..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




14 Ocak 2013
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/32. )  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Halil Kaya, rakýsýný bitirmiþ, þimdide birayla cilalama yapýyordu ve iyice sarhoþ olmuþtu.


:AHED:
Halil Kaya, rakýsýný bitirmiþ, þimdide birayla cilalama yapýyordu ve iyice sarhoþ olmuþtu.
Tanýmadýðý bir adamý oturtmuþtu masasýna. Adam da bedavaya getirdiði biralarýn hatýrý için ona yarenlik etmekteydi.
Halil Kaya, adama, “Adýna ne demiþtin, abi?” diye sordu.
“Alaettin…”
“Ha, Alaettin abi… Benim emekli memur babam… Benim fukara babam… Benim için altý senedir… Tam altý senedir… Yok canýndan para yollayýp… Bu okulu bitirmem için… Anlýyor musun?… Tam altý senedir, yok canýndan… Ya!…”
“Anlýyorum…”
“Anlýyorsun, deðil mi? Ya… Ben kýçýmý yýrtýp… Gece gündüz okuyup… Çalýþýp… Doktora hazýrlamýþým… Anlýyor musun? Diyorlar ki, yok… Sana iþ yok, diyorlar…”
“Vay þerefsizler!”
“Þerefsizler! Hem de ne þerefsizler… Ben þimdi ne derim babama… Abi, ne abi?”
“Alaettin.”
“Alaettin abi… He? Ne derim þimdi ben babama… Nasýl giderim Ayvalýk’a?”
“Gitme anasýný satiim! Kal burda! Buraya gel, hergün kafayý çekelim senle!…”
“Tamam abi… Çekelim… ve de içelim…”
Bira bardaðýný kaldýrdý, adamýnkine çarpýp kafasýndan dikti. “Çek… abi?…”
“Alaettin.”
“Alaettin abi…”
Garsona bakýndýysa da göremedi, baðýrdý. “Þeeef!…”
Ceketinin iç cebinden cüzdanýný çýkarttý, açtý, para gözünden bir kaðýt para aldý.
Hemen yan çaprazlarýnda ki masada bira içmekte olan iki serseri kýlýklý adamdan yüzü ona doðru dönük olanýn gözleri fal taþý gibi açýldý, karþýsýndaki arkadaþýna belli etmeden Halil’i iþaret etti. Öteki adam da dönüp baktýðýnda Halil’in cüzdanýndaki kaðýt paralarý gördü.
Halil Kaya parayý aldýktan sonra cüzdanýný cebindeki yerine yerleþtirdi. Garsona bir daha seslendi. “Garsooon, dedik…”
Alattin, müdahale ederek, “Ne vardý abi? Ben halledeyim,” dedi.
“Sigara alsýn söyle. Sen, ne sigarasý içiyorsun?”
“Ben alýp gelivereyim abi. Ver parayý.”
“Sana zahmet olur. Olmasýn…”
“Olmaz, olmaz. Tekel bayi hemen þuracýkta…Sana ne sigarasý alayým?”
“Eþek hoþaftan ne anlasýn, al iþte biþey… Fark etmez…”
Alaettin parayý alarak birahaneden çýktý. Halil bu boþluktan istifade, küçük su dökmek niyetiyle ayaklanýp, yalpalayarak lavaboya doðru gitti, girdi.
Diðer masadaki iki serseri kafalarýný birbirlerine uzatarak fýsýr fýsýr bir þeyler söyledikten sonra, birisi kalktý masadan, lavaboya doðru gitti. Lavabo tek kiþilik, küçük bir bölmeydi. Adam kapýnýn önüne vardý, kapýsýný týklatarak içerdekini çabuk olmasý için uyardý.
Halil az sonra kapýdan söylenerek çýktý. “Daha yeni girdik herhalde. Adamý iþetmiyorsunuz, bi rahat…”
Serseri, Halil lavabonun kapý aralýðýndayken içeri yöneldi, Halil’le hafifçe çarpýþarak içeri geçti. “Pardon bilader…”
Halil Kaya, adamýn çarpmasýyla hafifçe sarsýldý. “Pardon çýkalý eþek… eþekler… ler çoðaldý…” diye söylenirken yalpalayarak masasýna geçti, oturdu.
Serseri kýlýklý adam, lavabo kapýsýný arkadan sürgüledi, Halil’in cüzdanýný açtý, içinde para olarak bulabildiklerini çýkartýp pantolonunun cebine sokuþturdu, cüzdaný kapý arkasýndaki çöp sepeti içine atarak çýktý.
Arkadaþýnýn oturduðu masaya doðru yaklaþtý, arkadaþýyla göz göze geldikten sonra kalkmasýný iþaret etti. Masadan kalkan adamlar giderek, garsona hesaplarýnýn karþýlýðýnda bir para verdikten sonra sessizce birahaneden çýktýlar. Garson, gidip onlarýn kalktýðý masayý toparlayarak yerine döndü.
Alaettin elinde sigaralar ve para üstü ile birahaneye girdi, Halil’in halini gördükten sonra, para üstü sormayý akýl edemeyeceðini anlayarak paralarý pantolonunun cebine soktu, geldi masaya oturdu. “Malbuþ aldým ikimize de. Uyar mý abicim?”
Halil Kaya, boþ ver, der gibi bir hareket yaparken adam da ona ait sigara paketini açmaya baþladý. Paketi açmayý bitirdikten sonra Halil’e bir sigara tuttu.
“Yak bi cigara abicim.”
Halil Kaya, olur, der gibi baþýný sallayýp, zorlanarak bir sigara aldý paketten, adam da çakmaðýyla yaktý onun sigarasýný.
Halil Kaya, kendini tamamen kaybetmiþ görünüyordu. Adeta alkol komasýnda imiþ gibi, her hareketi dengesizdi. “Þeeefff!…” diye baðýrdý.
Garson bu defa, “Buyur?” diyerek geldi.
Halil Kaya, “Ulan, ben sana hesap diyorum… Dimi?… Diyorum dimi?…” diyerek adamý azarladý.
Garson, “Hesabý mý istiyorsun?” diye sordu.
“Ben… Söyle bakayým…. nece…. hý? Arapça mý…. konuþuyorum, hý?…. nece konuþuyorum?”
Garson tezgahýnýn arkasýna geçti, Halil’in masasýna ait adisyonu bir porselen tabak içinde, birkaç kürdan arasýnda getirip önüne býraktý. “Buyur!”
Halil Kaya, önüne konulan tabaða bakarak, sanki tabakta bir þey yokmuþ da görmeðe çalýþýyormuþ gibi, eðildi, elini uzattý, fiþi eline almayý beceremedi bir türlü, birkaç kere denedikten sonra aldý, gözlerine yaklaþtýrdý iyice, okumaya çalýþtý, okuyamadý, tepesinde dikilen garsona kaldýrdý baþýný; “Bu … Kaç…kuruþ bu?…” diye sordu.
Garson, dalga geçerek, “Onbin kuruþ!” dedi.
Halil Kaya, tepki göstererek, “Ohha!… Çüþ!…” diye baðýrdý.
Garson, aniden öfkelendi; “Ne diyon lan sen! Terbiyesizlik yapma!…” diye çýkýþtý.
Halil Kaya, “Onbin… Ne demek bir onbin lira… biliyor musun sen? Hý?…” dedi.
“Onbin lira deðil! Kaç kuruþ dedin, kuruþ hesabýyla söyledik. Lira diye soruyorsan, yüz lira.”
“Haaa… Kazýk atacaktýn aklýn sýra! Kýzýnca korktun… deðil mi?… Haaa… Kazýk attýrmam… haaa…”
“Tamam. Öde de kapatalým þu hesabý, hadi!…”
“Ödeyecez herhalde… Ödemeyecez mi dedik… öderiz…” diyerek ceketinin iç cebine baktý. Cebinde cüzdaný yoktu. Ceketinin öbür cebine de baktý, cüzdaný öbür cebinde de yoktu. Bir taraftan da çenesi durmamaktaydý. “Nerde cüzdaným?… Hý?…” diye söylenerek ceketinin bütün ceplerine baktý, cüzdanýný bulamadý. Sýra pantolonunun ceplerine geldi, yýkýlmamak için dengesini zar zor bularak onlara da baktý, pantolon ceplerinde de yoktu ne yazýk ki cüzdan…Garsona, “Sen aldýn… Ver bakim cüzdanýmý… Seni gidi seni… sen hýrsýzsýn… ver yoksa karýþmam Haaa…” diye söylenmeyi sürdürdü.
Garson, “Býrak zevzekliði de, þu hesabý öde!” diye çýkýþtý.
Halil Kaya, sandalyesinde düþecek gibi dengesi bozuldu, sonra toparlandý, baþýný iki eli arasýna sýkýþtýrýp kara kara düþünmeye baþladý. Kolunda saati dikkat çekmekteydi. “Hesap yok…. Niye yok…. Cüzdan yok… ya…” diyerek söylenmeyi de sürdürüyordu.
Garson, Alaettin’e; “Kim kaptý ulan bu zibidinin cüzdanýný?” diye sordu.
Alaettin, “Az önce sigara parasý verdi bana cüzdandan abi. Sanýrým, ben sigara alaya gidince bir þeyler olmuþ.” dedi.
Garson, “lavaboya gittiydi þerefsiz…” derken, birden kavradý olayý. “Tabii ya, onlar yemiþlerdir… Aceleyle hesap ödeyip gittilerdi! Kesin onlar yemiþtir…” diye söylendi.
Alaettin merakla, “kim onlar abi?” diye sordu.
Garson, “boþver!” dedi. Halil’e, “Aslaným, hesabý ödemen lazým, yoksa oyarým seni!” diyerek, kolundan görünen saati, el çabukluðu marifet, sökerek aldý. Saati Alaettin’e göstererek, “Hesabý karþýlar mý len bu?” diye sordu.
Alaettin, “Valla abi, götürüp bi sormak lazým saatçiye…” dedi.
Garson, “Soralým bakalým… Atla þuradan otobüse götür saatçiye bakalým, kaç para verecekler…” diyerek saati Alaettin’e teslim etti.
Halil’i çekti kolundan, sýzmak üzere olduðu yerden ayaða kaldýrýp kapýya kadar götürdü, “Sen de, doðru evine git, aslaným. Bi daha da cebindeki parana güvenmeden kafa çekme!” diye azarlayarak onu kapý dýþýna doðru ittirip dýþarý attýktan sonra içeri döndü. Alaettin’ e, “Niye duruyorsun sen hala?” diye çýkýþtý.
Alaettin, “Otobüs parasýný vermeyecek misin abi?” diye sýrnaþtý.
“Dünya kadar beleþ bira içtin gavat. Ayrýca sigaradan artan parayý da cebine attýðýný görmedim sanma… Ses çýkartmadýk ama parayý da alamadýk, bak… Daha, o saati yüz kaðýda okutamazsan, aradaki farký senden alacaðým, onu hesapla sen… Yürü haydi, oyalanma!…”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/39)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/35. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/38)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/34. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/7. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/6. )

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Köyün Ayýlarý
Paþazade... 2
Paþazade…1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/8.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/6.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.