"Gelecek, şimdinin geçmişidir, ama yine de kimse bugünü ciddiye almıyor. Sanırım ben de dahil." - Neil Gaiman"

Öykü

Ben Hep Defterimle Kalemimleyim

Bu ilhamlar ile esin hanımlarda her ne hikmetse orada da bir geliyor, pir geliyor... Rahmetli babam gazete bile okurdu alafranga diye tabir edilen tuvaletlerde, ben onu yapmasam da, defter kalem hep yanımda olduğu için, geldi mi açıyorum defteri, kalem elimde karalıyorum bir şeyler kendimce... Ha o arada dışarıda

yazı resimYZ

Şimdi Geliyorum

ir 15 dakika daha bekliyorum. İçimden: "Artık gitsem mi?" diyorum. "Ama ayıp olur. Gitmek Olmaz" diyorum.
Şimdi gelecekti. Odada hala yalnızım. Biraz sonra, yan odadan müthiş bir kahkaha geliyor. Şaşırıyorum. Çünkü gelen ses, onun sesine çok benziyor: "Olmaz" diyorum. "Burada olduğumu, üstelik kendisi için geldiğimi de

800 ve 1500 Metre Türkiye Şampiyonuydu

800 VE 1500 METRE TÜRKİYE ŞAMPİYONUYDU
Yıl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalında Türkiye Şampiyonu olmuş ve milli formayı sırtına geçirmişti. Girdiği her yarışta birinci oluyordu. Galip büyükler dalında da birinciliklerini sürdürdü. Artık milli takımın değişmez koşucusuydu. Bu güzel insan, Avrupa Şampiyonu olmayı çok

Dedemin maşrapası

Selanik'ten göç eden bir ailenin iki katlı kerpiç evdeki yaşamını anlatan bu metin, köşe başındaki eski bir evin fiziksel özelliklerini ve bölünmüş aile düzenini tasvir ediyor. Baltacı Mahmut Yolu ve Duatepe Sokağı'nın kesişimindeki bu ev, mübadele sonrası yerleşen dede ve amca ailelerinin ayrı girişli ama ortak avlulu yaşam

Emekleye Emekleye Emekli

Emekli olunca bir sahil kasabasına yerleşecektim. Elde avuçta ne varsa satıp kendime bahçe içinde bir ev alacaktım. Çiçekler yetiştirecektim, birkaç ağaç mandalina, limon, portakal Ağaçlar evin arka bahçesinde olacaktı. Güller ve mevsim çiçekleri denize bakan tarafta

Gel Mezarıma İşe Oğlum

Bankadaki işimiz bitince boş koltuklara oturup beyefendi ile biraz sohbet ettik. Emekli bir memurmuş. Çocuklarının her biri farklı şehirlerdeymiş. Eşi öleli çok olmuş. Yalnız yaşıyormuş. Dizlerinden ameliyatlıymış. Gözleri izin verdiği sürece kitap okumayı çok severmiş. En çok da Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin Kitaplarını okumuş. Hala onları bir

Sarı Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmıştım? - 2 -

O şaşkınlık hali bende kısa sürdü tabi...Yerini ani gelişen bir öfke tepkisi almıştı. O an nasıl bir kuvvet hakim olduysa bana; elimde tutmakta olduğum süt şişesini sarı kediye fırlatmıştım. Sersemleyen kedi, merdiven altındaki yan duvara çarptı. sonra da lastik top gibi geri yuvarlanıp, dört ayak üstüne düştüğü an

Hikaye Yazmak İsteyenlere Sekiz Tüyo

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Amerikan edebiyatına damgasını vuran Kurt Vonnegutun kısa öykü hakkındaki tezi, vakti zamanında Chicago Üniversitesi tarafından kabul edilmemişti. Zaman, üniversitenin yanıldığını gösterdi. İşte Kurt Vonnegutun verdiği derslerde önerdiği sekiz hikâye tüyosu:

Başa Dön