Ýnsanlar var olmasýný arzu ettikleri ancak gerçekleþmesi olanak dýþý olan þeyleri düþünür, hayaller kurarlar. Bu gerçek dýþý, hayal ürünü mükemmel güzelliklerin gerçekleþemeyeceðinin farkýnda olan birçok insan, kurduðu hayallerden derin zevk alamaz. Çünkü gerçekler farklýdýr, eksiktir, kusurludur. Tüm bunlar da kiþinin ‘keyfini kaçýrýr’, mutsuzlaþtýrýr. Ancak bu ruh haline yalnýzca iman etmeyen kiþiler sahiptirler.

Sonsuz yaþam olan ahirete kesin bilgiyle iman edenler ise, tüm hayallerinin Yüce Allah’ýn "Ol" buyruðuyla gerçekleþebileceðini ve cennette bu güzelliklere kavuþacaklarýný umut ederler. Dolayýsýyla insan, kusursuz nimetleri kazanabilmek için öncelikle Rabb’inin rýzasýný kazanma çabasý içinde olur ve ahirette Allah’ýn, cennetini lütfetmesini bekler.

Cennette sunulacak nimetler Peygamberimiz (sav)’in de bir hadisinde bildirdiði gibi, "hiçbir gözün görmediði, hiçbir kulaðýn duymadýðý ve hiçbir beþerin kalbine gelmeyen birtakým nimetler" olacaktýr. Ýnsan ise sýnýrlý aklýyla, müjdelenen nimetlerin çeþitliliðini, eþsiz güzelliklerini tam olarak hayal edemeyebilir.

Artýk hiçbir nefis, yaptýklarýna karþýlýk olmak üzere kendileri için gözler aydýnlýðý olarak nelerin (sayýsýz nimetlerin) saklandýðýný bilmez. (Secde Suresi, 17)

Kur’an ve hadislerde yapýlan cennet tasvirleri, insanlarýn daha iyi anlayabilecekleri þekilde, dünyadaki nimetlere benzetilerek yapýlýr. Ancak tümü cennette çok daha mükemmel ve kusursuz olacaktýr.

Cennette, sýnýrlý hayal gücümüzle þu anda kavrayamadýðýmýz sayýsýz nimet var edilecektir. Bizler yalnýzca beþ duyumuzla algýlayabildiðimiz için, orada nasýl güzellikler olabileceðini de bilemeyiz.

Örnek olarak, farklý bazý güzelliklerden habersiz olan bir kimsenin nasýl bir nimet eksikliði içerisinde olduðunun farkýnda olmamasýný verebiliriz. Ancak bu kýyasý da yine dünyevi güzellikler üzerinden yapabiliriz. Oysa cennet nimetleri, dünyadaki nimetlerin yanýnda son derece kusursuz ve muhteþemdir.

Ýnsanýn bilgileri sýnýrlýdýr ve dar görüþleri nedeniyle Allah’ýn bildirdikleri dýþýnda cennet ehli için hazýrlanmýþ detaylarýn neler olabileceði konusunda pek az bilgiye sahiptir. Kur’an’da bu konudaki ayetlerden birinde Yüce Allah "Orada diledikleri herþey onlarýndýr; Katýmýz’da daha fazlasý da var." (Kaf Suresi, 35) buyurur.

Ýnsanýn, sonsuz barýnma yurdu cennette sonsuza dek mutluluðu için, dünya hayatýndaki eðitimden geçmesi gerekir. Mümin dünyada imtihan yaþadýkça güzel ahlaký, sevgiyi, þefkati, sabrý, tevekkülü, cesareti öðrenir; ruhu derinleþir, dengelenir.

Dünyada özgür olmak adýna dini yaþamaktan kaçýnanlar, cehennemde dar ve sýkýþýk yerlerde sonsuza kadar kalýrken, dini yaþayan samimi müminler tam aksine geniþ cennet mekanlarýnda yaþarlar. Ýnsan ruhu ferah, açýk ve geniþ mekanlardan haz alýr çünkü. Kuran’da cennetin geniþliði, “Rabbiniz’den olan maðfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuþmak için) yarýþýn; o, muttakiler için hazýrlanmýþtýr. “ (Al-i Ýmran Suresi, 133) ayeti ile tarif edilir.

Dünya hayatýnda yaþadýðý imtihan zamanlarýnda güzel ahlak gösteren, imaný olgunlaþan insanlara cennette, dünyadakilerle kýyaslanmayacak hazineler ardýna kadar açýlýr. Muhteþem yaratýlmýþ nimetlerin özelliklerini ve zenginliðini düþünmek insanýn hayal gücünü zorladýðý gibi, eksilmesi, kaybolmasý, bitip tükenmesi de olmayacaktýr, sonsuzdur…


Þüphesiz bu, Bizim rýzkýmýzdýr, bitip tükenmesi de yok. (Sad Suresi, 54)


Peygamberimiz (sav) bir baþka hadisinde cennet güzelliklerini þöyle tarif eder: “Cennete koþan yok mu? Çünkü cennette akla hayale gelmeyen nimet vardýr.” (Tezkireti’l Kurtubi)


Allah, takva sahibi kullarýna, Katýndan bir rahmeti, bir hoþnutluðu ve içinde sürekli güzellik ve nimet bulunan sonsuz cennetlerini müjdeliyor... “Cennete koþan yok mu?”..