"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Oruç ibadetinin müminler için birçok hikmeti vardýr. Allah için yaptýðý bu ibadet, insanýn manevi bir güç yaþamasýna ve güzel özellikler kazanmasýna vesile olur. Ramazan ayýnýn hikmetlerini anlatýrken, “þu mübarek Þehr-i Ramazan, Leyle-i Kadr’i ihata ettiði için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i kadirdir ki, muvaffak olanýn ömrüne bin ömür katar. Dakikasý bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-ü bakidir” der Bediüzzaman. Ramazan nefis için terbiye vesilesidir. Mümin, özellikle bu ayda Allah’ýn hoþnutluðunu kaybedecek bir davranýþta bulunmaktan ve nefsinin sýnýr tanýmaz kötülüklerinden sakýnýr. Hayýr düþünür ve salih amellerde bulunur. Allah’ýn gizlinin gizlisini ve içindekini de bildiðini kavramýþ olduðundan, bu ahlak özelliklerinden hiçbir durumda taviz vermez. Mümin, bu özel nefis terbiyesinin nimetlerinden hayatý boyunca yararlanýr. Aczini görür, manevi derinlik ve güzel ahlaký kazanýr. Peygamberimiz(sav), müminlerin sahip olmasý gereken güzel ahlakýn önemini, “Ruhumu kudret altýnda tutan Allah’a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlak sahipleri girer.” (Tirmizi; Huccetü’l Ýslam Ýmam Gazali, Ýhya’u Ulum’id-din) hadis-i þerifiyle haber verir. Müminler bu üstün ahlak özelliklerine sahip olmak için gayret gösterir ve güzel özelliklerini gördüklerinde birbirlerine cenneti hatýrlatýrlar. Günlük hayatýmýzdaki eylemler ancak Allah’ýn hoþnutluðu gözetilerek yapýlýrsa hikmetlidir ve ‘salih amel’dir. Ýnsan muhtaçlara çok büyük yardýmlar yapýyor olabilir. Ancak yaptýðý iþleri, diðer insanlarýn, kendisi hakkýnda güzel þeyler düþünmeleri için, gösteriþ amacýyla yapýyorsa kiþi yanýlgýdadýr. Amaç yalnýzca rýza-ý Ýlahi olmalýdýr Allah’ýn sevgisini ve rýzasýný kazandýracak, O’na yaklaþtýracak bir ibadet de Allah’ý ve dinini anlatmak, Kur’an ayetlerini hatýrlatýp öðüt vermek, iyiliði emredip kötülükten sakýndýrmaktýr. Bunlarýn hepsi birer çaðrýdýr, en hayýrlý, en güzel sözlerdir ve ibadettir. "Allah’a çaðýran, salih amelde bulunan ve: ’Gerçekten ben Müslümanlardaným’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?" (Fussilet Suresi, 33) Unutulmamalýdýr ki, ”… Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir…” (Fatýr Suresi, 10) Boþ sözlere dalmak ya da boþ iþlerle oyalanmak, dinden uzak kiþilerde sýk görülen bir davranýþ özelliðidir. Kur’an, iman edenleri tarif ederken, "Onlar, ’tümüyle boþ’ þeylerden yüz çevirenlerdir." (Müminun Suresi, 3) buyurur. Bir baþka ayetteki "Ki onlar, yalan þahidlikte bulunmayanlar, boþ ve yararsýz sözle karþýlaþtýklarý zaman onurlu olarak geçenlerdir." (Furkan Suresi, 72) ifadesiyle, müminlerin boþ söz söylenen ortamlarla karþýlaþtýklarýnda da taviz vererek duruma göre davranýþlarda bulunmadýklarý haber verilir. Dünyevi küçük çýkarlar dýþýnda büyük idealleri olmayan kiþiler ise, bu hataya sýklýkla düþebilirler. Hayatýný Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmaya adamayan bir insanýn, bütün gününü yararsýz programlar izleyerek televizyon karþýsýnda geçirmesi, uzun ve amaçsýzca telefonda konuþmasý, arkadaþlarýyla saatlerce dedikodu yapmasý sýk rastlanan durumlardýr. Ancak Ramazan’ýn manevi havasý sebebiyle, birçok insan zamanýný boþa harcama konusunda daha dikkatli olur. Ramazan sadece nefsin deðil tüm organlarýn terbiye edildiði aydýr. Arýnma ayýdýr. Vererek bereketlenme ayýdýr. Gelirinin ‘ihtiyaçtan artakalaný’ ne kadarsa içinde bir burkuntu duymadan ihtiyaç sahiplerine veren mümin, bunu da Allah’a yakýnlaþmak için yapar. Vicdanýný kullanarak samimiyetle yapýlan infak, Rabb’imiz Katýnda gerçekten bir yakýnlaþma vesilesidir: “…onlar Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiðini Allah katýnda bir yakýnlaþmaya ve elçinin dua ve baðýþlama dileklerine (bir yol) sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakýnlaþmadýr. Allah da onlarý kendi rahmetine sokacaktýr…” (Tevbe Suresi, 99) Ramazan, müminlerin daha çok düþünüp tefekkür etmelerine de vesile olur. Tefekkür etmek de insanýn Allah’a yakýnlaþmasýna bir yoldur. Ýnsan ancak evreni, yaratýlmýþ canlý- cansýz varlýklarýn tasarýmlarýný ve muhteþem sistemlerini araþtýrarak, üzerlerinde derin düþünerek Allah’ýn kudretini gereði gibi takdir edebilir. Allah’ýn ilmi sonsuzdur; O, herþeyi en iyi bilen ve herþeye gücü yetendir. Biz ise ancak Allah’ýn ilminden O’nun vermeyi dilediði kadarýný kavramaya güç yetirebiliriz. Yapabileceðimiz yalnýzca Rabb’imizin büyüklüðünü ve gücünü hakkýyla takdir etmek, O’nun bir örnek edinmeksizin yarattýklarý üzerinde derin düþünmek, anlayýþýmýzýn ve kavrayýþýmýzýn artmasý için sürekli dua etmektir. Mümin ne iþ yapýyor olursa olsun, hiçbir zaman Allah’ý zikretmeyi, ölümü, ahireti ve hesap gününü düþünmeyi unutmaz. “…Allah’ý zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. (Ankebut Suresi, 45) ayeti gereði Allah için yaþar ve her an O’nun kendisiyle birlikte olduðunun bilincindedir. Allah’ý anmak, insaný kötülüklerden arýndýran, kalbe huzur ve güven veren, ahirette de gerçek kurtuluþa götüren en önemli yollardan biridir. Kur’an’da “Ýnsanlardan kimi, Allah’a bir ucundan ibadet eder, eðer kendisine bir hayýr dokunursa, bununla tatmin bulur ve eðer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayý kaybetmiþtir, ahireti de. Ýþte bu, apaçýk bir kayýptýr.” (Hac Suresi, 11) buyrulur ve dünyevi çýkarlarý nedeniyle bir ucundan ibadet eden kiþilerin uðrayacaklarý kayýp haber verilir. Samimi insanlar ise özellikle Ramazan ile birlikte kulluk bilincini daha fazla hisseder, ibadetlerini gereði gibi yapmada ciddi çaba gösterirler. Bu söz ettiklerim, yalnýzca Ramazan ayýna özel ibadetler ve güzel davranýþlar olmamalý. Hiçbir çýkar beklemeden yalnýzca Allah rýzasýný arama, O’nun sýnýrlarýný koruma konusunda sadýk ve kararlý olmalýyýz. Aksi halde ‘Allah’a bir ucundan ibadet eden’ kiþilerin durumuna düþebiliriz. Bu tehlikeye karþý dikkatli olalým; her adýmýmýzý “Allah’ý mý razý ederim yoksa þeytaný mý memnun ederim?” düþüncesiyle atalým ve her zaman vicdanýmýzý tam kapasitede kullanalým. Oruç nefsi arýndýrýr, tüm organlarýmýzn terbiyesidir. Böylece insaný þeytandan uzaklaþtýrýr, Allah’a yaklaþtýrýr. “Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ýn kulu kendisinden uzaklaþtýrmasýndan, bir derde uðratmasýndan daha iyidir… Oruç kuyusunda sabret ki; Yusuf gibi aþk Mýsýr’ýnda aziz olasýn.” (Mevlana Celaleddin)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |