"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"

Ben... Ayçiçeği.

Günebakanın öyküsüdür bu... her açıda yüzünü sadece sevgiye dönen.

yazı resim

Ben,
Yeni bir güne uyanmış ve güneşe yüzünü dönmüş bir ayçiçeği kadar mutlu, umutlu...
Ben,
Beslendiği toprağın renklerine bezenerek dalında dişlenmeyi bekleyen bir mür kadar yeniden taze...
Ben,
Bir bakır kalaycısının kaplarındaki ayna parlaksılığında ışıldayan bir ışık...
Ben şimdi, sana aşık, sana tutkun bir dönenceyim...Dondüğün yöne yönelerek devrini tamamlayabilen...
Sen,
Çocukluğumda kaybedip geç yaşımda bulduğum bir Al-Hamra kokusu,
Sen,
İlk genç kızlık yıllarımın cumbalı evi, leylak bahçesi, çifte kavrulmuşu..
Sen, her gece rüyalarımda buluştuğum sevgili, ilk kaçamak öpücük, ilk kalp ağrısı...
Sen,
Beni hayata yeniden başlatan, bakamadıklarımı gösterensin..
Seni herşeyden çok, gönüllerce seviyorum..
Keşke daha fazla sevebilmem mümkün olsaydı ama henüz kainatın sınırları yok...
Belki şah damarımızdan da yakındır..
O halde... damarımda atan sensin.
Herşeyimsin...

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön