Evlilik öncesi her buluþmalarýna uzun bir bakým sonrasý giden erkek ve kadýn, nikahýn ertesi günü, sabah birbirlerini gördüklerinde ilk þaþkýnlýklarýný yaþarlar. O güne kadar acizliklerini, kusurlarýný bakýmla gizlemeye çalýþmýþlardýr. Bunun gibi, çirkin olan kiþilik özelliklerini de kamufle etmiþlerdir. Ancak saklanan her þeyin ilk günden baþlayarak ortaya dökülmesiyle kadýn ve erkek ilk piþmanlýklarýný tadarlar.

Birbirlerinin daha önce görmedikleri normal olmayan hareketlerine tanýk oldukça, karþýlýklý olumsuz duygular beslemeye baþlarlar. Ulaþýlmaz gördükleri özellikleri ise sürekli birarada olduklarý için artýk olaðan gelmeye baþlar. Zamanla aralarýnda bir soðukluk oluþur. Bunun nedeni yaþadýklarý sevginin derin deðil, yüzeysel bir sevgi olmasýdýr.

Ýlk baþlarda ayýp olmamasý için gizlenen duygular, yavaþ yavaþ gün yüzüne çýkar. Birbirine karþý saygýlý, ince düþünceli, nezaketli davranan çift þimdi kýrýcý, incitici, kaba ve düþüncesiz tavýrlar sergilemeye baþlar. Birbirlerine tahammül edemeseler de baþkalarýnýn yanýnda belli etmemeye çalýþýrlar. Gerçekte yakýnlarý durumun farkýndadýr çünkü evli çiftlerin çoðu ayný süreci yaþamaktadýr. Balayýnýn sona ermesi ise kavga ile geçecek yýllarýn baþlangýcýdýr.

Zamanla eve yeni sorunlar eklenir. Çocuklar, ekonomik durum ve çiftin ailelerinin oluþturduðu sorunlar yumaðý çözülemez hale gelir. Evde en önemli konu paradýr. Sahiplenmeden doðan kýskançlýk yüzünden de þiddetli kavgalar yaþanýr.

Evliliðin ilerlemesiyle birlikte ilgisizlik artar. Kadýn, kocasýnýn eve gelir gelmez yemeðin hazýr olup olmadýðýný sormasýndan, yemekten sonra televizyon izlemesi ve izlerken de uyumasýndan yakýnýr. Erkek de karýsýnýn maddi beklentilerinden, dýrdýrýndan ve bakýmsýzlýðýndan þikayet eder.

Toplum genelinde çocuða bakýþ açýsýnda çarpýk bir görüþ vardýr. Çocuk hayatýn en önemli amacý olarak görülür. Her þeyi yaratanýn Allah olduðu unutulur ve anne baba ona hayat veren adeta kendileriymiþcesine çocuðu sahiplenirler. Çocuklarýndaki güzel özellikler, onlar için övünme vesilesi olur. Kötü olan özellikleri ise anne tarafýndan babaya, baba tarafýndan da anneye çekmiþ olmakla açýklanýr. Çocuk büyüdükçe övünme sebepleri de farklýlaþýr. Okulu, okuldaki baþarýsý ile ve hatta zengin aile çocuðu olan arkadaþlarýyla, eþe dosta "hava atýlýr".

Hayat, Allah’a kulluk amacýyla yaþanacakken, kimi anne-babalar hayatlarýný çocuklarýna adar, onlar için yaþadýklarýný söylerler. Oysa insan hayatýný Allah’a adamalýdýr. Annesinin, Hz. Meryem’e hamileyken, ""Rabbim, karnýmda olaný, ’her türlü baðýmlýlýktan özgürlüðe kavuþturulmuþ olarak’ Sana adadým, benden kabul et" diyerek ettiði duasýndaki gibi, çocuðunu da. Çocuk sahibi olmaktan amaç da yine güzel ahlaklý olarak yetiþtirerek Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmaktýr.

Evlilik saf sevgi üzerine kurulmadýðýndan toplumda sýklýkla dile getirildiði gibi "müessese" halini alýr. Bu ticari anlaþmanýn, ortaklarý tarafýndan baþarýyla yürütüldüðüne çok nadir rastlanýr. Evlilik þirket gibi görülünce, % 51’lik hissenin kime ait olduðu konusunda sýk sýk tartýþma yaþanmasý oldukça doðaldýr. Beklenti, heves ve çýkarlar üzerine kurulan evlilikler, sevgi ve saygý ortadan kalksa da çoðunluk bu þekilde yaþadýðý için, yine toplumun kýstas ve kurallarýna göre azap içinde sürdürülür.

Toplumun kurallarýna göre bir genç kýz için hayatýn en önemli amacý evlenmek ve anne olmaktýr. Henüz çocukluk çaðýndan baþlayarak genç kýzlar evliliðe hazýrlanýrlar. Bu telkinlerle yetiþen ve evlilik çaðýna gelen genç kýz, "koca bulma" peþine düþer. Kafasýndaki koca modeli yakýþýklý ve zengindir. Güzel ahlak, Allah sevgisi, Allah korkusu gibi inanan insanda bulunan özellikler ikinci plandadýr; hatta kimileri için plan dahilinde bile deðildir. Ýnsaný koruyan gözeten yalnýzca Allah iken, genç kýz zengin bir kocanýn kendisini koruyacaðýný düþünür. Erkek de "bastýrýrsýn parayý, alýrsýn” mantýðýyla hizmetini yapacak bir kadýn arar.

Ýnsanlarýn hayatýný kâbusa çeviren bu durum, din ahlakýnýn yaþanmamasý ve toplum kurallarýnýn Kur’an’a tamamen ters olmasýndan kaynaklanýr. Boþanmalarýn çokluðu, aile içi þiddetin fazlalýðý ve geçimsizliklerin temelinde insanlarý mutsuzluða, acýlara ve kayba sürükleyen toplumdaki çarpýk sistem vardýr.

Dünya hayatýnýn kilit noktasý Allah’ýn rýzasýdýr. Ýnanan insan ne paranýn peþindedir, ne mal-mülkün, ne köþe dönmenin, ne eðlencenin, ne rahatýn, ne yeme içmenin, ne de zengin koca bularak anne babasýný mutlu etmenin... Güzel ahlak sahibi, samimi inanan genç kýz ve erkek, birlikte Allah’ýn rýzasýný kazanabilmek için, sonsuza kadar beraber olmak için evlenirler.