 • ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
1
|
|
|
|
Umarým ben ölmeden insanlýk dirilir. |
|
2
|
|
|
|
Sadece canlýlar mý ölür, peki ya kitaplar? Kitaplarýn da bir ruhu yok mudur?
Kitap sektörünün ve yayýncýlýðýn zor günler geçirdiði günümüzde, acilen bir þeyler yapýlmazsa eðer kitaplar ölecek ve kültür büyük bir darbe görecektir. Kitaplarýn ölmesi demek, toplumun hafýzasýnýn ölmesi demektir ki bu da ciddi bir zihin krizi yaratýr. Bizler sadece iklim krizi ve küresel salgýnlar deðil farkýna varamasak da, zihin krizleri ve teknolojik salgýnlar da yaþarýz. Kitapsýz kalan bir milletin hayat damarlarý yavaþ yavaþ kurur ve fikir yakýtýyla aydýnlanamayan beyinler gün geçtikçe karanlýklarda boðulmaya baþlar. Buna ben ‘’modern cehalet’’ adýný veriyorum. Bizler kitaplardan uzaklaþýp modern çaðýn cahilleri hâline gelirsek eðer, geçmiþle baðlarýmýz kopar; kültürel mirasýmýz ve geleneklerimiz yok olmaya baþlar, düþünce ve bilinç eksenimiz ise gittikçe daralýr.hâlde -kitaplar ölmesin, fikirler ve eserler silinmesin- parolasýyla çýktýðým bu yolda hem bu projeme hem de doðaya katký saðlayacaðýný düþündüðüm projeme destek veriniz ki güçlü bir sinerjiyle saðlam köprüler kurup geleceðimizi koruyabilelim.
Tüm bu önemli noktalardan hareketle ve çok daha güçlü bir sesle diyoruz ki: ‘’Kitaplar ölmesin, fikirler ve eserler silinmesin’’
Yolu kitaptan geçen herkesle bir gün bir yerlerde görüþmemiz ve sinerji yaratmamýz dileðiyle...
Haydi katýlýn bize, kitap ve doða sevgisiyle el ele, gayece.
Gaye Dilek GEZER. (Kitap kalpler)
|
|
3
|
|
|
|
Düþündüðünde Yunus’un zamanýný yedi Taptuk Emre
Yetmez idi herkes gibi Yunus’a da söylediði masallar ile
Haliyle her Ademoðlu yaþar bu hayatý kendi bildiði ile
Gün sonunda sonuna kadar ilerlemeli güvendikleri ile |
|
4
|
|
|
|
Yanlýþ yazmadým doðru okuyorsunuz : Bakýþ Açýsý deðil "Bakýþ Acýsý". |
|
5
|
|
|
|
Bütüncül düþünmüyor, gayretlerimizi birleþtirmiyoruz ülke olarak içimizde gayret birliði ve o sinerji hatta o aþk yok; fazla bireyseliz ve bu yüzden de teknolojik vb olarak daha da fazla ilerleyemiyoruz oysa lider devlet olmanýn yolu teknolojik üstünlük ve de zihin inkýlabý ile mümkündür. Bu faktörlere yeni þeyler de eklenebilir ama önce zihinsel devinim þarttýr. |
|
6
|
|
|
|
Bilgi çaðýna girdiðimiz geçen yüzyýlda bilginin ve aklýn uðradýðý ihaneti görmek, çok hüzünlendiriyor beni. Yaþantýsýyla, sözleriyle “çaðdaþ ve modern” olduðunu iddia eden insanlar, bilgi ve bilgiyi kullanmaya bir sokak kedisi kadar deðer vermiyor. |
|
7
|
|
|
|
Yaratan’ýn olayý biraz da bu… Ýyiler; kaçsa da, güce gelse de, kötünün anlayacaðý dilde iki tokatlasa da asla sevilmiyor… Sevilmeyecek de… Niye? Çünkü kötüler onlar gibi deðil… Bu yüzden hep iyiliðin ve iyilerin ýþýðý çalýnýyor… |
|
8
|
|
|
|
Torpil, Türkiye’nin en büyük toplumsal sorunlarýndan biridir. Torpil, bir kiþinin akraba, arkadaþ, tanýdýk veya yandaþ olan kiþilere hak etmedikleri avantajlar saðlamasý veya saðlanmasýna aracýlýk etmesi þeklinde tanýmlanabilir. Torpil, hem torpillenen hem de torpil yapan kiþi veya kurumlarýn yasal sorumluluklarýný ihlal ettiði hem de torpillenmeyen kiþi veya kurumlarýn haklarýný gasp ettiði için toplumsal barýþ ve güveni tehdit eder. Bu denemede, torpilin toplumsal boyutlarýný anlamak için, torpilin arkasýnda yatan sosyal nedenleri, tarihsel ve kültürel faktörleri ve önlenmesi için gereken sosyal deðiþimleri irdeliyoruz. Ayrýca torpilin bilim ve sanat üzerindeki etkisini de sorguluyoruz. Bu denemeyi okuyarak torpilin Türkiye’nin Nobel ödülü engeli olduðunu göreceksiniz. |
|
9
|
|
|
|
isyan, yürekleri taþtan farký olmayan þahýslarýn sýðýndýðý göz önünde bulunan bir limandýr. |
|
10
|
|
|
|
Þu gerici pislik karanlýk bir tümördür Türkiye içinde ve üstünde kara bir perdedir, yýrtýp atalým þunu arkadaþlar, Atatürk milliyetçiliðiyle. |
|
11
|
|
|
|
Ahlaki bunalýmlarýn baskýsý vicdanýnýza dokunmuyor mu? Dokunmuyor mu? Halkýn sosyal baðlarýnýn çözülüþünü görürken bir eziklik hissediyor musunuz? Hissetmiyor musunuz? |
|
12
|
|
|
|
Hepinizin bildiði gibi Holywood uzun bir süredir dünya sinemasýnýn merkezi olmayý sürdürüyor. Bu gün ABD, insanlýk olarak olmasa bile, dünyanýn teknoloji bakýmýndan geliþmiþlik düzeyi en üst seviyede ki ülkelerinden biri. Haliyle sinema sanatlarýnda, kendi emperyalist düþüncelerini de filmler yoluyla, geliþmekte olan ülkelere çaktýrmadan ya da alenen dayatmaya etmeye çalýþýyorlar. Filmlerin içinde bir dolu subliminal mesaj olarak adlandýrýlan yapýlanmalarý da gözümüze gözümüze sokarak hem de... |
|
13
|
|
|
|
Bu gün 19 Eylül Gaziler Günü. Bildiðim kadarý ile Ýstiklal Savaþý gazilerimizin hiç biri kalmadý hayatta. Bir iki tanesini üç beþ sene önce televizyonlara da çýkarmýþlardý. Aksakallý, onlarca oðlu, torunu torbasý olan, nur yüzlü, buram buram Anadolu kokan dedelerimiz, mübarek insanlar. Onlara çok þeyler borçluyuz. Hayatýmýzý, namusumuzu, vatanýmýzý, geleceðimizi, cumhuriyetimizi...
|
|
14
|
|
|
|
Küçücük çocuklara hýrsýzlýk yaptýrýyorlar, anne ve babalarý, biliyorlar ki onlar yakalanýrsa fazla da ceza almazlar. Ama ya ahlak, ya onur, gurur, namus bunlar ne olacak. Bir kere ayaklar altýna alýndý mý tekrar onlarý kazanmak çok zor, hatta imkansýz hale gelecek... Böyle olaylar yaþanýr da keçilerim durur mu? Ýllaki kaçacaklar...
|
|
15
|
|
|
|
Ne kadýn ne de erkek önce insan olmak. |
|
16
|
|
|
|
Özlüyoruz doðru kiþileri ve davranýþlarý... Halbuki yapýlmasý gereken bu.
|
|
17
|
|
18
|
|
|
|
Doktorlar dediðiniz zaman, bir sürü doktor giriyor iþin içine. Bu isteyen doktorlarýn içinde pratisyen olaný vardýr, uzmaný vardýr, uzmanlarýn içinde operatörü vardýr, kulak burun boðaz uzmaný vardýr, nöroloji uzmaný vardýr, hatta nöroþirurji uzmaný da olabilir, dahiliyecisi vardýr...
Ayný þekilde mühendisten mühendise de fark vardýr. Elli çeþit mühendislik var. Ýnþaat mühendisi var, makine mühendisi var, elektrik elektronik mühendisi var, bilgisayar mühendisi var, malzeme mühendisi var. Elini sallasan mühendise deðiyor... Sallamasan yine deðiyor... |
|
19
|
|
|
|
Nereye ve ne kadar hýzlý gidiþtir bu? |
|
20
|
|
|
|
Pazarda ve markette sebze ve meyve alýrken ‘doðal’ olanýný arýyor,
hýzlý büyüme seansýna maruz kalmýþ hormonlularýndan kaçmaya çalýþýyoruz.
Niye ? Çünkü biliyoruzki onu pre-matüre olarak sofralarýmýza sunan katkýlý karýþýmlar
vücudumuza sirayet ettiðinde yýllar içinde bizde tamiri mümkün olmayan arýzalara yol açacaklar, |
|