Onlar, kendilerinin inkara sapmalarý gibi sizin de inkara sapmanýzý istediler. Böylelikle bir olacaktýnýz... (Nisa Suresi, 89)

Her dönemde inkar edenler çýkarlarý gereði birlik olurlar. Birlikte hareket etmelerinin asýl amacý, Allah’ýn beðendiði üstün özellikler olan özverinin, samimiyetin, dürüstlüðün, vicdanýn ve adaletin, kýsacasý Kur’an ahlâkýnýn yeryüzünde hakim olmasý için çaba gösteren müminleri engellemektir.

Çünkü, Kur’an ahlâkýnýn yaþanmasý bu kiþilerin çýkarlarýný, dünyevi hýrslarýný engelleyecektir. Bu nedenle Kur’an ahlâkýnýn yaygýnlaþmasýna ve dindar insanlarýn sayýlarýnýn artmasýna engel olmak için var güçleriyle çalýþýrlar. Ayrýca dürüst ve iyi insanlarýn da kendilerine katýlýp, doðru yoldan sapmalarýný isterler. Ýyi insanlarýn da kendileri gibi dünyevi çýkarlarý için çalýþan, gerçeklerden yüz çeviren, yalnýzca nefislerinin bencilce tutkularý peþinde koþan insanlar olmalarýný amaçlarlar.

Eðer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düþman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatýrlar. Onlar sizin inkar etmenizi içten arzu etmiþlerdir. (Mümtehine Suresi, 2)

Eðer iyi insanlarý kendi saflarýna katamazlarsa, bu defa da onlarý çeþitli yöntemlerle iyi ve hayýrlý iþlerden alýkoymaya çalýþýrlar. Alay etme, küçük düþürmeye çalýþma, daðýtmak için uðraþma, iftira atma, yurtlarýndan sürme ya da ölümle tehdit etme gibi birçok yöntemi denerler.

Zarar vermek, inkarý (pekiþtirmek), mü’minlerin arasýný ayýrmak ve daha önce Allah’a ve elçisine karþý savaþaný gözlemek için mescid edinenler ve: "Biz iyilikten baþka bir þey istemedik" diye yemin edenler (var ya,) Allah onlarýn þüphesiz yalancý olduklarýna þahidlik etmektedir. (Tevbe Suresi, 107)

Ancak Kuran’da Allah, “Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladý ve kendilerinden sonra (sayýsý çok) fýrkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakký, onunla yürürlükten kaldýrmak için, ’batýla-dayanarak’ mücadeleye giriþtiler. Ben de onlarý yakalayýverdim. Artýk Benim cezalandýrmam nasýlmýþ? (Mümin Suresi, 5) ayetiyle dinini yalanlayan ve elçilerine baþkaldýran bu kimselerin çabalarýnýn boþa çýkacaðýný haber verir.

Kalpleri kararmýþ, acýma duygusunu yitirmiþ, deðerleri hiçe sayan, dini alay konusu edinen kimselerin kötülüklerine son vermek için, vicdan sahibi samimi inananlarýn, yeryüzünde kötülüðün yerine iyiliði ve güzelliði öngören Kur’an ahlâkýnýn yaygýnlaþmasýna çalýþmalarý gerekir. Allah, “…(birbirinize yardým etmez ve dost olmazsanýz) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73) buyurarak müminlerin birbirlerine yardým etmemeleri durumunda yeryüzünde bozgunculuk olacaðýna dikkat çeker.

Bu, müminler için çok önemli vicdani bir sorumluluktur. Gerçekten vicdan sahibi olan insan, iyilikten yana çaba içinde olmalýdýr. Müminler kötülüklerle mücadelede birlikte hareket etmeli, kararlýlýkla tavýrlarýný ortaya koymalýdýrlar. Çekimser ve duyarsýz kalmak, kötülerin tarafýna geçmek demektir. Yaþanan dönem, insanýn kendi çýkarlarý için deðil, diðer insanlar için de ciddi bir çaba gösterme zamanýdýr.

Toplumlarý uçuruma sürükleyen inkârcýlara ve zalimlere karþý onurlu bir mücadele içinde olmak yerine, Müslümanlarýn birbirleriyle çekiþmeleri büyük bir yanýlgýdýr, vakit kaybýdýr. “…çekiþip birbirinize düþmeyin, çözülüp yýlgýnlaþýrsýnýz, gücünüz gider…” (Enfal Suresi, 46) buyruðuyla Allah, samimi insanlarýn birbirleriyle tartýþmalarý durumunda, zamanýn yaný sýra güç kaybýna da uðrayacaklarýna dikkat çeker. Allah’a samimi ve kesin bir bilgiyle iman eden insanlarýn, çekiþmeden, istiþare ile, birlikte ve uyum içinde hareket ederek, içten ve hikmetli sözlerle dini anlatmalarý vicdanlarý harekete geçirecektir.

Barýþýn, hoþgörünün, dostluðun, özverinin, huzur ve güvenin, kýsacasý Kuran ahlâkýnýn yerleþik olduðu bir ortam için tüm inanan insanlar birlikte olmalýdýr. Vicdanlý insanlarýn üzerine düþen görev çok açýktýr; ”fitne kalmayýncaya ve dinin hepsi Allah’ýn oluncaya kadar” mücadele etmek...

Yüce Allah, iman edenlerin aralarýndaki baðýn nasýl olmasý gerektiðini, "... birbirlerine kenetlenmiþ bir bina gibi..." ifadesiyle açýklar. Bu saflar halindeki fikir mücadelesi müminlerin, Allah’ýn vaadi olan en güzel hayatý yaþamalarýna vesile olacaktýr.

Peygamberimiz’in(sav) veda hutbesinde; “Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanýn kardeþidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeþtirler...” sözleriyle vasiyet ettiði gibi, Allah sevgisinden kaynak bulan bu sevgiyle müminler kalplerini doldurmalý ve birlik ruhunu yaþamalýdýrlar.

Fuat Türker