý. Yani, yaptýðým iþler yüzünden ne gecem, ne gündüzüm belli… Kendime ayýrdýðým bir zaman yok maalesef.. Hal böyle olunca her fýrsatý sonuna kadar kullanmaya çalýþýyorum. Yine böyle yoðun bir günün öðle arasýnda arkadaþlarla sigara muhabbetinde laflarken söz dolaþtý: “çok satan eserler”e geldi. Bu listelerdeki kitaplarýn hangi özelliklerinden dolayý çok sattýðýný, insanlarýn örneðin gerçeklikten uzak, apaçýk iftiralarla dolu kitaplarý niçin 'satýn aldýðýný' tartýþtýk. Bir arkadaþým, bu listelerde edebiyat eserlerinin yer almamasýndan yakýndý. Emre abi: “çok satanlar” listesinin neden bu kadar “ucuz” kitaplardan oluþtuðunu ve edebiyat eserlerinin ki özellikle romanlarýn listelere neden giremediðini tanýdýðý üç beþ yazara da sormuþ. |
|
27
|
|
28
|
|
|
|
Eðer aþk, sevgi “köpeklik” ise, o halde, nefret ne peki? Sevgi ve sevginin türevleri þefkat, merhamet, acýma, dayanýþma, yardým, arkadaþlýk “köpeklik” kategorisinde ise; nefret, gaddarlýk, vahþet, þiddet, barbarlýk, sadizm hangi kategoride acaba?
|
|
29
|
|
|
|
Kuþkusuz akkuþ'un "Cennetlik Dul" adýný taþýyan ilk öykü kitabýnda da kýrsal kesimin, genelde Anadolu yaþamýnýn ve insanýn dayanýlmaz çilesini ve engelleyici doða koþullarýný baþarýlý bir þekilde yansýttýðýna tanýk olmuþtur. Bu yaþamýn ortaklýðýnda; halkýyla, doðasýyla, giderek katý gerçeklerieyle bütünleþen bir yazar. |
|
30
|
|
|
|
Bazen kalemde yorulur, yürekte... Kendini tekrar eder durur insan zaman zaman yazýlarýnda. El etek çekmek, dinlendirmek lazýmdýr kalemi yüreði ve beyni... Hayat sadece okumak ve yazmaktan ibaret deðil. Sevdiklerimize de zaman ayýrmalý ki aslýnda yazýlarýn bir çoðunu da besleyen, insan iliþkileridir... |
|
31
|
|
|
|
Yaþamý boyunca derin bir kimlik çatýþmasý yaþamýþ, ne gerçek bir Alman ne de gerçek bir Çek olabilmeyi baþarabilmiþ Franz Kafka... |
|
32
|
|
|
|
Goethe’nin ünlü eseri “Genç Werther’in Istýraplarý”nýn Türkçe’ye çevrilmiþ tüm eserlerini okuyup, birbirleriyle karþýlaþtýrdým. Çünkü Almanya’nýn dâhisi Goethe’nin bu eseri, týpký Shakespeare’in dramlarý gibi yeryüzünde yaþayan bir insan olarak beni de alakadar ediyordu. |
|
33
|
|
|
|
Oldum olasý Anadolu’nun ücra köþelerinden ses veren kültür, sanat ve edebiyat dergilerine meraklýyýmdýr. Bunlarý bir þekilde edinir, okur, arþivler ve elimden geldiðince diðer okuyucularýn da haberdar olmalarý için tanýtmaya çalýþýrým. Ýþte onlardan biri de Zigana’nýn komþusu Gümüþhane’de çýkan Herfene dergisidir. Dergi elimdeki sayýsýyla 21. sayýya ulaþmýþ gözüküyor. Herfene; ilkbahar, yaz, sonbahar ve kýþ olmak üzere senede dört sayý olarak okuyucusuyla buluþuyor. Dergi her sayýsýnda belli bir konuyu kapaðýna taþýyor. |
|
34
|
|
|
|
Sen nasýl bir insansýn? Hiç utanmada mý yok sende. Yaptýðýn hýrsýzlýðý meþrulaþtýrmak için çýrpýnmýþsýn. Çýrpýndýkça rezil olmuþsun…
Bu sözleri ve hatta daha fazlasýný hak eden azýlý bir emek hýrsýzý var. Ýsmi Erdinç Aras ve kýytýrýk sitesi Ardahansesi.com dan söz ediyorum. |
|
35
|
|
|
|
Eser için masalla gerçeði birleþtiren bir roman diyebiliriz. Öyle ki roman mý okuyorsunuz; yoksa bir masal kitabý mý farkýna varamýyorsunuz. Kendinizi adeta bir masal dünyasýnda buluveriyorsunuz. Roman kahramaný ile birlikte siz de adeta bir çocuk oluyorsunuz. Sanki romanýn kahramanlarýndan biri de siz imiþsiniz gibi düþünüyor ve çocuðun anlattýðý masallarý büyük bir keyifle dinliyorsunuz. |
|
36
|
|
|
|
Dücane Cündioðlu’nun “Cenab-ý Aþk” adlý kitabý, yazarýn diðer kitaplarý gibi eðitici ve öðretici nitelikleri hâiz. Ama kitapta katýlmadýðýmýz bazý noktalar da var. |
|
37
|
|
|
|
Dostoyevski, devrin bir çok ilerici genci gibi büyük toprak aðalarýný koruyan kölelik kanunlarýnýn yarattýðý sosyal ve siyasal yapýdan rahatsýzlýðýný Belinski’nin toplantýlarýna katýlarak belirtir. |
|
38
|
|
|
|
Yeþilin koynunda güzellik uykusunu uyuyan Trabzon, ülkemizin en þirin þehirlerinden biridir. Yeþille mavinin koyun koyuna olduðu bu mümbit topraklar maddî ve manevî binlerce zenginliði içinde saklamaktadýr. Dünden bugüne, bugünden yarýna taþýnan bu zengin birikim hepimizin ortak deðeridir. Bunu geleceðe taþýmakta þair ve yazarlara önemli görevler düþmektedir. Onlar ne kadar yazarsa yazsýn, bu emsalsiz güzellikler kâðýda dökmekle bitmez. Fakat ne kadarýný yarýnlara taþýyabilirsek kârdýr. Heyamola Yayýnlarý bunu gerçekleþtirmek için kollarý sývadý bile. 22 yazarýn kaleminden 22 Trabzon kitabý vitrinlerdeki yerini aldý.
|
|
39
|
|
|
|
20’li yaþlarýmda kitaba olan ilgimin artmasý yüzünden çok sýkýntýlar çektim. Gerek kitap almaktaki imkansýzlýklarým gerek bahþirelerle satýn aldýðým kitaplarý vakitsizliðim ve uðraþýlarým yüzünden okuyamamýþlýðým beni hep hüzünlendirmiþtir. Hatta çoðu kez satýn aldýðým ama okuyamadýðým kitaplarýmla özellikle geceleri göz göze geldiðimde “seni okuyacaðým az sabýrlý ol” dediðimi, kitabýmýn da üzgün, solgun bir ifadeyle bakýp; “Sen mi okuyacaksýn?” diye sorduðunu hatýrlýyorum…
|
|
40
|
|
|
|
oysa kitap tanýtým yazýsý kitabý sattýrýr. |
|
|
|