Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Yavaþ yavaþ yaþlandýðýmý biliyorum ama bende herkes kadar sakýz çiðneyebilirim örneðin… Denizde taþ sektirebilirim yada ne bileyim çimenlere uzanýp bulutlarý kuzulara, atlara benzetebilirim. Belki blodimeri içemem ama taze bir bahar akþamýnýn sakinliðinde tenha sokaklarda keyifle ýslýk çalarak yürüyebilirim. Yamaç paraþütü ile uçmayý, bangi camping yapmayý aklýmýn ucundan bile geçirmem. Böyle akýllar ziyan þeyler gençlere kalsýn, tamam… Elmayý kabuðunu soymadan kýrmýzý teninden diþleyebilir, yeþil erik çekirdeðini diþlerimin arasýnda gezdirirken mayhoþluðunun tadýný çýkarabilirim. Hacý Ragýp’ýn bahçe duvarýndan kocaman aðacýn dallarýnýn yarýsý sokaða sarkardý. O her zaman evin alt katýndaki küçücük odada yaþar, pencerenin demir parmaklýðý arasýndan sürekli sokaðý gözetlerdi. Dünya ile fazla derdi yoktu. Ama çocuklar eriðin dallarýna uzanmayacaktý. Onun tabiriyle “ sokaðýn piçleri.” Hiç rahat durmazlar dý ki… Duvara yaklaþan, eriðe uzanan çocuklara aðýz dolusu küfür edip sokaða fýrlar bastonunun çocuklarýn arkasýndan savururdu. “Hacý niye sövüyorsun el kadar çocuklara. Bak yine abdest namaz uçtu gitti.”derdi komþularý ama Hacý Ragýp hiç týnlamazdý. Ýnat ya çocuklar, Hacý Ragýp camiye gittiðinde mutlaka aðacýn dallarýna yapýþýp, uzandýklarý yere kadar bütün erikleri yolarlardý. Camiden dönen Hacý, aðacýn yere dökülmüþ yapraklarýna bakar, aðlamaklý bir yüzle eriði yolan çocuklara en aðzý açýlmamýþ küfürlerle söverdi. Çocuklarýn bazýlarýný erikleri yolarken gördüðünde köyün en uzak mahallesinde bile olsa anne ve babalarýna þikâyet ederdi. Hiç erinmez, baðýra çaðýra kapýlarýna kadar gidip onlarýn ne biçim anneler, babalar olduðunu bütün komþular duyacak þekilde yüzlerine haykýrýrdý. -Vallahi ben koparmadým baba. Sokaktaki diðer çocuklar erikleri yolup kaçtýlar. Ne olursun vurma babacýðým. Onlar kaçtýlar Hacý suçu benim üzerime atýyor. Elini ayaðýný öpeyim baba, ne olursun vurma… Vallahi ben evin yanýna bile yaklaþmadým. Ýnanmazsan. git Þerafettin’e sor.” -Ýki erik için çocuðumu öldüreceksin. Uyma þu çatlak Hacý’ya Osman Dayý… Býrak sabiyi… Eski balýk pazarý þimdi önemli bir alýþ veriþ merkezi olmuþ. Ýçinde dükkânlar, kafeler, kitapçýlar bile var. Kýþ ortasýnda Ýzmir’i güzel bir güneþ okþuyor. O gün Sýdýka ile ben Konak iskelesi manzaralý bir yer seçip oturmuþ, çaylarýmýzý içerek laflýyoruz. Günlerden Pazar olduðu sokaklarýn halinden belli. Her taraf çarþý iznine çýkmýþ asker kaynýyor. Sýdýka, eski günlerin sayfalarýný aralamýþ, benim olmadýðým zamanlarý anlatýyor. Cihanla Çeþme Altýnda bir bara gitmiþler. Orada birlikte blodiymeri içmiþler. Ýçin be anam, için be cancazým. Afiyet þeker olsun da bana niye anlattýðýný bir türlü anlayamýyorum. Sýrf ilgileniyormuþ gibi görünmek için “Neymiþ ki blodiymeri, nasýl bir þey yani?”diyorum. Kanlý meri demekmiþ. Domates suyu ve votka yada cini karýþtýrýyorlarmýþ. Böyle þeyleri imkâný yok aklýmda tutamam. Ben öyle abudik gubudik þeyler içer miyim? Benzin içerim daha iyi. En azýndan ne mok olduðunu biliyorum. Arkadaþýn deposundan benimkine sifon yapayým derken istemeden de olsa tadýna bakmýþtým çünkü. Bu kýz her yediði haltý böyle yaðlandýra ballandýra anlatmayý sever. Ben de sadece makara olsun diye ona sorular sorup konuyu iyice deþerimdim. Bizimki gönül iliþkisi deðil can sýkýntý… Saçma sapan ve birbiriyle ilgisiz birkaç yüz cümleyi sabýrla dinlemek sonuçta insaný öldürmezdi. Sonuçta elimin altýnda ondan daha iyisi de yoktu. Eve gidip televizyon karþýsýnda pineklemektense onunla Kuþadasý’na doðru uzanmak daha iyiydi. Sýdýka’nýn kardeþi yamaç paraþütüne merak sarmýþ. Geçen yaz Fethiye ‘de uçmuþ. “Kýzlara hava basmak, ilgi çekmek içindir.” falan dedim. “Uçmayý çok sever.” deyip iþin içinden çýktý. Sanki daha önce hiç uçmuþ mu? Ne gezer? Dün bir bu gün iki… Abartmamayý nasýl da seviyoruz. Gençler zaten pul koleksiyonu yapmayý pek hobi olarak seçmezler. Ya suyun dibine inecekler yada havada kuþ gibi uçacaklar. Her zaman biraz risk, biraz heyecan gereklidir. Bunun adýna da adrenalin tutkusu diyorlar. Ýsteyen uçsun, dileyen dalsýn. Ben ayaðým yerden kesilmesin isterim. Ömür dediðin su gibi akýp gidiyor. Birkaç yýl fazla yaþamak, biraz daha tadýný çýkarmak isterim. Sýdýka matematik olimpiyatlarý takýmýnýn bir üyesi deðildir ama iyi kýzdýr. Fazla nazlý, kaprisli de deðildir. Sadece abartýlý ve gereksizdir. Bütün erkekler ona aþýk olduðu halde neden hiç birinin kendisiyle evlenmek istemediði onun en büyük muammasýdýr. Bu sorunun yanýtýný bulduðu gün onun için yaþam çok daha anlaþýlýr bir hale gelecektir. Sýdýka ile o Pazar günün nasýl bittiðini elbette sizlere anlatmayacaðým.. Fazla merak sadece kediyi deðil okuyucuyu da öldürebilir. Seyfullah Blody Mary http://www.gecekusu.com/Icki/displayDrink.asp?id=155
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |