"Leyla'nýn iþi naz ve iþve; Mecnun'un gözü yaþý çeþme çeþme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Hicret, inanan insanýn yaþadýðý toplumdan bedenen, kalben, ruhen ayrýlmasý, yola çýkmasýdýr. Allah’ýn kutlu elçilerinin ortak kaderidir; onlarýn yolundan gidenlerin de yaþamlarýnýn bir bölümünde, farklý biçimlerde tattýklarý, zafere ulaþtýran fiili duadýr. Hicret mücadeleden kaçmak deðil, Kehf Ehli gibi zulme direnmek, karþý durmak, zincirleri kaldýrmaktýr. Amaç; sonlu olan her þeyi terk ederek, sonsuz olana kavuþmaktýr. Müminlerin, içinde yaþadýklarý toplumu terk etmelerinin nedeni, kendilerini tehdit eden inkarcýlarýn davranýþlarý deðildir. Çünkü iman edenler bilirler ki, Allah dilemedikçe inkar edenler kendilerine hiçbir þekilde zarar veremezler. O halde hicretin nedeni nedir? Hicret oldukça uzun ve zorlu bir mücadeleden sonra gerçekleþir. Müminler hicret etmeden önce, insanlarý doðru yola iletebilmek için ellerinden geleni yapmýþ, tehdit ve baskýlara sabretmiþlerdir. Elçiler, Allah’ýn buyruðu olmadýðý sürece yaþadýklarý toplumu uyarma görevlerini býrakmamýþlardýr. Karþýlaþtýklarý zorluklara da sabýr ve tevekkülle göðüs germiþlerdir. Yani hicretin nedeni, inkarcýlarýn uyguladýklarý baskýlar deðil, Allah’ýn bu konudaki buyruðudur; hicret ancak Allah’ýn dilediði anda gerçekleþir. Dünyaya ait tüm nimetler, hicret durumunda terk edilir. Bu yüzden hicret, insanýn gerçekte samimi iman sahibi olup olmadýðýný gösteren önemli bir imtihandýr. Tarih boyunca bu imtihaný yaþayan samimi müminler Rabbimiz’in hoþnut olacaðý bir ahlak göstererek, Allah’ýn hicret buyruðuna itaat etmiþlerdir. Hicret eden müminler, yalnýzca sahip olduklarý olanaklarý deðil, birlikte yaþadýklarý yakýnlarýný da terk etmek durumunda kalýrlar. Kimi zaman inkarlarýna tanýk olduklarý en yakýnlarýdýr; anne babalarý, çocuklarý, kardeþleri, eþleri… Bu nedenle en yakýnlarýný da terk ederler… Kur’an’da Hz. Muhammed (sav), Hz.Lut (as) ve Hz. Ýbrahim (as)’ýn hicretleri anlatýlýr. Örneðin Hz. Ýbrahim, babasýndan kopup Allah’a hicret ederken, "Sizden ve Allah’tan baþka taptýklarýnýzdan kopup-ayrýlýyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacaðým. " (Meryem Suresi, 41, 48 ) sözleriyle Allah’a dua eder. Hz. Ýbrahim bu dua ile mutsuz olmayacaðýný belirtir; böylece Allah’a olan teslimiyetini de ortaya koyar. Kur’an’da Allah’ýn, "alemlerin kadýnlarýna üstün kýldýðý" Hz. Meryem’in de Rabb’ine boyun eðip, ailesinden ayrýlarak hicret ettiði haber verilir. Kur’an’da kýssalarý anlatýlan Kehf Ehli de yaþadýklarý cahiliye toplumundaki baský ve zulümden maðaraya sýðýnan gençlerdir. Onlar iki ayrý hicret yaþamýþlardýr. Ýlk hicret, "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi’dir; Ýlah olarak biz O’ndan baþkasýna kesinlikle tapmayýz." diyerek, toplumlarýndaki insanlarýn sapkýnlýðý nedeniyle yaþadýklarý manevi hicrettir. Cahiliye toplumunun dininden kopan gençler, ardýndan fiziksel hicreti yaþamýþ ve maðaraya sýðýnmýþlardýr. Hicret eden her mümin önce manevi, sonra da fiziksel hicreti yaþar. Ýnanan insan Allah yolunda hicret ederek, nefsani ve dünyevi tüm baðlarýndan kopar. Zahirinde kayýp gibi görünen bu yolculuk, insana en büyük nimetlerin ve -Allah’ýn dilemesiyle- sonsuz cennetin kapýlarýný açar. Samimi olarak düþünelim: Benzer bir durumla karþý karþýya kalsak, Kur’an’da hicretleri anlatýlan müminlerin gösterdikleri güven ve teslimiyeti gösterebilir miyiz? Bir anda yaþamýmýz boyunca kurduðumuz düzeni, sahip olduðumuz herþeyi, yalnýzca Allah’ýn hoþnutluðu için býrakýp, kararlýlýkla O’na yol alabilir miyiz?.. Bu sorularýn cevabý her samimi mümin için "Rabb’im dilerse, evet" olmalý... Hidayet lütfeden, doðru yola ulaþtýran Allah, müminlere hem dünyada büyük bir fetih ve zafer lütfeder, hem de onlarý sonsuz cennetle müjdeler. Rabbimiz, Kendi yolunda yolcu olanlarýn ahiretteki duraklarýný þöyle bildirir: “... hicret edenlerin, yurtlarýndan sürülüp-çýkarýlanlarýn ve yolumda iþkence görenlerin, çarpýþýp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceðim ve onlarý, altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere sokacaðým. (Bu,) Allah katýndan bir karþýlýk (sevap)týr. (O) Allah, karþýlýðýn (sevabýn) en güzeli O’nun katýndadýr." (Al-i Ýmran Suresi, 195) Fuat Türker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |