HIRSIZ

Mustafa, nasýl kurtulacaðýný yada kurtulduktan sonra nereye kaçacaðýný bir türlü kestiremiyordu. Zavallý gencin tek tesellisi , bu gözü dönmüþ cani nin , yüzünü görmeye fýrsatýnýn olmamasýydý. “Peki þimdi ne halt edeceðim.” diye iç geçirdi. Her ne olursa olsun, bitirmesi gereken iþi tamamlayacak mýydý. Yoksa kendini kilitlediði bu dolaptan, hýzlýca çýkýp , bu gözü dönmüþ vahþinin onu yakalamamasýný umarak, kendisini dýþarýmý atacaktý. “Ya dýþarýda arkadaþlarý varsa” diye düþündü. Tam bir çýkmazdaydý.
Mustafa , alkolik bir babanýn beþ oðlundan biriydi. Daha bir yaþýna bile basmamýþken annesi ölmüþ , kendisine bile bakamayan babasý ve beþ abisi ile yaþamak durumunda kalmýþtý. Abileri kýsa sürede mahallede terör estirmeye baþlamýþ, her türlü kirli iþe bulaþmýþ ve Mustafa yý da yanlarýna almak istemiþlerdi. Ancak Mustafa da ,abileri de kýsa süre içinde Mustafa nýn pek de gözü kara, cesur bir genç olmadýðýný anlamýþ ardýndan gelen anlýk bir düþkýrýklýðýn dan sonra, abileri Mustafa nýn adýný tabansýza çýkarmýþlardý. Mustafa geçimini Sansar lakaplý, lunaparklarda þans oyunlarý ve kart oyunlarý oynatan, her türlü hile ve çakallýðý bilen Ali nin yanýn da saðlamaktaydý. Ali , Mustafa nýn abilerinin tabansýz diye seslendiði bu gencin, önemli bir yeteneðini tespit etmiþ ve yýllarca Mustafa nýn bu yeteneðini geliþtirmesinde , genç adama yardýmcý olmuþtu. Mustafa bir hýrsýzdý. Hemde en yeteneklisinden. Sansar Ali nin sayesinde bu sözüm ona mesleði öðrenen Mustafa, yýllarca her türlü eve girmiþ, her çeþit malý her çeþit müþteri için çalmýþtý.
Sansar Ali den öðrendiði çok önemli bir kural vardý ki ,oda çalýnan hiçbir eþya yada ürünü kendisi için çalmýyor, kendisini tutan müþterilerinin yerine, uygun bir ücret karþýlýðý çalýyordu. Þimdiki iþini de yine böyle zengin bir müþterinin, bayaðý yüksek bir meblaða karþýlýðýnda kendisini tutmasý ile almýþtý. Büyük bahçeli bir villadan, bir elmasý çalmasý gerekiyordu. Üstelik evin sakinleri þehir dýþýnda olacaktý. Evin içi insanlarla doluyken bile rahatça yapabileceði iþini boþ bir evde yapacaðý için Mustafa müþterisini geri çevirmemiþti.
Mustafa ,Ankara da Çayyolu semtinde bulunan bu büyük villa nýn bulunduðu sokaða saat 24.00 da geldi . Hava son derece bulutlu ve bardak boþanýrcasýna yaðmur yaðýyordu . Ýlk önce villanýn etrafýndaki lüks sitelere ve sitelerin çevresinde bulunan kamera larý inceledi. Arabasýný site kameralarýnýn kendisini göremeyeceði bir noktaya sürdü. Ýçinde kameralarýn aksamýný bozacak elektronik yapýþkanlarýn olduðu tüfeðini çýkararak ,gireceði villa nýn, bahçesindeki kameralarý etkisiz hale getirdi. Ýlk önce sokaðýn köþe sindeki ana telefon hattýný kesip, villadaki alarmý etkisisz hale getirmek istedi. Ancak ana hattýn olduðu kutuyu açýnca, hatlarýn çoktan kesilmiþ olduðunu gördü. “Haydaaaa. Bune þimdi” diyerek iç geçirdi. Sakince, Evin kameralarýný etkisiz hale getirdiði bölge den bahçeye atlayarak kapýya kadar geldi. Kapý üstündeki alarm sirenini susturmak için, sirenin içine özel bir köpük sýkmasý gerekiyordu. Lakin bu iþlemi baþka birinin uyguladýðýný görünce þaþkýnlýktan ve panikten nefesi kesildi.
“Oðlum Mustafa evde birileri var . Bir kiþi daha içerde.” diyerek söylendi. Önce kaçmayý düþündü. Ancak iþ vereninin bundan menun olmayacaðýný, adý gibi biliyordu. Üstelik iþvereni Mustafa ya 100.000 Tl tutarýndaki parayý hemen ödemiþti. Genç adam paranýn tamamýný iade etse bile, topuðuna sýktýrmadan kurtulamazdý. “Ne yap ,ne et al þu elmasý” diye kendine telkinde bunarak hýzlýca baþýný kaþýdý.
Daha önce, evin mimari planlarýný iþ vereninden aldýðýnda , araba garjý nýn pencere camýndan eve girebileceðine karar verdiði için sessizce oraya doðru yöneldi. Garajýn camýndaki alarm sensoru nu körleþtirmek için cebinden lazerini çýkardýki pencerenin çoktan açýldýðýný ve sakýzla duvara tutturulmuþ bir lazerin sensörü bozduðunu gördü.
“Vay anam vay” diye telaþla iç geçirerek, sesizce eve giren Mustafa nýn aðzý þaþkýnlýktan nerdeyse yere düþecekti. Evde her eþya, her bir köþe darmadaðýn olmuþtu. Bunu yapan kiþiler eve çok profosyonel ce girmiþ ancak evde tamamen savruk hareket etmiþlerdi. Evde mutfaða doðru sezsizce yürüyen Mustafa, korkudan ansýzýn olduðu yerde dona kaldý. Mutfakta çocuk olduðu anlaþýlan bir vücut, sessizce sandalyeye oturmuþ ve Mustafa yý izliyordu. Ensesinden soðuk soðuk terler boþalan Mustafa, derin bir nefes alarak, kendini toparlayýp çocuða “sessiz ol.Sana zarar vermiyeceðim” dedi. Parmaðýný dudaðýna götürerek çocuða sessiz olmasýný iþaret eden deneyimli hýrsýz, yavaþça çocuða yaklaþtý. Yaklaþtýkça küçük çocuðun yüzünü daha iyi gören hýrsýzýn, birden bacaklarý boþaldý. Korkudan yere oturarak buzdolabýnýn arkasýna saklandý. Aðlamaya baþladýðý için eli ile aðzýný kapayarak çocuða bir kez daha baktý. Zavallý çocuk, boðazýna girmiþ býçakla resmen sandalyeye çivilenmiþti. Mustafa, çocuða bir kez daha baktýðýnda, çocuðun hala titrediðini gördü.
“Allah kahretsin” diye iç geçirerek çýkýþ kapýsýna yönelse de, üst oda kapýsýnýn açýlmasý ile alt kattaki yatak odasýna saklandý. Odada, yataðýn üzerinde baþý ezilmiþ halde duran, cansýz, 45-47 yaþlarýndaki kýzýn cesedini görünce, sýrtýný duvara vererek aðzýný elleriyle kapayýp tekrar aðlamaya baþladý. Artýk mantýklý düþenemiyor du nefes bile aldýðýný hissedemiyordu. Genç kýzýn elbiseleri ile dolu dolaba girerek, dolap kapaðýný üstüne örttü. Ýþte buradaydý . “Ölecekmiyim. Bu þekildemi bitecek” diyerek sessizce fýsýldadý. Kaça bilirdi. Bu gözü dönmüþ canavarla ayný evin içinde olsa da, birbirlerini görmemiþlerdi. Adam yada adamlar onun varlýðýný daha hissetmemiþlerdi. Kendi kendine “Ben profosyonelim bu iþi bitirmeliyim” diye telkinde bulundu. Daha sonra da “Baþlatma lan profosyonelliðin den” diyerek, kendi kendine cevap verdi. Hem kaçmak bir bakýma riskliydi “Ya dýþarýda arkadaþlarý varsa” diye söylendi. “ Yok yok olmaz. Mümkün deðil.” diye kendini cevapladý. Eðer dýþarda birileri olsaydý, arabasýnýda Mustafayý da görüp, içerdeki katile haber verirlerdi. O zaman Mustafa bunlarý bu dolap ta düþünmek yerine çoktan ölmüþ olurdu. Hem kaçsa eline ne geçecektiki. Ýþvereni elmasý Mustafa dan alamzsa ,Mustafa da þurada yatan zavallý kýzla ayný kaderi paylaþýrdý.
Nefes alýp veriþleri iyice normale dönen deneyimli hýrsýz, yavaþça kendini kitlediði dolaptan dýþarý çýktý. Ýþverenin söylediði üst kattaki odaya mutlaka çýkmalýyd.ý Çünkü elmas orada kasada duruyordu. Katil, yukarda muhtemelen elmasý arýyordu ve Mustafa bir þekilde bu gözü dönmüþ canavarý aþþaðý indirmeliydi. “Yukarda birkaç saniye yalnýz kalabilsem” diye hayýflandý. Birden aklýna gelen fikirle gözleri faltaþý gibi açýlan Mustafa, bunu yapmasýnýn gerçekten de uygun olup, olmayacaðýný düþünerek iç geçirdi.
Yumruðunu duvara vurarak “Neden olmasýn! Artýk ok yaydan çýktý” diyerek mutfaða yürüdü. Zavallý çocuðun boðazýndan, býçaðý çýkararak, küçük çocuðu annesinin yatak odasýna götürüp yatýrdý. Baþý ezilerek ölmüþ olan kadýný da, cansýz bir þekilde yatmakta olduðu yataktan alarak, mutfak sandalyesine oturttu. Ve küçük çocuðun boðazýndan çýkardýðý býçaðý, kýzýn boðazýna sokarak ,zavallý kýzýn cesedini mutfak sandalyesine zýmbaladý.
Mustafa cansýz halde sandalyede oturan kadýna bakarak “Üzgünüm! Biraz kafasýnýn karýþmasý gerekiyor . Baþka türlü elmasý alacak fýrsatým olmaz” dedi. Mustafa artýk evde bir katil bulunduðunu biliyordu. Kýzý yatak odasýnda ve çocuðu mutfakta öldürmüþtü. Aþþaðý indiðinde, öldürdüðü insanlarýn bedeninin yerdeðiþtirdiðini gördüðünde, afallýyacak , kendini toplayýp yukarý kata çýktýðýnda Mustafa çoktan elmas ile kaçmýþ olacaktý.
Her ihtimale karþý mutfaktan cebine irice bir býçak alan uyanýk hýrsýz, ilk önce sesizce ev kapýsýnýn önüne yürüdü.Torna vidasý ile köpükle etkisiz hale gelen alarm sirenini açarak ,sirenin içinden köpükleri temizledi. Sokak baþýna kadar koþarak, telefon hattý kablolarýný tekrar birleþtirip , alarm sinyalinin geri gelmesini saðladý. Dikkatlice garaj penceresine gelerek, duvara tutturulmuþ lazerin ýþýðýný hareket sensörü nün merceðinden çekerek sensörün önünde hareket etti.Lazerin yarattýðý körlükten kurtulan sensör, Mustafa nýn hareketlerini hemen algýladý.
Alarmýn çalmasý ile hemen alt kattaki odaya girerek saklandý. En baþýndan beri üst katta her þeyden habersiz olan gözü dönmüþ manyak, panikle aþþaðý garaja indi. Bunu fýrsat bilen Mustafa, hýzla yukarý çýktý. Ýþvereninin tarif ettiði odaya girdiðinde, kasanýn açýk olduðunu gördüðü an beyninden vurulmuþa döndü. Katil çoktan elmasý almýþtý. Ayrýca Mustafa nýn kulaðýna gelen seslere göre, Katil mutfakta ve yatak odasýndaki iki cesedin yerdeðiþtirdiðini görmüþ, evde yalnýz olmadýðýný anlamýþtý.
Mustafa derin bir nefes alarak “Oðlum artýk bu iþ bitecek” diyerek iç geçirdi. Alarm çalmýþtý ve alarm firmasý polis lere çoktan haber vermiþti. “Aynasýzlar gelmeden o elmasý almalýyým” diye iç geçirdi. Cep telefonundan bir müzik açan Mustafa, telefonunu kasanýn önüne koydu.Cebinden býçaðýný çýkararak kapýnýn arkasýna saklandý.
Kandýrýldýðýný anlayan gözü dönmüþ katil, yukarý çýkýnca kasanýn önünde müzik çalan telefona doðru panikle koþtu. Kapýnýn arkasýndan adama saldýran Mustafa, adamýn kalçasýna býçaðý sokarak hýzlýca çevirdi. Acý içinde baðýran canavar, yere yýðýldý. Mustafa yüzükoyun yerde çaresizce yatan adamý kendine çevirdiðinde þaþkýnlýktan ne yapacaðýný þaþýrdý. Mustafa nýn üstünde býçaðýný boðazýna dayadýðý adam, deneyimli hýrsýzýn iþvereninden baþkasý deðildi.
Adam bir eliyle kalçasýný tutmuþ yerde yatarken, gülerek Mustafa ya baktý. “Saatlerdir yukarý çýkmaný bekliyorum. Nerede kaldýn” Þaþkýnlýktan dudaklarý titreyen Mustafa ,zorla nefes alýp kýsýk ve boðuk bir sesle “ Neden” diye bildi.
-Sen bu elmasýn deðerini biliyormusun. Trilyonlar deðerinde. Ama benim deðil, eþimin elmasýydý. Ailesinden eþime geçen bir elmastý. Kaç kere paraya çevirmeyi teklif ettim. Ama bir türlü yanaþmadý. Tek çarem oðlumu da, eþimi de öldürmekti. Böylelikle kocasý olarak elmas bana geçecekti. 100 trilyonluk bir elmas için, bir evlat ve bir kadýn gözden kolaylýkla çýkarýlýr.

Mustafa iþverenin caniliði karþýsýnda öfkeden deliye dönmüþtü. “Hapse gireceksin salak . Bu iþlediðin suçla o elmas sana yar olurmu zannediyorsun. Oðlunla karýný öldürdün”diyerek öfkeyle baðýrdý. Yerde kalçasýný tutarak yatan gözüdönmüþ adam, katýla katýla gülmeye baþladý
-Salak onlarý sen öldürdün
Duyduðu karþýsýnda þaþýran Mustafa, yerde yatan iþverenine þaþkýnlýkla baktý. “Nasýl yani”
-Cesetlerin yerlerini deðiþtirdin. Karýmýn dolabýna saklandýn. Oðlumun boðazýndaki býçaðý karýmýn boðazýna yerleþtirdin. Her yerde senin parmak izin var. Ben onlarý öldürürken senin gibi iz býrakmadým.

Mustafa þaþkýnlýk la geriye doðru sendelerken, ellerinin geriye doðru büküldüðünü hissederek, acý ile baðýrdý. Polis sesiz ce arkasýndan yakaladýðý hýrsýzýn ellerini kelepçeledi.
Polisler tarafýndan götürülürken ,Mustafa, son kez yerde yatan ve kendisini neredeyse eðlenerek izleyen adama göz ucu ile baktý. Adam onu tuzaða düþürmüþtü. Hem de Mustafa yý Mustafa nýn kendi tecrübesi ile ortadan kaldýrmýþtý.Artýk elmas onun du bu elmasla yeni bir ailesi ve hayatý olacaktý.




MEHMET BURAK YÜKSEL