Bir takým þeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsýnýz. Ben ise bir takým þeyler düþlerim ve "Niye olmasýn?" diye sorarým. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Allah’ýn hayranlýk uyandýrýcý varlýk delillerini baktýðýmýz her yerde görebiliriz. Mucizevi hassas ýsý algýlayýcýlarýna sahip bir sivrisinek dahi, insanýn, Yüce Rabbimiz’in büyüklüðünü, yüceliðini, gücünü ve kudretini kavrayarak, iman etmesine vesile olabilir. Tüm varlýklarý yaratan ve her an denetiminde tutan Allah’ýn, eþsiz ve benzersiz sanatýyla yarattýðý mucizevi tasarýmlarýný sergilemediði tek bir santimetrekare yoktur. Rabbimiz bir Kuran ayetinde, “Taneyi ve çekirdeði yaran þüphesiz Allah’týr. O, diriyi ölüden çýkarýr, ölüyü de diriden çýkarýr. Ýþte Allah budur. Öyleyse nasýl oluyor da çevriliyorsunuz? “ (Enam Suresi, 95) þeklinde buyurmaktadýr. Kuran’da Allah’ýn varlýðýnýn kanýtý olan herþey "ayet" olarak tanýmlanýr. Allah’ýn ayetleri/mucizeleri/ delilleri, "Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler (deliller) vardýr. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz?" (Zariyat Suresi, 20-21) ayetiyle ifade edildiði üzere tüm evrende ve insanýn kendi nefsinde de vardýr. Dünyada yaþamý ayakta tutan tüm sistemler mucizevi dengeler üzerine kurulmuþtur. Bunlar öyle hassas dengelerdir ki, biraz inceleyince hepsinde olaðanüstü bir hesap ve tasarým olduðu hemen fark edilir. Örneðin Materyalizm’i þok eden Big Bang(Büyük Patlama) teorisine göre tüm evren, bir sýfýr anýnda, büyük bir patlamayla var olmuþtur. Büyük Patlama, tüm evrenin tek bir noktanýn patlamasýyla yokluktan meydana geldiðini kanýtlamýþtýr. Dilediðini dilediði gibi yapmaya gücü yeten Yüce Rabbimiz Kuran’da, "O gökleri ve yeri yoktan var edendir..." (Enam Suresi, 101)ayetiyle bu üstün yaratýþýna dikkatimizi çekmektedir. Evrenin bir sahibi ve hakimi olduðunu reddeden Materyalizm, tek gerçekliðin madde olduðunu ileri sürer. Buna göre, sonsuzdan beri var olan mutlak varlýk Allah deðil (Allah’ý tenzih ederim, yüceltirim), maddedir. Materyalist söylemlere dikkat edersek, din ve akýl kavramlarý arasýnda ýsrarla bir ayrým yapmaya çalýþtýklarýný görürüz. Sürekli olarak, dinin yalnýzca önkabullere dayandýðý, dogmatik olduðu, aklýný kullanan insanlarýn ise bu ön kabulleri aþmýþ kimseler olduklarýný vurgularlar. Bu son derece ucuz ve cahilce bir aldatmacadýr. Çünkü din, akýl vesilesiyle anlaþýlabilir. Dinin kaynaðý ve rehberi olan Kur’an, akýl ve din arasýnda bir ayrým yapmaz, aksine dinin temelinin akýl olduðunu söyler. Kuran’a göre, iman eden insanlar akýl sahipleridir; inkar edenler ise akledemeyen kiþilerdir. Bu nedenle pekçok ayetle insanlara akýllarýný kullanmalarý ve düþünmeleri yönünde çaðrý yapýlýr. Kuran’ýn insanlardan düþünmelerini istediði ise, karþýlaþtýklarý olaylarýn nasýl ve neden olduðu konularýdýr. Gerçek din de ancak bu düþünceden doðar. Örneðin her ilköðretim öðrencisinin okulda yaptýðý bir deney vardýr. Bir kabýn içine yerleþtirilen iki kat pamuk arasýna fasulyeler konur, arasýra sulanýr ve gözlemlenir. Bir süre sonra fasulyelerin çatladýklarý ve filizlendikleri görülür. Belli bir zaman sonra ise filizler ýþýða doðru iyice uzarlar ve her öðrenci bir ‘sihirli fasulye aðacý’na sahip olur. Çocuklara çok doðal bir süreç olarak açýklanan bu olay, gerçekte olaðanüstü bir mucizedir. Ýþte Kuran’ýn istediði neden ve nasýl sorularý, insaný bu olayýn sýradan olmadýðý ve bir tohumun bilinç ve akýl gerektiren bir iþ yaptýðý gerçeðine götürür. Topraða atýlan tahta parçasý görünümündeki tohumun da canlanmasý ve büyümesi, kendisi için gerekli olan mineralleri topraktan ayrýþtýrarak almasý, güneþe doðru filizlenmesi, yer altýna doðru köklenmesi ve çeþitli ürünler vermesi baþýndan sonuna kadar mucizevi aþamalardýr. Burada gördüðümüz olay programlanmýþ bir olaydýr ve bir programlayaný vardýr. Ýþte O, en üstün akýl olan Allah’týr. Kuran’ýn bize bildirdiði düþünce yöntemi de; evrenin ve olaylarýn nasýl iþlediðini düþünmektir. Ýnsan bu þekilde hepsinin ardýndaki Yaratýcý’yý görebilir. Kuran’da insaný düþünmeye yönelten ayetlerden birkaçý þöyledir: Þimdi ekmekte olduðunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eðer dilemiþ olsaydýk, gerçekten onu bir ot kýrýntýsý kýlardýk; böylelikle þaþar-kalýrdýnýz... (Vakýa Suresi, 63-65) Ýnsan bu gerçekler üzerinde düþünmediði takdirde, dünyanýn baþýboþ ve sahipsiz ve rastlantýlarla iþlediðini zannedebilir. Allah’ýn herþeyi yaratýp, sonra gökyüzünde bir köþeye çekilip-haþa- olaylarý izlediðini düþünen kiþiler vardýr. Bu sapkýn düþünce, zaman içinde kiþiyi Allah’ýn varlýðýný inkara sürükler. "Eðer evrendeki düzen tesadüflerle iþliyorsa, ilk ortaya çýkýþý da tesadüfen olmuþ" diye düþünebilir. Çevresinde hak dine deðil de pagan dinlerine inanan kiþiler de varsa, onlarýn da etkisiyle içinde bulunduðu cahilliði, tam aksine akýllýlýk olarak düþünmeye baþlar. Yarattýðý herþeyi emrine veren Rabbimiz’den yüz çevirerek yaþayan nankör kiþilerin durumu, bir akvaryumdaki balýklar gibidir. Balýklarýn yemlerini ve vitaminlerini veren, sularýný deðiþtiren, akvaryumun bakýmýný yapan biri vardýr. Ancak balýklar akýl sahibi olmadýklarýndan, bundan habersiz yaþarlar. Ýnkar edenler de balýklar gibi yalnýzca yerler, içerler, gezerler ancak bunlarý kim sayesinde yapýyor olduklarýný düþünmezler. Yaþadýklarý dünyanýn, kendilerinin ve diðer insanlarýn neden var olduðunu akledemezler. Bu kimselerin akýlsýzlýklarý Kuran’da "metalanýrlar ve hayvanlarýn yemesi gibi yerler". (Muhammed Suresi, 12) ayetiyle hayvanlarýn durumuna benzetilmektedir. Evrendeki tüm olaylar, Rabbimiz’in izniyle, O’nun bilgisinde ve kontrolünde gerçekleþmektedir. Akýl sahibi insanlar için Allah’ýn delilleri her yerdedir. Gerçek akýl ALLAH ’ý bilir.. "Þüphesiz göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde temiz akýl sahipleri için gerçekten ayetler (deliller) vardýr. Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ý zikrederler ve göklerin ve yerin yaratýlýþý konusunda düþünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz sen bunu boþuna yaratmadýn. Sen pek yücesin, bizi ateþin azabýndan koru." ( Al-i Ýmran Suresi, 190-191)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |