 • ÝzEdebiyat > Deneme > Post-Modernizm |
1
|
|
|
|
Halbuki üç kitap; Zebur’u okumadýðým için ayrý tuttum, hemen hemen her Ademoðlu için çevrilmiþti… Yaratan’ýn mesajlarý anlaþýlsýn istenmiþti… |
|
2
|
|
|
|
Sen dudaklarýmda bitmemiþ bir þarký, kimse bilemez aradaki farký. Hani o birlikte baþladýðýmýz, koþarken yavaþladýðýmýz, hayat tanýmadý toleransý, bitiremedik dansý. ERDEN ERKÝN... |
|
3
|
|
|
|
Beyaz bir martýnýn kanatlarýnda bir buket masalçiçeði göndermekle; boþ þiþelerde baþarý kutlamakla olmuyor aþk. ERDEN ERKÝN... |
|
4
|
|
|
|
Yüreðine iþleyen bir bakýþ, iki damla gözyaþý, bir türlü bitirilemeyen yarýlanmýþ bir dans, insanýn içine iþleyen bir yalnýzlýk þarkýsý...
ERDEN ERKÝN |
|
5
|
|
|
|
“Armut piþ, zarlar hep düþeþ onlar’a.. ama niyeyse, bizim ebediyen altý kapýya alýnmýþ edebi bir yalnýzlýðýmýz var...” |
|
6
|
|
|
|
Umut insaný besleyen bir rüyadýr'' der Aristo buna böyle bakýnca aslýnda umut dediðimiz þey bir gerçeklik midir yada bir gerçeklik mi olmalýdýr? |
|
7
|
|
|
|
Okula bizi baðlayan nedenler çok farklý olmuþtur hep. Bazen arkadaþlarla teneffüslerde oynanan oyunlar, bazen kantinden beþ kuruþa alýnan çikolatalar olmuþtur. Genellikle de güzel kýzlar olmuþtur. Sevilen güzel kýzlar, sevilen kýzlar hep güzeldir zaten. |
|
8
|
|
|
|
giden ama Fýrtýnalý bir kýskaçtadýr hayat üzülürsünüz, savrulursunuz,
bitersiniz bazen kendinizi bile anlamaz olursunuz aileniz, arkadaþýnýz þununuz bununuz algýlayamaz sizdeki sizi
iþte böyle bir aðlamaklý veya çaresiz bir zamanda masum,sevimli,temiz,kendi isteyince gelen giden ama madik atmayan bir masum canlý iþte bunlar gattolar yane kediler... |
|
9
|
|
|
|
Dün Afganistan ve Libya,
Bugün Irak,Suriye,Nijerya
Yarýn Mýsýr,Ýran ve belki de Türkiye..
ABD-Ýsrail önderliðindeki “Küresel Güç” için yerin üstündekilerden daha çok
“yerin altýndakiler” önemli olduðundan bu coðrafyalar dünya enerji rezervinin
çoðunu elinde bulunduran ülkelerden oluþuyor.. |
|
10
|
|
|
|
Bir çok yazar ve þair ;susmadan konuþulmuyor çok þey der bazýsý da konuþsan ne olur susmak daha iyi Özdemir Asaf ve Cemal Süreya büyük kýrgýnlýklar,haksýz ölümler,gidiþler ,geliþler... |
|
11
|
|
|
|
Tren… Ulaþým vasýtalarýnýn en estetiði, en nostaljiði.
Kendisini teknolojik yeniliklere ne kadar uydursa da bütünüyle modern zamanlara ait olamýyor. Bir yaný hep eski zamanlardan akýyor. Güzergâhý, hatlarý, duraklarý, kendisini hareket ettiren mekanizma ve taþýdýðý yolcunun hâlet-i ruhiyesi sabit kaldýðýndan mý ayný hat üzerinde ayný seyahat tekrarlanýp duruyor? Sýrtýnda taþýdýðý onca roman sahnesi, onca yaþanmýþlýk ve tarih ile trenin eski zamanlara aidiyetini kaybetmesi mümkün deðil. |
|
12
|
|
|
|
Çoðumuz okurken birden metnin bizi zamanda baþka bir yere taþýdýðýný biliriz ama bunu yazarýn nasýl yaptýðý üzerinde pek durmayýz. Üzerinde durmayýz çünkü metnin gizemi hem konusunda hem de bize sonra ne olacak dedirtiyor olmasýnda saklý. Bu gizeme kapýlýr gideriz. Ne zamanki yazmaya karar veririz tam da bu anda bu iþte aslolanýn zamanýn düzenlenmesi olduðunu görürüz. |
|
13
|
|
|
|
Ýyice yaþlanmýþtý artýk. Üstelik kalbi de vardý.
- Rabbim bize de böyle ecel nasip etsin. Yataklara düþüp çekse daha mý iyiydi?
- O hastaneye gitmese iyiydi. Orada iyi bakmýyorlar hastalara.
- Kolesterolü çok yüksekti. Üstelik þekeri de bir türlü düþmedi. |
|
14
|
|
|
|
iþte siz, modern çaðýn kasaplarý! |
|
15
|
|
|
|
Bir düþünce sütlü kahve iken nasýl þarap dolu düþüncelerle dolar eðer konuþulan aþksa ;aþk karanlýk bir noktanýn gerçekleþtirilmeye çalýþýlan bir yan ve çocuk gibi hüsrana uðratýlan... |
|
16
|
|
17
|
|
|
|
Hangi bölüme koysak? Hangi bölümde yazsak? Yazar olsak, baþarýlý olsak, onu yapsak, bunu yapsak, dertlerle uðraþsak, mutlu olsak, mutlu oluyormuþ gibi yapsak. Ne yapsak bu garip dünyada? Evet doðru bildin! Yazmak olsun diye yazýyorum! Bir amacým yok. Bir sebebim yok. Ýçimi satýrlara döküyorum. |
|
18
|
|
|
|
“Suyun aktýðýný bilmeyen ve kýyýyý görmeyen bir insan, bulunduðu geminin devinimini anlayamazdý.”
Bizler, bazý kesimler olarak, ne kadar takým tutmayý, bir görüþe sapýna kadar mensup olmayý ahmakça bulsak da, belirli bir klasmana, sýnýfa mensup olmak için çevredeki her etkiyi, etkileþimi, sebeplerini ve sonuçlarýný objektif bir þekilde ölçmek ve tartmak gerektiðini göz önünde bulundurmalýyýz. Yetiþiriliþ sebebinden, ona endekslenen ve empoze edilen görüþlere ve inançlara sahip olmaya zorlanan bireyler, geminin devinimini anlayamayacak sýnýftakilerdir. |
|
19
|
|
|
|
Kendimi kategorize etmeyi sevemedim ben bir türlü. Tanýtmayý tanýmadan üstelik. Becerebilseydim bu kutucuða tanýtýmý sýðdýrabilmeyi ya da "esas alana geçelim, hadi ama yavaþtan soðuyor ateþim ' tanýtým yazýlarýyla' dememeyi, sanýrým yasamý da kývýrabilirdim. Demem o ki allayýp pullar iken her þeyi özünü biraz yitiriyor gibiyiz. Gerisini de sanat tarihçileri doldursun. |
|
20
|
|
|
|
Hayat hortumlarýnýn baþladýðý andýr uzaklar ve daldýðýmýz geçmiþin mavi menekþeleri...
|
|