Dünyada birbirinin eþi ne iki görüþ vardýr, ne iki saç kýlý, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Kýstas çarpýk olunca kuþkusuz görüþler de çarpýk mantýða dayanýr. Örneðin kiþi, ahlak dýþý yaþama sahip olan basit biri de olsa "saygýn"dýr. Saygýn olma ölçüsü para ise parasýz olanlar nasýl deðerlendirileceklerdir?.. Deðersiz ve basit kiþiler olarak tabi ki. Ýlginç olan, paralý ya da parasýz her insanýn, toplumdaki bu deðer yargýsý nedeniyle kendisi hakkýndaki kanýsýnýn ayný olmasý. Paralý olan kiþi kendisini deðerli ve saygýdeðer, parasýz olan kiþi de kendisini ezik ve basit olarak kabul eder. Para en önemli deðer ölçüsü olunca insanlar onu elde etmek için her yolu meþru görürler. Böylece toplumda ahlaki dejenerasyon hakim olur. Zengin olan malý nedeniyle Karun gibi azgýnlaþarak, yoksul olan da servet sahibi olabilmek için ahlak dýþý yöntemleri deneyerek dejenerasyonun dozunu artýrýrlar. Kur’an’da kýssasý anlatýlan Karun ve ona özenen insanlar mülkün gerçek sahibinin Allah olduðundan gaflette olan kiþilerdir. Karun, sahip olduðu bir üstünlük nedeniyle servete kavuþtuðunu zanneder. Oysa mülk, asýl sahibi olan Allah tarafýndan insana imtihan amacýyla emanet olarak verilir. Allah, azgýnlýðý nedeniyle Karun’u da, konaðýný da yerin dibine geçirir. “Ah keþke, Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydý" diyerek ona özenenler, Karun’un nimetleri elinden alýndýðýnda, tümünün ona deneme amacýyla verildiðini anlarlar. Allah’ýn, Katýndan bahþettiði nimetler karþýsýnda insan, kibirlenmemeli, þükredici olmalý. Aksi halde serveti, kiþinin dünya ve ahiret azabýna vesile olur. Ýnsan sahip olduklarýný cimrilik ederek "biriktirip-yýðmak" yerine Allah’ýn hoþnutluðu için kullanmalý. Böyle yapmayanlar ise "kýyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandýrýlýrlar." (Al-i Ýmran Suresi, 180) Çoðu insan malýndan verirse bitip tükeneceðinden endiþe eder. Bu, þeytanýn fakirlikle korkutmasýdýr. (Bakara Suresi, 268) Oysa Kur’an, "Her neyi infak ederseniz, O (Allah), yerine bir baþkasýný verir; O, rýzýk verenlerin en hayýrlýsýdýr." (Sebe Suresi, 39) ayetiyle tam aksini haber verir. Cahiliye toplumlarýndaki bu telkinlerden etkilenmeyenler sadece müminlerdir. Müminler bilirler ki insan deðerlendirme kýstasý para deðil, imandýr. Malýn-mülkün, kendilerinin ve her þeyin asýl sahibi Rabb’leridir. Allah’ýn, dilediði kulunun rýzkýný geniþletip-yaydýðýnýn, dilediðininkini kýsýp-daralttýðýnýn ve hepsinin bir sýnama olduðunun bilincindedirler. Elindeki nimetlerin gerçek sahibi olduðunu zanneden kiþiyle, iman sahibi arasýnda büyük farklar vardýr. Kur’an’da kýssasý anlatýlan, baðýnýn sonsuza kadar kuruyup-yok olacaðýný düþünmeyen, kýyamet gününe inanmayan ama Rabbine döndürülecek olursa, þüphesiz bundan daha hayýrlý bir sonuç bulacaðýný zanneden bahçe sahibi kiþi gibi. Kendisi gibi bahçe sahibi olan ancak kendisinden aþaðý gördüðü arkadaþý merhamet ederek onu þöyle uyarýr: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayaðý tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kýlan (Allah)ý inkar mý ettin? Fakat, O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiç kimseyi ortak koþmam. Baðýna girdiðin zaman, ’MaþaAllah, Allah’tan baþka kuvvet yoktur’ demen gerekmez miydi? Eðer beni mal ve çocuk bakýmýndan senden daha az (güçte) görüyorsan. Belki Rabbim senin baðýndan daha hayýrlýsýný bana verir, (seninkinin) üstüne gökten ’yakýp-yýkan bir afet’ gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir. Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayýp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin." (Kehf Suresi, 37...41) Derken arkadaþýnýn ürünleri afetlerle kuþatýlýverir. Artýk o, uðrunda harcadýklarýna karþý avuçlarýný esefle ovuþturmaktadýr. Baðýnýn çardaklarý yýkýlmýþ durumdadýr. Ve piþmanlýkla þunlarý söyler: "Keþke Rabbime hiç kimseyi ortak koþmasaydým." Allah’ýn dýþýnda ona yardým edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardým edemedi. Ýþte burada (bu durumda) velayet (yardýmcýlýk, dostluk) hak olan Allah’a aittir. O, sevap bakýmýndan hayýrlý, sonuç bakýmýndan hayýrlýdýr. (Kehf Suresi, 43-44) Servetlerin gerçek sahibi Allah’týr. O, mal-mülkün geçici sahipleri elleri boþ olarak yokluða döndükten sonra da varlýðý devam edendir. Allah’a ait olan þeyleri sahiplenmeye kalkmasý ve Allah’tan uzaklaþmasý nedeniyle zengin bahçe sahibinin aldýðý karþýlýk, Karun’la ayný olmuþtur. Sahip olduklarý darmadaðýn edilmiþtir. Malýnýn "sahibi" olmadýðýný, o mülkün kendisine "verildiðini" anlamasý için... “Senden geriye kalan senin sayýlmaz.” (Sadi-i Þirazî)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |