Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman
 |
|
 |
|
|
||||||||||
|
Bir çarmýh, beton çivileri ve küçük mýrýltýlar eþliðinde gerilmek iyice, Okyanusun bitiminde gördüðün veya bir yosunun içinde gördüðün Kalbinin ortasýnda gördüðün, içine gömdüðün bütün iyimser adamlarýn aklýnda Bütün kötümser adamlarýn ruhundayken sen… Ben bir ip cambazý heyecanýyla yürüdüðün kasvetli bir kabusun tam ortasýnda zafer þarkýlarý kadar anlamlý mý þimdi maðlubiyet þarkýlarý? Üç sokak ötede gördüðün turiste yol tarif eder gibi Bütün meridyenlerin ilerisinde belki ekvatorda baðdaþ kurup beklerken Bütün yollarýn yolsuzluða çýkýþý, sobaya odun atan yoksul kadarken.. Acýlarýn elektriðini kesen görevliler kadar Hepimizin kuyusunda dipsizliðin dibini araþtýran arkeologlar kadar Yüreðin suyunu kesenler kadar Kabuslarýmýn izmaritlerini söndürene kadar Kaçýþýmýn cesaretinden ürkene kadar Aklýmýn çöplerini toplayan kapýcýlar kadar, Þimdi dileðim bu iþte: Biraz daha çarmýh getirin, biraz daha seyirci Elleri aðýzlarýnda endiþeli, birkaç çivi belki Ellerimi gerin biraz daha kanasýn avuç içlerim Hiç kaþýnmadýðýndan zaten, kanasýn biraz daha Misyonerler kadar gereksiz eylemlerinde yalnýzlýðýn Terkedilmiþ bir sokak itinin susmuþ olmasý kadar zor Mart ayýnda diþisini arayan bir kedi kadar yorgun Yüzümü ellerinin arasýna alan bir aþk gibi imkansýz, Saða sap Yüz metre git Ve sola sap Sözler ayný Kelimeler farklý Acýlar ayný Görünüþ farklý Terk ederken ýstýraplý kollarýnda herhangi bir canlý Eþsesler boðarken dilimiz kuruyana dek Kurutana dek ellerimizi gözlerimizi kýsýp Biraz daha güvenilmez olana dek Güvensizce ölene dek Tesadüfen kazanana dek biraz daha yürüyelim mi? Ýlk sokaktan sola elli metre daha git ve ilk tabelayý oku bana þimdi Bir buhran geçiren insan gibi düþün sonunu ve sonsuzluðunu Ýçinde barýndýrdýðýn kopukluðunu, dýþa vuramadýðýn korkunu, Belki ip atlayan bir çocuk gibiyken, sümüklü-sidikli günlerden kalma Okyanusun bittiði yerde baþlayan kara parçalarý gibi Saklambaç oynayan bir çocuk gibi Bulunduðunda sinirinden aðlayan, öyle sakla ki þimdi sen beni Hiç bulunamadan, oyun bitse bile ortaya çýkmayan, saatler ölene dek, Dakikalar saniyelerin altýna inene dek Fiziðimin kurallarý deðiþene dek Gözbebeklerim rengini yitirene dek Öyle sakla iþte Kendimi bile göremediðim bir karanlýkta savurganlaþtýr tüm bonkörlüðümle feda ederek ruhumu SAKLAMBAÇ FACÝASI diye yazýlýrken manþetlere Ölümün cesur olduðu günün birinde adamýn birinin yürümeyi unuttuðu, Çivilerin avuç içlerinin anlamýný gördüðü günlerin birinde Hepimiz kadar küçük Çoðumuz kadar sönük Görüntümüzün yanlýþlýðýnda süzerken etrafý Süzülürken günden güne Toplu iðneden geçecek bir ip kadar süzülürken Tenimiz kararýrken güneþte, Þimdi biraz daha ilerleyelim mi? Saða sap Önce sola bir bak Denemeye deðmez Deneyerek ölürken Ölmeye bile deðmez Sanki tarlaydý bu yollar eskiden belki altýnda mezarlar kurtuluþ günlerinden kalma Ufak çaplý bir katliam hala saklambaçlarýn oyun olduðu zamanlarda Yaþamanýn marifet olduðu zamanlarda Ölmenin aþaðýlandýðý zamanlarda Ölümün aþaðýlandýðý zamanlarda Þimdi olduðu gibi saçmaladýðým zamanlarda Berbat zamanlarda Çýðlýklar atarak, yalvararak, aldanarak kaybolduðum zamanlarda Benden nefret edip benimle olunan zamanlarda Adýmýz gerçek deðil Yaþýmýz uydurmaca Oysa hala dilemekteyim biraz daha çivi getirmenizi Sert olsun çekicinizde varsa eðer beton çivisi ve çekiç En iyisi bir alet kutusu aslýnda daha iyimser gerilmek için çarmýha Avuçlarým kanarken gülümsemek için þansýma Kapýmý çalan herhangi biri kapýyý açmayan bir borçlu gibi Þaþýrmamak için þaþýran bir karabasan gibi En iyisi bir alet kutusu aslýnda Ýçinde çivi Çekiç Düþ Kabus Olmayan hayal Ýçki Sýðarsa bir ayyaþ Biraz muhabbet konusu Bir çarmýh Bir tutam aþk Þarap için elma Gerilirken çarmýha Þiir okuyacak herhangi biri yeterli þimdi, Sýðarsa kutuya sýðmayan þeyler için bir kamyon tutmalý belki de Gererken çarmýha sol elinde çekiç çiviyi tuttururken avuç içime Gözlerim nemlense ufaktan, iç çeksem Kulaðýma üzgünüm diye fýsýldasan Gülümsesem biraz daha Açsam aðzýmý Önce bir kahkaha Ve vursan çekiçle Önce bir kahkaha Sonra ……………..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Anasayfa
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hayal Taciri, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |