Ben Galatasaray Lisesi mezunuyum, edebiyat hocamýz Tahir Alangu, felsefe hocamýz Msg. Pierre Dubois ve Fransýzca hocamýz Zémor’un öðrencisiyim. Ben önemli ve popüler biri deðilim ama görünen o ki yaptýðým paylaþýmlardan Facebook’ta rahatsýz olanlar var, küçük bir iðne gibi onlarý rahatsýz ediyorum.

Sosyal medyadaki yazý, yorum ve paylaþýmlarýma bir bakýn: En çok neyin ve kimlerin ipliðini pazara çýkarýyorum? En çok eleþtirdiklerim dünya egemenleri, Trump, Netanyahu, Macron gibi liderler, Siyonist lobiler, kapitalizm, emperyalizm ile onun ayrýlmazlarý dincilik, yabancý düþmanlýðý, ýrkçýlýk, Apartheid, Evanjelizm, vs…

Bunu yaparken Amerikan, Ýsrail, Fransýz, Ýngiliz, Alman medyasýnýn özgür haber kanallarýndan, sol eðilimli, muhalif yazarlardan faydalanýyorum.

Ýþte aslýnda bundan dolayýdýr ki TR’deki FB benim sesimi kýsmak için birkaç kez benzer giriþimlerde bulundu. Tüm bu giriþimleri paylaþtým ve bunun düþünce özgürlüðüne aykýrý olduðuna vurgu yaptým. Her seferinde bir yanlýþlýk olduðunu söyleyip özür dilediler. En son BBC’nin koronavirüsle ilgili bir yazýsýný paylaþtýðým için uyarý geldi. Halbuki ayný yazýyý BBC zaten Facebook sayfasýnda da paylaþmýþtý. Yani aslýnda koronavirüs bir bahaneydi. Fakat çuvalladýlar. Bu ortaya çýkýnca bir yanlýþlýk olmuþ deyip yeniden özür dilediler.

Fakat lobicilerin rahatsýzlýðý sürüyordu. “Kurt ile Kuzu” masalýnda olduðu gibi illa bir bahane, bir gerekçe bulmak zorundaydýlar.
Sonunda geçen sene paylaþtýðým, Goebbels’in “önemli olan halký inandýracak, uykuya geçirecek yalanlar söyleyebilmektir. Halký her zaman ateþleyin, soðumasýna, düþünmesine asla izin vermeyin” alýntýsýný gerekçe gösterdiler. Buna istinaden yeniden uyarý ve 30 gün boyunca yorum ve paylaþým yapmama yasak cezasý geldi. Tüm bunlar bu son birkaç gün içinde oldu !

Ýyi de aslaným niye bir sene beklediniz ? Bir senedir aklýnýz neredeydi ? Üstelik ben o paylaþýmý Nazizm gibi ýrkçý, baskýcý, insanlýk düþmaný rejimlerin ve bunlarýn nefret söylemlerinin ne kadar tehlikeli olduðunu, onlarýn tek istediði þeyin uyuklayan, düþünmeyen, aklýný kullanmayan koyun sürüleri olduðuna dikkat çekmek alýntýlamýþtým.

Ama TR’deki FB bunu sanki ben Nazi propagandasý yapýyormuþum gibi, sanki ben “tehlikeli kiþilerin veya kuruluþlarýn sembollerine, övgü veya destek” veriyormuþum gibi göstermeye çabaladý. Tabi bu çok gülünç, saçma, zavallýca ve etik dýþý bir durum.

Zira eðer ben örneðin Fransa’da yaþýyor olsaydým böylesine saçma sapan bir gerekçeyle 1 ay yasaklama yapýlmasý skandala yol açar ve Eyfel Kulesi havada takla atarak kýçýyla gülerdi. Ama burasý Fransa deðil ve Siyonist lobi Türkiye’de tahmin edemeyeceðiniz kadar güçlü.

Tüm dünyada özgür düþünce, ifade özgürlüðü, sanat, mizah, eleþtiri, hümanizm, barýþ, laiklik, özel yaþam büyük tehdit ve baský altýndadýr. Bir yeryüzü yurttaþý olarak dünya aydýnlarýnýn bu korkunç dinsel, ýrkçý ve etnik karanlýða er veya geç dur diyeceðini umut etmek istiyorum.