..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Kütüphaneler - Karýnca Ambarý

Seyfullah ÇALIÞKAN - Karýnca Ambarý
Site Ýçi Arama:


- KARINCA AMBARI -

Ben susarým, yaðmur söylesin




  Emekleye Emekleye Emekli (Seyfullah ÇALIÞKAN) Toplumcu 

Emekli olunca bir sahil kasabasýna yerleþecektim. Elde avuçta ne varsa satýp kendime bahçe içinde bir ev alacaktým. Çiçekler yetiþtirecektim, birkaç aðaç mandalina, limon, portakal… Aðaçlar evin arka bahçesinde olacaktý. Güller ve mevsim çiçekleri denize bakan tarafta…

  Sen Yazma Osman (Seyfullah ÇALIÞKAN) Yazarlar ve Þairler 

Senin için siyasi þeyler de yazýyor da dediler. Yapma, etme gözünü seveyim. Ekmeðinden olursun. Eskiden böyle þeyler hoþ görülüyordu. Ama artýk devran deðiþti. Bir dilekçeyle kendini kapý önünde buluverirsin. Ýnsanlar öz be öz babasýný þikâyet ediyor. Sana mý acýyacak. Geçenlerde kadýnýn biri otuz yýllýk kocasýný þikâyet etmiþ. Cumhurbaþkanýmýza hakaret ediyor, demiþ. Polis evini basýp almýþ karga tulumba karakola götürmüþ. Senin aðzýnda diþin kalmamýþ, kulaðýn duymuyor, gözün görmüyormuþ. Azýcýk aklýný baþýna devþir. Zararýn neresinden dönsen kardýr.

  Tek Taþ (Seyfullah ÇALIÞKAN) Ortamsal 

Bu yýl sevgililer gününde ben de tek taþ istiyorum. -Ýki tane alsam olmaz mý? -Ben çok ciddiyim. -Ben deðilim. -Herkes sevgililer gününde hediye alýyor. -Ben de alýrdým ama sevgilim yok. -Ben neciyim? Sevgilin deðil miyim? -Otuz yýllýk karýmsýn. -Eee -Sevgilim deðilsin.

  Kemeraltý (Seyfullah ÇALIÞKAN) Kent 

Bir çocuk ne diye küçük bir köyden çýkýp buraya gelir? Bin kilometre uzakta, yabancý bir þehre, neden? Belki annesi ölmüþtür. Babasý yeniden evlenmiþtir. Üvey anne bu belki ekmek vermiyordu. Belki kötü söz söylüyordu. Dayanamayýp kaçmýþtýr. Babasý da ölmüþ olabilir. . Anasý yeniden evlenmiþtir. Ama üvey baba çocuklarý istememiþtir.

  Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar (Seyfullah ÇALIÞKAN) Ýliþkiler 

Artýk zamaný gelmiþtir. Bir mektup yazmalýyým sana. Ne zamandýr aklýmda. Ýlla hemen yazmalýyým çünkü ertelersem öylece kalýr. Beyaz kâðýda, zarflý marflý. Yazýp telefonuna gönderdiðim cümleler eninde sonunda uçup gidiyorlar. Ya hafýza kartýn kayboluyor veya telefonun bozulunca tamircide siliniyor. En iyisi gerçek bir mektup yazayým sana. Beyaz kâðýdýn kenarýna kedi merdiveni çizeyim. Üzerinde sarý yapraklar… Okla yaralanmýþ kalbim… Ve gagasýnda zarf taþýyan bir güvercin... Ýçinde karalanmýþ birkaç cümlem olsun. Sað üst köþeye tarih atayým. Ayný okulda öðrendiðimiz gibi. Ortada sana hitaben iki kelime. “Sevgili … Sana daha önce hiç yazmadým. Bu mektubun ardýndan bir daha yazacak mýyým? Henüz bunu da bilmiyorum. Bir zarfý açýp içinden fatura veya banka dekontu çýkmamasý seni þaþýrtacaktýr. Ne güzel.

  Öyle Pat Diye de Ölünmez ki (Seyfullah ÇALIÞKAN) Deneysel 

Selviler neden aklýmý dolaþtýrýp duruyor bu akþam? Hâlbuki aðaç denince aklýma ilk önce Selviler gelmez ki. Ulu çýnarlar, köknarlar, ladinler, yabani elmalar, çakal erikleri gelir. Ama illa kirazlar ve onlarýn sonbaharda ateþ rengi yapraklarý... Dere kenarýnda dallarý sulara doðru sarkan söðütler. Asfalt boyunca uzayýp giden karaaðaçlar, çamlar, akasyalar, iðdeler ve tek tük incir aðaçlarý. Az kalsýn unutacaktým. Yaz kýþ parlak yapraklarýyla capcanlý görünen taflanlarý severim ben.

  Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe (Seyfullah ÇALIÞKAN) Deneysel 

Ýmdat, ýrzýma geçiyorlar. Namusum elden gidiyor. Yetiþin… Ne alakasý var þimdi. Aklýma karpuz kabuðu düþürdü salak. - Þalvarýnda ne varsa çýkar, þuraya koy, dedim. Masayý gösterdim. Hiç niyeti yok. O hala bir fýrsat kolluyor. Þaþkýnlýðýmdan yararlanýp kaçacak. Pencereler demirli olmasa uçup giderdi zaten. Kaçamýyor, baðýrýp duruyor. Hýrsýz bizi kendi evimizde faka bastýracak. Vay uyanýk vay... Ben de baðýrmaya baþladým.

  Delikanlýyý Bozan Yazýlar (Seyfullah ÇALIÞKAN) Sevgi ve Aþk 

Çocuktum, annem beni deli gibi severdi. Rüzgârdan saçýmýn daðýlmasýna, dudaklarýmda yediklerimden izler kalmasýna bile izin vermezdi. Hemen kucaðýna alýp siliverirdi. Babamýn cüzdaný demet demek para doluydu. Ben istesem dünyadaki bütün balonlarý, bütün oyuncaklarý, bütün bisikletleri hatta koca köyü bile satýn alabilirdi. Çocuktum, yaðmur benim için yaðar, çimenler benim için büyür, kýrlangýçlar ve leylekler benim için her bahar buraya dönerdi. Eriklerin en kocamaný, þeftalilerin en sulusu, kavunun en tatlýsý da benim içindi. Sabahlarý güneþ ben uyanayým diye açardý. Ve Akþam en güzel rüyalarý bana getirmek için çökerdi.

  Gelincikler Aðlar mý? (Seyfullah ÇALIÞKAN) Deneysel 

Katýrcýlarýn Osman’la gitti. Sabah ezaný hala kulaklarýmda... Avlu kapýsýnda son kez gördüm. Ýki karartý olup gittiler. Akþama genç bir kýsraða koþulmuþ Konya Yaylýsý ile dönecekti. Minibüs Gediz’e uçtu diyorlar. Kayýp diyorlar. Yalan söylüyorlar. Ýyi yüzerdi Yusuf’um. Ateþ yakar beni ama su boðmaz, derdi. Ýkisinin de ne ölüsü, ne dirisi. Gediz denilen bu su nereye gider? Hiç yorulmaz mý? Hiç mi duraklamaz, soluklanmaz mý?

  Ben Daha Çok Napolyon'um (Seyfullah ÇALIÞKAN) Yaþam 

Önce profesörün özel muayenesine giderim. Daha sonra da psikiyatri servisine... Deli olmak için röntgen çekilir mi? Acaba tahlil yapýlýyor mu? Yoksa sadece sorular sorup görüþme mi yapýyorlar? Filmlerdeki gibi mürekkep lekesi testlerini mi gösteriyorlar acaba. Sorulara uygun cevaplar vermek için önceden çalýþýlmak gerekir mi? Keþke çýkmýþ sorularý bulabilsem de azýcýk bakabilsem. Bu iþler çok aceleye gelemez. Üstesinden gelmek için çalýþacaðým. Ne demiþler ama... Azimle iþeyen mermeri delermiþ. Baþarýlý olursam Ýþte o zaman delidir, ne yapsa yeridir mertebesine yükselirim.

  Raký Þiþesinden Ejderha Olduk –ýý - (Seyfullah ÇALIÞKAN) Deneysel 

-Aklýndan geçen ne? Telefon alýnca ne olacak? -O zaman yengeye ulaþabiliriz. -Yenge deme lan kadýna. Bir kere olsun yüzümü görmüþlüðü bile yoktur. -Telefon alýyon dimi. -Bakarýz, þimdi sýrasý deðil. -Niye paran mý yok.

  Canan (Seyfullah ÇALIÞKAN) Sevgi ve Aþk 

Sonra ansýzýn bütün saatlerin zembereði boþandý. Akþam freni boþalmýþ eski bir kamyon gibi çýkýp geldi. Evden beklerler, geç kalmayayým, dedi. Onu duraða götürdüm. Otobüsü hiç gelmesin diye dua ediyordum. Aksine çabucak geldi. Ýyi akþamlar, yarýn görüþürüz, diyebildim. Kalabalýk otobüsün içinde bir ara yaðmurluðunu görür gibi oldum. Sonra uzak bir karartý olup gözlerimden yitiverdi.

  Nisan"ýn Þuçu (Seyfullah ÇALIÞKAN) Sevgi ve Aþk 

Bu gün ben okuldan kaçtým. Çok önemli baþka nedenlerim vardý. Þimdi burada söylemesem... Olmaz mý diyorsunuz? Þiir yazmam lazýmdý. Sizlerde genç oldunuz. Fazla kurcalamayýn iþte. Baharlý, böcekli, tomurcuklu çiçekli, bulutlu bir þeyler. Sýnýfta bir türlü aklýmý toparlayamýyorum. Çünkü o var…

  Baþka Türlü Bir Þey (Seyfullah ÇALIÞKAN) Sevgi ve Aþk 

Ýlk defa her þey baþka türlü olsun istiyorum. Ýlk kez bencilliðimiz, aç gözlülüðümüz, kýskançlýklarýmýz, hýrslarýmýz yani insan zayýflýðýmýz yolumuzu kesmesin istiyorum. “Hiçbir aþk sonsuza kadar sürmez. Her yeni gün sona giden yolu kýsaltan yeni bir adýmdýr. Zaten aþk diye bir þey yoktur. “diyen herkes yanýlsýn.

  Acemi Çapkýn (Seyfullah ÇALIÞKAN) Aþk ve Romantizm 

Bu hafta sonu beni bu kentten kaçýrmak mý istiyorsun? Seni yanlýþ mý duyuyorum? Böyle bir þey olasý mý? Senin aðzýndan çýkaný kulaðýn duyuyor mu? Garson bana bir bira daha verir misin? Duyduðum gerçekleþmesi hiç mümkün olmayan bir rüya olmalý. Eðer rüyadaysam sakýn beni uyandýrmayýn. Akþam olmuþ, güneþ batmýþ, eve geç kalmýþým. Kalayým, lütfen uyandýrmayýn beni. Yüz yýl düþünsem aklýma gelmezdi. Benim aklýmdan geçenleri mi okuyorsun? Çok güzel, gerçek olamayacak kadar güzel... Ben seninle cehenneme bile giderim, daðlar aþarým, denizler geçerim.

  Selver (Seyfullah ÇALIÞKAN) Deneysel 

- Sen bana âþýktýn dimi lisedeyken, dedi. - Bilmem, çok zaman geçti, hatýrlamýyorum. - Bana mektup yazmýþtýn, Ýstanbul’a… - Yazmýþ mýyým? Niye yapmýþým ki öyle bir þey? - Âþýktýn iþte o yüzden. - Çocuktum ben o zamanlar. Aþtan ne anlarým? - Bu iþlerin yaþý baþý mý olur? Evet, sana âþýk olmuþtum demen seni küçültür mü?

  Karanlýk Perdenin Püskülleri (seyfullah ÇALIÞKAN) Pastorel 

- Nereye lan dingiller. - Eve gidiyoruz oðlum. Sabaha kadar kahvede mi pinekleyeceðiz. - Yeme beni þimdi, bi kalem geç bunlarý... - Sana yalýn borcum mu var? - Tamam, uzun etmeyin, gidin. Kendinize mukayyet olun ama… - Bak aha buraya yazýyom. Bir çapanoðlu çýkcak bu iþten. O zaman gelip bana aðlamayýn tamam mý? - Amma uzun ettin be Kemal abi.

  Raký Þiþesine Ejderha Olduk (seyfullah ÇALIÞKAN) Kent 

Kani Abi iyi adamdýr, hoþ adamdýr. Azýcýk da entel dantel bir adamdýr. Çok okur, az yazar… Yazdýklarýný durmadan bozar. Yeniden ama yeniden býkmadan yazar. Sanki bir þeyden anlarmýþým gibi yazdýklarýný bana okutur. “Bak bakalým nasýl olmuþ,” der. Sadece hatýr, gönül için okurdum. Oysaki okumak kim, eleþtirmek kim, beðenmek kim, ben kim? Elime tutuþturduklarýný dikkatlice okurdum. Elimde deðil, bitirince gülerdim. Ben gülünce azýcýk darýlýr, yüzünü asar, beþ on saniye sonra her þey normale dönerdi. Her zaman yaptýðý gibi yine üzerinde bir þeyler yazýlý kâðýdý bana uzattý. - Oku bakalým, dedi.

  Kemik 1 (seyfullah ÇALIÞKAN) Bireysel 

Yaþlý ve fotür þapkalý bir adam kasap dükkânýna girdi. O sýrada kendisinden önce gelmiþ elli yaþlarýnda bir kadýn köftelik kýyma çektiriyordu. Kadýna hiç aldýrmadan kasaba baktý. Elinde bedeni iyice incelmiþ sivri bir býçakla kýrmýzý etleri bölen usta “Buyur bey amca ,” dedi. “Kemik Var mý? Ýçinde ilik olan kalýn kemiklerden istiyorum. Usta “Var Bey amca. Þu kýymayý çekeyim de bakarým.” Sonra usta kýymayý terazinin üzerinde býrakýp içerideki soðuk hava deposuna gitti. Ýki tane kalýn kaval kemiði ile döndü. Bu kemikler büyük bir ihtimalle iri bir tosuna aitti. Elindeki satýrý kemiklere yan çizgiler býrakacak þekilde vurdu. Kemik ikiye ayrýlýp iliði sarkýnca kýyma bekleyen kadýn koþarak dükkândan çýktý. Arkasýna bile bakmadan kaçýp gitti.

  Toto 1 (seyfullah ÇALIÞKAN) Aný 

O yýllarda neredeyse bütün çocuklar yoksuldu. Aramýzda varsýllar olmadýðýndan belki bizler deryadaki balýk misali yoksul olduðumuzu bilmezdik. Yoksul olmanýn en kötü tarafý elbiselerinizin eski ve yamalý olmasý, sofranýzda lezzetli yemeklerin bulunmamasý deðildir. Yoksullarýn anne babalarý çok sinirli olur. Ve onlarýn çocuklarýnýn payýna ekmekten çok dayak düþer.


 

 



 






| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yaratýcý Yazarlýk | Akademika Kitabevi

| Katýlým | Okur Üyeliði | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Sahne Arkasý |

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin —kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda— herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.