Evlenmek İçin Hizmetçi Ruhlu Kız Arayan Erkekler
İki̇ Genç Kizin Sohbeti̇. Bi̇ri̇ Pi̇ç. Di̇ğeri̇ Uysal
"Her yeni gün, ruhunun sayfasını tazelemek ve hayallerine bir adım daha yaklaşmak için bir fırsattır."
"Her yeni gün, ruhunun sayfasını tazelemek ve hayallerine bir adım daha yaklaşmak için bir fırsattır."
İki̇ Genç Kizin Sohbeti̇. Bi̇ri̇ Pi̇ç. Di̇ğeri̇ Uysal
KARAGÖZ İLE HACİVAT: İKİ ELİN NESİ VAR
Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır.
Hacivat: Dur Karagözüm, nereye böyle?
Karagöz: Oh, sen miydin Hacivat. Ben de seni arıyordum.
Hacivat: Beni mi arıyordun?
Yan yana dizildiler mı o güzelim sarışın afetler, Akdeniz Güzellik Yarışması yapılıyormuş sanırdım ben, sanki bana el sallıyorlar ya da öpücük atıyorlarmış gibi gelirdi. Kuruntu işte canım benimki de. Hiç karşılık beklemeden seviyorum ya ben onları. Hangisini koluma taksam öbürleri sanki bana küser imiş gibi gelirdi... Sesleri gelirdi
Yarım yamalak dillerimizle, az da tarzanca katarak, işlemlerimizi tamamladık. Dışarı çıktık terminalden, o sırada iki bayan iki erkek; hangi millettense bizi çevirdiler. Necmiye çaktırmadan göz kırptım.''Hele dedim bunlar da bizim gibi yabancı'' anladı Necmi de. Turistin biri lafa bodozlama girdi.''Sprechensie Deutscsh''.''Len biliyom desem topu topu iki kelime'' kafamı
Sert Ahmet mi?
-Değil.
-Sibop Ahmet mi?
-Değil.
-Çil Ahmet mi?
800 VE 1500 METRE TÜRKİYE ŞAMPİYONUYDU
Yıl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalında Türkiye Şampiyonu olmuş ve milli formayı sırtına geçirmişti. Girdiği her yarışta birinci oluyordu. Galip büyükler dalında da birinciliklerini sürdürdü. Artık milli takımın değişmez koşucusuydu. Bu güzel insan, Avrupa Şampiyonu olmayı çok
Kadın:
\- Execuse me, (Affedersiniz) dedi.
Muhtara dönüp:
-Kadın İngilizce konuşuyor. Yabancı sanırım, dedim.
Karanlıktan ve uzak mesafeden göremediğimiz için kadının kucağındaki minicik köpeği ancak o zaman fark ettik.
SİMİTÇİ ÇOCUK
1970 yılının mayıs ayının bir öğleye doğru vaktinde herkes kendi alemindedir. Büyük soğukların hüküm sürdüğü, kar yağışının manzarayı beyaza boyadığı, tipinin, fırtınanın bol olduğu bir kış mevsimi etkisini kaybetmiştir. Yaz gelmiştir. Ağaçlar dallanmış, kovanlar ballanmıştır. Yemyeşil çimenler bitmiştir. Tomurcuklar ilk nefeslerini derin derin içlerine
Hayallerimizi aldılar. Hiç değilse düşlerimizi, kişiliklerimizi, kırıntıları kalmış özgürlüğümüzü almalarına #HAYIR DİYELİM Mİ?
Bankadaki işimiz bitince boş koltuklara oturup beyefendi ile biraz sohbet ettik. Emekli bir memurmuş. Çocuklarının her biri farklı şehirlerdeymiş. Eşi öleli çok olmuş. Yalnız yaşıyormuş. Dizlerinden ameliyatlıymış. Gözleri izin verdiği sürece kitap okumayı çok severmiş. En çok da Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin Kitaplarını okumuş. Hala onları bir
Otuz yıl sonra çocukluğunun geçtiği eve dönen bir adamın, geçmişin hayaletleriyle yüzleşmesi.