Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Allah'tan korkup sakýnanlarla, O'ndan yüz çevirip nankörlük edenleri ayýrt etmek için hazýrlanmýþ bir imtihan yeridir Dünya. Bu imtihan yerinde güzelliklerle çirkinlikler, iyiliklerle kötülükler, eksikliklerle mükemmellikler bir araya konmuþ ve kusursuz bir imtihan sistemi kurulmuþtur. Ýnsanlar, imanlarýnýn ortaya çýkmasý için türlü þekillerde denenirler. Dünyaya Allah’ý tanýmak ve O’na kulluk etmek için geldiðini, en önemli amacýnýn Allah’ýn rýzasýný kazanmak olduðunu, dünyanýn imtihan için yaratýldýðýný, asýl varýlacak yerin ahiret olduðunu, dünyada yapýp ettiklerine göre hesaba çekileceðini, cennetle cehennemi düþünmek ve yaþamýný tüm bu gerçeklere göre düzenlemek insanýn en önemli sorumluluðudur. Aksi takdirde sadece doðan, büyüyen, çoðalan ve amaçsýzca yaþam süren hayvanlardan bir farký kalmaz. Ama insanlarýn büyük bölümü Kur’an’daki ifadesiyle "zalim ve nankör" bir karakter göstererek Rablerine þükretmeyi, O'na boyun eðmeyi ve itaat etmeyi unuturlar, O'nun koyduðu sýnýrlarý çiðnerler. Kendilerinin büyük bir güce sahip olduklarýný, bu dünyadan çok uzun bir süre ayrýlmayacaklarýný düþünürler. Bu yüzden de tüm amaçlarý dünyayý yaþamaya yöneliktir. Ölümü unutur, ölümden sonraki yaþantýlarý için hiçbir hazýrlýk yapmazlar. En büyük amaçlarý, imkanlarý elverdiðince iyi bir yaþam sürmek, burada geçirdikleri her aný kendilerince en iyi þekilde deðerlendirmektir. Ýnsanlarýn dünyaya olan bu baðlýlýklarýný Allah Kur’an'da þöyle bildirir: Gerçek þu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ý seviyorlar. Önlerinde bulunan aðýr bir günü býrakýyorlar. (Ýnsan Suresi, 27) Allah'ý unutmuþ olan inkarcýlar yaþamlarý boyunca böyle bir çaba içindedirler, ama ayette ifade edildiði gibi bu dünyanýn önemli bir sýrrý vardýr; dünya hayatý çok çabuk geçmektedir. Dünyaya baðlananlarýn unuttuklarý, düþünmeye yanaþmadýklarý, hatýrlatýldýðýnda kaçtýklarý bir konudur bu. Ancak ne kadar kaçmaya çalýþsalar da hiç deðiþmeyecek bir gerçektir. Ýnkarcý insanýn dünya hayatýnda mala, mülke kýsaca çevresinde gördüðü þeyleri elde etmeye karþý duyduðu bu hýrs ölünceye kadar durmaksýzýn devam eder. Hiçbir zaman elindekilerle yetinip mutlu olamaz. Çünkü istediði þeyleri Allah'ý razý etmek için deðil, sadece bencil tutkularýný razý etmek için istiyordur. Ve sahip olduðu her þey onun kibirini ve büyüklenmesini artýrýr. Allah'ýn denemek amacýyla kendisine verdiði güç ve imkaný kendisinde olan bir üstünlükten dolayý ‘hak ettiðini’ zanneder. Oysa tüm insanlar sadece Allah'ýn kullarýdýr ve O'nun katýnda hiçbir þeyi ‘hak etmiþ’ olmazlar; insanlara verilen herþey, yalnýzca Allah'ýn bir lütfudur. Bunun farkýnda olan insan, Allah'ýn verdiði nimetler karþýsýnda azgýnlaþmaz, þýmararak sevince kapýlmaz; sadece Allah'a þükreder ve bu þükrün sevincini yaþar. Dünyevi deðerlerini kaybetme ya da kazanma endiþesi içinde olan kiþiler, müminler gibi Allah’a gönülden teslim olup, yalnýzca Allah için yaþayamazlar. Allah’ýn buyruklarýna deðil, kendi nefislerine uygun olaný seçerek kendilerince din ahlakýný yaþamaya çalýþýrlar. Yaþamlarýnda bir zorluk oluþtuðunda, deðerlerinin zarar görebileceði bir durumda öncelikleri, dünyevi çýkarlarý ve nefislerinin bencil tutkularýdýr. Mallarýný ve canlarýný Allah yolunda feda etmiþ olan müminler için ise Allah Katýnda bulunan, dünyevi tüm deðerlerden daha hayýrlýdýr. Bu insanlar, kaderlerine tam olarak teslim olamadýklarý için, karþýlaþtýklarý olaylara olumsuz yaklaþarak umutsuz ve karamsar bir ruh haline bürünürler. Oysa insan yaþadýðý olaydaki hikmetli yönleri görür, Allah’ýn kendisi için her olayý hayýrla yarattýðýna kanaat getirirse bu bakýþ açýsýndan kurtulur ve kadere imanýn huzurunu yaþar. Her insan Allah’ýn kendisi için yarattýðý kaderle muhataptýr. Ýnsanýn, olaylar karþýsýndaki tevekkülsüz ve isyankar davranýþlarý, ”ben bu kaderi beðenmedim” anlamýna gelir ve büyük hatadýr. Oysa kiþi, baþýna gelen her musibete kader gözüyle bakýp, “Allah’tandýr” diye düþündüðünde rahat edecektir: Amacý Allah’ýn rýzasýný, rahmetini ve cennetini kazanmak olan bir insan, her ne yaþarsa yaþasýn Allah’tan olduðunu bilir ve her þeyi sevinçle karþýlar. Baþýna gelen olay zahiren iyi ise þükreder, þer ise sabreder; her durumda kazançlýdýr. Umutlarýmýzý gerçekleþtirip kurtuluþ bulanlardan olmak istiyorsak, Allah’tan hoþnut olalým ki, Allah da bizden hoþnut olsun… Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiç bir kavim (topluluk) bulamazsýn ki, Allah'a ve elçisine baþkaldýran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) baðý kurmuþ olsunlar; bunlar, ister babalarý, ister çocuklarý, ister kardeþleri, isterse kendi aþiretleri (soylarý) olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imaný yazmýþ ve onlarý kendinden bir ruh ile desteklemiþtir. Onlarý, altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere sokacaktýr; orda süresiz olarak kalacaklardýr. Allah, onlardan razý olmuþ, onlar da O'ndan razý olmuþlardýr. Ýþte onlar, Allah'ýn fýrkasýdýr. Dikkat edin; þüphesiz Allah'ýn fýrkasý olanlar, felah (umutlarýný gerçekleþtirip kurtuluþ) bulanlarýn ta kendileridir. (Mücadele Suresi, 22)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |