Ahir zamandayýz ve deccaliyetin en azgýnlaþtýðý dönemi yaþýyoruz. Bu dönemde insanýn mutlu olabilmesi için gerekli olan en önemli iki þey, Allah sevgisi ve Allah korkusudur.

Ýnsanlar bugün adeta çift taraflý bir kýskaç içine alýnmýþtýr. Kýskacýn bir ucunda ateizm, diðer yanýnda yobazlýk vardýr. Bu kýskaçtan kurtulup mutlu olabilmek için çözüm ne ateizm ne de yobazlýktýr. Þeytanî sistemler olan her iki uç da insaný mutsuzluða götürür; çünkü her ikisinde de Allah aþký ve korkusu bulunmaz.

Materyalist Darwinist görüþ insaný Allah inancýndan, Allah sevgisinden uzaklaþtýrdýðý için mutsuzluðun kaynaðýdýr. Bu zihniyette olup da insanlara sevgi beslemek, gerçek anlamda mutlu olmak mümkün deðildir. Ýnsan, maymun benzeri bir canlýdan evrimleþtiðini ve bir süre sonra da sonsuza dek yok olacaðýný düþündüðü birini sevebilir mi?.. Gerçek sevgi, Allah sevgisinden kaynaklanýr. Allah’ý sevmeyen kiþinin yaþayacaðý mutluluk kýsa süreli, anlýk ve geçicidir. Kalp yalnýzca Allah’ý anarak tatmin olur; ancak kalbi Allah aþkýyla dolu insan kalýcý mutluluðu yaþayabilir.

Yobazlýk da ateizm kadar korkunçtur. Yobaz sevgiye, güzelliðe düþmandýr, kavgaya hazýrdýr, tartýþmacýdýr. Nefret ve öfke doludur. Kendi görüþündeki, kendi çevresindeki insanlarla dahi tartýþýr. Kafasý karmakarýþýktýr, görüþü pusludur. Enaniyet sahibidir; kendisini ilahlaþtýrmýþtýr.

Müslüman modeli olarak karþýmýza katý, buz gibi, neþesiz, sevgisiz, donuk, üslubu bozuk kimseler ortaya çýkarýlmaktadýr. Dindar olmak neden bunlarý gerektirsin? Soðuk, buz gibi bir üslupla, yüzünde anlaþýlmaz bir ifadeyle konuþan kiþi neden örnek Müslüman modeli olsun? Kaldý ki bu kiþinin anlattýðý, din deðildir; yobaz yalnýzca kendi kafasýndaki karanlýðý ve kabusu anlatýr.

Çözüm ne ateizm ne yobazlýktýr; samimi Müslümanlýk anlayýþý çözümdür. Allah’ýn Kur’an’da tarif ettiði gibi özverili, asil, hoþgörülü, hayýr gözüyle bakan bir anlayýþa sahip olan Müslümanlar Materyalizmi, yobazlýðý ve onlarýn put sistemlerini yok edecektir; asýl dindarlýk budur. Allah için yaþayan bu samimi Müslümanlarýn sayýsý artmalýdýr.

Din sevincin bayramýdýr. Allah’ý gerçek anlamda tanýmanýn, Allah’a aþk duymanýn adýdýr din. Samimi Müslüman o sevinci, o aþký içinde hep taþýyan, güzelliðe eðilimli, sevgi dolu, neþeli, hayatý dolu yaþayan, cennetin güzelliklerini akýlcý bir biçimde insanlara sunan kimsedir.

Kur’an nurdur. Kur’an’a tam tabi olan, Kur’an’ý yaþayan mümin nurdur. Ýnsanlarý mutlu eden, ferahlatan her þey Kur’an’dadýr. Sahabe dönemi Ýslam’ý gibi dini yaþamak, sünnete uymak ferahlýktýr, mutluluktur.

Allah’ýn vaadi gereði Ýslam’ýn özüne uygun yaþanacaðý aydýnlýk günler yakýndýr. Ýnsanlarýn sevinci, neþesi Allah’ýn dilemesiyle geri gelecektir. Bugün ne eskisi gibi güzel tablolar, ne mimari eserler yapýlmakta ne de önemli bilimsel geliþmeler kaydedilmektedir. Din gerçek anlamda yaþandýðýnda, sanat, bilim, mimari hepsi geri gelecektir. Sebe Melikesi’nin, Hz. Süleyman’ýn muhteþem sarayýndaki muhteþem cam zemini su birikintisi zannederek etkilenip iman etmesi gibi, estetik, sanat ve güzellik imanlarý etkileyecektir.

Ýnsaný iyi ve güzele yönlendiren asýl güç dindir. Ýnsan dini yaþadýðý için mutludur; Allah’ý sevdiði için yaþamý güzeldir. Zevk aldýðý her güzellik, Allah’ýn kullarýna olan sevgisinin bir yansýmasýdýr. Ýnsan, yalnýzca Rabb’i için yaþadýðýnda, Allah sevgisini her hücresinde hissettiðinde, ve Kur’an ahlakýný hayatýna hakim kýldýðýnda kýskaçlardan sýyrýlarak gerçek kurtuluþa ulaþacaktýr.