 • İzEdebiyat > Deneme > Anılar |
1
|
|
2
|
|
|
|
Hani bazı insanlar yaşla birlikte olgunlaşır ve mantıkla düşünür, bu sayede de hayatını ona göre idame eder ya… He işte, bazı insanlar da yaşla beraber sevgiyi öğrenir ve bu sayede sevgisini göstermek ve satırlara yazmak ister. |
|
3
|
|
|
|
Sen bir liderin doğduğu yersin. Sen uzakların türküsü, geçmişin sesisin. Ey Kemal şehri ey! Leylim ley! |
|
4
|
|
5
|
|
|
|
İşte bu yüzden.. ne zaman yağacak olsa yüreğinin bulutları… yağmurunu kok bana. Ben, dokunmaya çalışırım yalnızlığına, en nemli yerinden… |
|
6
|
|
|
|
Rus gazeteci Gleb Şulpyakov ile Mimar Sinan'ın izlerini sürdük. Bir Rus'un gözüyle büyük mimarımızın izini sürmek benim için hem çok eğlenceli hem de öğreticiydi. Yüzlerce kitabı karıştırarak elde edebileceğim bilgileri 10 günlük bir geziyle elde ettim. |
|
7
|
|
|
|
Aklıma Murathan’ın öyküsü geliyor. Boyacıköy’de Kanlı Bir Aşk Cinayeti” Film yapacaktım güya. Senaryosunu nereye koydum ki?..
|
|
8
|
|
|
|
Fümeden bozma bir ağıt yayılıyor kente,/ tüyü bitmemiş, yetim bir hüzün/ ve anadan üryan bir yalnızlık./ şair öldü. / gidenlere seyirci kalmaktır asıl acı!
Asıl şimdi acı! |
|
9
|
|
|
|
Türkçe Öğretmenimiz Şükrü Bey bir gün ; iki şube öğrencileri arasında münazara düzenleneceğini söyledi. Münazaranın ne demek olduğunu bile tam olarak bilmiyorduk.Henüz ortaokul ikinci sınıf öğrencisi idik. Öğretmenimiz bize münazara hakkında g |
|
10
|
|
|
|
1950 li yıllarda bir talebenin anıları. |
|
11
|
|
|
|
Annem saksılara naneler ekti!
Burayı aratmasın diye…
Taç yapraklı çiçekler hazırladı üzerlerine kurdele bağladı…
Ve çeyizindeki tablolardan ayırdı bana…
|
|
12
|
|
|
|
Babasıyla anıları 9 yaşında kalmış bir kız çocuğunun babalar günü hediyesi olacak bu yazı. Unutmamaya çalıştığı birkaç çok özel anıyla, ruhuyla babasıyla konuşup gökyüzüne, oralarda olduğunu bildiği bir yere, dilekler gönderecek. Babam olduğun için teşekkür ederim diyecek. |
|
13
|
|
|
|
kuru öksürük, burun akıntısı, kırgınlık, yorgunluk belirtileri. böyle başladı rahatsızlığım. çok önemsemedim, geçer dedim. bir gün, iki gün, üç gün.. geçmeyen rahatsızlık..içimizde bir kuşku, acaba test mi yaptırsak |
|
14
|
|
|
|
“Hayatın gerçeği” nedir? Hani şu filozofların ve toplumbilimcilerin peşinden koştuğu şey. Dostoyevski’ye sorarsanız “hayatın anlamı hayatın kendisinden daha değerlidir” der. |
|
15
|
|
|
|
Ben, düşünmenin bir zararını görmedim. Düşünceden korkanları az çok anlıyorum. Bilmediklerindendir. Göremedikleri ve hayal edemediklerinden. |
|
16
|
|
|
|
çocukluğumu,gençliğimi,ilkokulda giydiğim siyah önlüğümün arkasındaki paleti özledim |
|
17
|
|
|
|
Hafızanızda iyi anılar bırakacak öğretmenler girsin hayatınıza..
💐 |
|
18
|
|
|
|
Burası Ankara Mamak. Duvarlar sağır, duvarlar dilsiz. Vicdanlar hakeza. Ne pencereden ışık vurur, ne saçaları rüzgâr savurur." Bahar inmiş diyorlar Ankara'nın sisli yamaçlarına." peh! Burada hep zemheri, geldiğimiz günden beri. Birinin, sıcak sudan soğuk suya değmezken elleri. Bize çok görürler yağız yeri. Her taraf duvar ne yâr ne yer var.
|
|
19
|
|
|
|
Bütün ‘ilk’ler şirindir, tatlıdır ve güzeldir! Hatta bütün ilk gözağrıları da öyledir. Adını unuttuğumuz şairlerden biri olan Celâl Sahir Erozan’ın da dizesinde dediği gibi: “Bir genç şair ilk yazdığı şiiri nasıl severse”… diye başlar şiirine… İşte öyledir ilkler, ilk gözağrıları.. |
|
20
|
|
|
|
17 yaşındaydım, lise sondaydım. Laf olsun diye girdiğim bir sınavı kazanmam, beni Amerika'ya götürdü; hem de hiç planlamadığım halde. Ailemden 1 yıl uzakta kalıp, kendimi tanıma sürecime inanılmaz katkıları olan, dünyanın neresinden gelirse gelsin her tür |
|