..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her þey ancak sevgiyle satýn alýnabilmelidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ömür Ýsfendiyaroðlu




15 Nisan 2004
Seni Seviyorum...  
Ömür Ýsfendiyaroðlu
ASLINDA TAM OLARAK ÝÇÝME SÝNMEYEN... OLMADI DEDÝRTEN AMA ELÝMÝNDE DEÐÝÞTÝRMEYE BÝR TÜRLÜ GÝTMEDÝÐÝ ÖYKÜ OLMA YOLUNDA BÝR YAZI


:CJAD:

Evin içinde bir süredir garip þeyler olmaktaydý. Herþeyden önce evin içinde deðiþik bir hava vardý sanki. Belli belirsiz bir koku – kokularýn rengi olsaydý pekala pastel rengi olacak bir koku…
Zaman zaman hiçbir kapý veya pencerenin açýk olmamasýna raðmen hafiften bir rüzgar hissediliyordu. En garibi de göz ucuyla hissedilen ama bir türlü yakalanamayan hareketlerdi. Hep var olduðunu bildiði ama her karþýlaþtýðýnda da ilk kez görüyormuþcasýna þaþýrdýðý hareketler sesler…
Seslerin arasýnda sýkýþýp kaldýðýný hissettiði, sýcaklýðýyla ayný oranda keyifli ve tembel bir Pazar ikindisiydi. Genç kadýn okuma koltuðuna gömülüp kitabýný okumaya baþladý. Kafasý baþka yerlerde olduðu için her satýrý birkaç kez okumak zorunda kalýyordu. Bir anda birçok þeyi yapmak istediðini farketti. Yeni aldýðý tüm kitaplarý birden okumak, en sevdiði albümleri birer birer dinlemek, birkaç çizim denemesi yapmak, sevgilisine bir iki satýr birþeyler yazmak… Liste, yapmak istediklerini düþündükçe kabarýyordu. Zaten gözlerini açýk tutmakta da zorlanmaktaydý. Nitekim bir süre sonra gözleri kapandý ve tekrar açýlamadan derin bir uykuya daldý. Genç kadýn uykuya ait uzun soluklu nefesler almaya baþladýðý zaman yüreðinin bir köþesinde tuhaf kýpýrtýlar baþladý. Bir kitap devrildi, ardýndan sessizlik oldu. Kýpýrtýnýn sahibi genç kadýnýn uyanmadýðýna emin olunca cesaretlendi ve odaya hafif ama sürekli bir ses yayýldý.
Ýçeri giren uzun boylu bir gençti. Genç kadýnýn daha önce hiç görmediði ve görülmüþ olmaktan rahatsýzlýk duymayacak biri olmalýydý ki, yüzüne herhangi bir maske takmamýþtý. Odanýn içerisinde bir aþaðý nbir yukarý dolandý. Genç kadýna hissettirmeden uzun uzun yüzüne baktý. Genç kadýnýn beyaz teninden gözlerini ayýrdýðý bir anda kýzýn hemen yanýbaþýnda duran kitaplýktaki bir kitap ilgisini çekti. Ve satýrlarý olduðu yerde içinden okumaya baþladý. Kitaptaki satýrlar onu öylesine sarýp sarmalamýþtý ki kendini genç kadýnýn hemen karþýsýnda duran koltuða býraktý. Pencere kenarýnda duran kadife koltuðun rahatlýðý genç adamý oldukça rahatlatmýþtý. Üzerine çöken rehavetin etkisinden ürken ve daha önce böyle bir huzur duygusu ile karþýlaþmadýðýný düþünen genç adam hemen yanýbaþýnda duran pencereyi açýp kendini bahçeye attý.
Genç adamýn evden ayrýlýþýndan hemen sonra genç kadýn içeri dolan serin rüzgarýn etkisiyle gözlerini açtý. Genç adam, onun uyanmasýna dakikalar kala evin bahçesinden koþar adýmlarla uzaklaþmýþtý bile…
Genç kadýn üzerindeki uykunun aðýrlýðýndan tam olarak sýyrýlamamýþtý. Gözleri yarý açýk yarý kapalý bir biçimde bahçeye doðru uçuþan beyaz tülleri evin içerisine sokarak pencereyi kapadý. Perdelerle yaþamýþ olduðu o küçük kargaþadan sonra, kütüphaneden tüm kalýnlýðý ile devrilen bir kitabýn sesiyle irkildi. Kitaplýkta duran kitaplarýn genç kadýnýn yapmýþ olduðu bir sýraya göre belirli ve hiç deðiþmeyen bir düzenleri vardý. Alfabetik sýrayla dizilmemiþlerdi; yazarlarýn isimlerine göre bir sýra içerisinde de deðillerdi. Sadece genç kadýnýn bilebildiði ama hiç þaþmayan bir düzen içerisinde öylece dururlardý. Genç kadýn en sevdiði kitabýn yerinde yeller estiðini görünce þaþýrdý. Ama kitabýn oradan nasýl gitmiþ olabileceði sorusu ve bu evde gerçekten garip birþeylerin gerçekleþiyor olabilme ihtimali konusundaki þüpheler. Bunlarýn hiçbiri kitabýn kayboluþundan duymuþ olduðu üzüntünün yerini alabilecek güçte düþünceler deðildi. Bu kitap genç kadýn için çok deðerli bir kitaptý. Ve onu yitirmiþ olmak onu gerçekten çok üzmüþtü. Boðazýna birþey düðümlenmiþ öylece otururken bir anda gözü karþýsýndaki koltuðun üzerindeki kitaba iliþti. Ýþte koca *Céline orada duruyordu. Böyle saçmasapan bir düþünce ile bir an için bile olsa kendi kendini hýrpaladýðý için gülmeye baþladý.
Son zamanlarda kendine çok dikkat etmediðini düþündü. Uyku problemi vardý. Ve o bunun üzerine gitmek yerine bu durumdan keyif alýyordu. Geceleri herkes uyurken, uyanýk olmak, kitap okumak , gündelik iþlerini yapmak kýsacasý günü geceye taþýmak hoþuna gidiyordu. Ýlk baþlarda ani gece uyanmalarý basit huzursuzluklar gibi görünse de uyuyamadýðý saatler uyuduklarýnýn üzerine geçmeye baþlayýnca bunun ciddi bir problem olduðunun farkýna varmýþtý. Ama en son yaþadýðý, kendi koyduðu kitabý koyduðu yerde bulamýyýnca yaþadýðý kýsa süreli þok, bunun ciddi bir hastalýk olduðu ve doktora gitmesi gerektiði konusunda bir uyarýcý olmalýydý. Gündüzleri yaþanan yarým yamalak huzursuz uykular ona yetmiyordu. Evde uzun süredir, garip þeylerin olduðunu düþünmeye baþlamýþ olmasý ise hastalýðýn onu farklý þekillerde etkilediðinin göstergesiydi belki de…
“*Céline”i kitaplýktaki yerine yerleþtirirken,
-     Uykuya dalmadan önce alýp bakmýþ olmalýyým, tanrým iyice saçmalamaya baþladým. dedi.
Genç kadýn yorgunluðuna raðmen odasýna geçip üzerine birþeyler giydi. Makyaj yaptý. Telefon rehberinden hemen yakýnlardaki bir hastanenin numarasýný bulup, randevu alamak üzere salondaki telefona yöneldi. Ahizeyi kaldýrdýðýnda karþý taraftan bir sinyal sesi yerine derin bir sessizlikle karþýlaþtý. Evin içerisinde duyduðu týkýrtýlar ve üzerine duyduðu derin sessizlik genç kadýnýn bir kat daha ürkmesine neden oldu. O an sadece evi dinliyordu. Sadece kulaktý. Tüm duyularýný kapatmýþ, sadece duyuyordu sanki…Kulaklarýnýn, gözlerine izin verdiði küçük bir anda telefon fiþinin yerinden çýkmýþ olduðunu gördü. Kapýldýðý paniðin yersiz olduðunu ortaya çýkaran telefon kablosu da genç kadýnýn içine bir su serpememiþti. Telefon fiþini yerine takýp arkasýna bakmadan birþeylerden kaçarmýþcasýna evden kendini dýþarý attý. Evet birþeylerden kaçýyordu belki de…Evde derin bir sessizlik dýþýnda hiçbirþey kalmamýþtý. Bahçeden dýþarý çýktýðýnda evdeki sessizliðe tezat bir manzaratam karþýsýndaydý. Sokakta top oynayan çocuklarýn sesi, arabalarýn gürültüsüne karýþýyordu. Etraftan gelen onlarca ses vardý. Evdeki sessizliðe karþý onlarca ses…
Evin yakýnýndaki taksi duraðý görüþ mesafesine girdiðinde neden taksi duraðýný arayýp bir taksi çaðýrmadýðýný düþündü. O an evde yaþamýþ olduðu kýsa süreli panik aklýna geldi.
-     Hastaneden bir randevu almayý da unuttum. diye aklýndan geçirirken, taksi duraðý da çoktan geride kalmýþtý.

Biraz daha yürüyüp sahile inmek belki de herþeye iyi gelebilirdi.

Bahçeden hýzla koþarak eve dönmüþtü genç adam. Ama birkaç saat önce kendini dýþarýya salýverdiði pencere sýký sýkýya kapanmýþtý. Genç kadýnýn hayatýna yeniden girebilmek için yeni yollar açmalýydý kendine..Evin arka tarafýna doðru dolandý. Oradan da herhangi bir giriþ bulamamýþtý. Genç kadýn içeriye kimsenin girmesine izin vermeyecek kadar sýký sýký kapatmýþ olmalýydý tüm pencere ve kapýlarý. Genç adamýn arka bahçeden kendisine yeni giriþ yollarý aradýðý sýrada nön taraftaki demir bahçe kapýsýnýn sesi duyuldu. Genç kadýn bahçeye girmiþ ve hemen arkasýndan demir sürgüyü çekmiþti. Bu acý içinde baðýran zamanla paslanan kapýnýn sesi olmalýydý. Demir kapýnýn sesini duyan genç adam, ön tarafa doðru çömelerek ilerlemeye çalýþtý. Genç kadýn evinin kapýsýný açmak için çýrpýnýyordu adeta, içerden gelen telefon sesini duyana dek, genç adam bu çýrpýnýþa bir anlam verememiþti. Kadýnsa herzaman yaþadýðý bu paniklere alýþýk olmasýna raðmen; ilk kez yaþadýðý bir olaymýþ gibi heyecanla yaklaþýyordu bu duruma… Derin siyah bir boþluk ve içerisinde kaybolmuþ parlak anahtarlar. Ýçeriden yükselen telefon sesi ise elin ayaðýn birbirine dolanmasýna destek verir gibi susmaya niyetli deðildi. Kadýn kendisine çok uzun gelen bir iki dakika içerisinde kapýyý açmýþ olmalýydý ki; telefona yetiþti. Arayan ses çok uzaklardan gelen biriydi. Kadýn onun sesini duyduðuna mutlu olmuþ olacaktý ki; telefon kablosunun uzadýðý yere kadar gidip yendien telefonundurduðu yere geri geliyordu. Telefon konuþmasý boyunca yüzündeki gülümseme, heyecan silinmemiþti. Pencerenin önünde bir iki dakikaya yakýn kalmýþ olmasýna raðmen bahçede onu izleyen genç adamý farketmedi. Farkedilmediðinin farkýnda olan genç adam ise, kadýnýn içeri girerken aralýk býrakmýþ olduðu kapýnýn çoktan farkýna varmýþ ve kendisini farkettirmeden içeriye girmenin bir yolunu bulmuþtu bile.
Genç kadýn ise bir yandan telefonla konuþurken bir yandan da pencereyi açmaya çalýþýyordu. Açýlan pencere ile genç adamýn kapýyý kapamasý bir oldu. Genç kadýn belki telefonda konuþmakta olduðu adamýn etkisinden, belki de arka odalardaki kapýlardan birinin rüzgarýn etkisi ile çarpmýþ olacaðý gibi basit bir düþünce ile içeriden gelen sese aldýrmadý. Genç adam yeniden kadýnýn hayatýnýn içindeydi. Onu izlemek gerçekten çok hoþuna gidiyordu. Gülüþü, saçlarý, teni, saatlerce pencere kenarýndaki koltuða oturup kitap okumasý, yeni aldýðý bir þeyi eve getirdiðindeki heyecaný ve daha birçok þey…Hatta bir keresinde yeni aldýðý bir kitabýn onu ne kadar sevindirdiðini görüp “Acaba beni evinde görse onu ayný þekilde heyecanlandýrabilir miyim?”diye düþünmeden edememiþti. Bu ufak düþünce genç adamýn o an için gülümsemesini saðlamýþ olsa da çok geçmeden bunun saçma bir düþünce olduðunu anýmsayýp eski yüz ifadesine döndü. Genç adam bu saçma düþünce eþliðinde, genç kadýný hayatýna soktuðundan beri birçok þeyin deðiþtiðini farketti. Soktuðundan beri diyorum, çünkü genç kadýnýn bu adamýn hayatýna isteyerek girme gibi bir niyeti yoktu belki de… Genç adam, kendi kendine genç kadýnýn hayatýnýn orta yerindeydi artýk. Genç kadýna ait olan herþey onu mutlu ediyordu. Onun yürüdüðü yerlerde yürümek, onun eþyalarýna dokunmak, onun sesini duymak kadýna ait herþey hoþuna gidiyordu. Genç kadýnýn sesvgilisi ile yaptýðý seyrek ama uzun telefon konuþmalarý bile, genç adam üzerinde adeta afyon etkisi yapýyordu.

Genç kadýn, bir yýldýr anne ve babasýndan kalma bu eski evde tek baþýna yaþýyordu. Emir’le olan iliþkisinin baþlangýcý ise bu eve taþýndýðý tarihlere rastlýyordu belki de bilemiyordu. Tarihleri aklýnda tutmak konusunda diðer kadýnlara göre baþarýsýz sayýlabilirdi. Emir’le henüz altý aydýr birliktelerdi. Emir büyük bir inþaat þirketinde çalýþan baþarýlý bir mühendisti.Ýþi dolayýsý ile sürekli seyahat ediyordu. Genç kadýn onu oturduðu semte ilk taþýndýðý günde görmüþtü. Açýkçasý Emir’in daha sonra hangi sebeple o semtte olduðunu merak etmemiþti. Emir’de genç kadýndan ilk görüþte etkilenmiþti ve güzel bir beraberlik baþlamýþtý. Tanýþtýklarýndan ikibuçuk ay sonra Emir’in Dubai’ye gidiþini saymazlar ise herþey dörtdörtlüktü. Genç kadýn iliþkisinin þimdiye kadar yaþadýðý en güzel þey olduðuna inandýðý bir sýrada Emir’in beþ aylýðýna Dubai’ye gitmesi gerektiðini öðrenmiþti. Genç kadýn bunun sevgisini arttýracak bir unsur olduðunu düþünerek, sevgilisini Dubai’ye yollarken herhangi bir tereddüte düþmemiþti.

Genç adam Ela’yý Emir’den çok daha iyi tanýdýðýný düþünüyordu. Emir’in gidiþi ile genç kadýný daha yakýndan görebilme fýrsatýný yakalamýþtý. Emir genç kadýnýn hayatýna girmeden önce de onun varlýðýndan haberdardý. Ela’yý eve taþýndýðý ilk günden beri takip ediyordu.Emir’i ise ilk kez, genç kadýnýn, kendi mahallelerine taþýnýþýndan bir altý ay kadar sonra genç kadýnýn evinin önünde görmüþ ve çok üzülmüþtü. Ama bu üzüntüsü çok sürmedi.Emir birkaç ay sonra ne olduysa ortadan kayboldu. Ýlk baþlarda iliþkilerinin bittiðini düþünüp Ela’ya biraz daha yakýnlaþtýðýnda, aslýnda bu iliþkinin bitmeyip daha da canlandýðýný görmek genç adamýn canýný yakmýþtý. Ama her ne olursa olsun Ela’dan vazgeçmeye hiç mi hiç niyeti yoktu.

-     Ela’dan ayrýlamaya karar verdim. Bunu ona bir hafta sonra Ýstanbul’da söyleyeceðim. Gerçi Ýstanbul’a döneceðimi bile söylemedim ama olsun. O da süpriz olur! Onu bir aydýr hiç özlemediðimi farkettim. Oysa ki beraber öyle güzeldi ki herþey! Pazar sabahlarý boðaza gidip kahvaltý yapýyorduk, ayrýldýktan sonra neredeyse hiç telefonla konuþmadýðýmýz günlerimiz oluyordu.

Evet herþey çok güzeldi. Saatlerce verandada oturuyor, üzerlerine örttükleri battaniyenin altýndan birbirlerine dokunuyor, arada uzun uzun öpüþüyor, hiç bitmemesini istediðim sohbetler ediyor, saat geç olduðunda içeri geçip uzun uzun seviþiyorlardý belki de, bilemiyorum. Hiçbir zaman Ela’yý Emir’lerin evine kadar takip etme cesaretini kendimde bulamadým. Emir çok özlemediyse telefonda konuþmayý sevmezdi. Birbirlerini iki gün görmeseler, kýskançlýkla birbirlerini sorgulamýyor, iliþki için sonrasý adýna kararlar vermiyor, hiçbirþeyi isimlendirmiyorlardý.

-     Birbirimizi iki gün görmesek kýskançlýkla birbirimizi sorgulamýyorduk, iliþki sonrasý adýna kararlar vermiyor, hiçbirþeyi isimlendirmiyorduk. Bu harikaydý, çünkü deðer verdiðim herhangi birþeyi kendim çizmediðim sýnýrlar içinde tanýmlamaktan nefret ederim. Nefret ettiðim baþka þeyler arasam bulamam þimdi. Birlikteliðimiz ikibuçuk aydýr sürüyordu ki ben buraya geldim ve sonrasýný sende biliyorsun dostum, iþimi çok seviyorum ve bir kadýn için mesleðimden vazgeçme gibi aptal birþeye kalkýþmam, zaten Ela’nýn benden böyle bir isteði de hiç olmadý. Giderken iliþkimizi bitirmemiþ olmakla hata yapýp yapmadýðýmdan emin deðildim. Baþka kadýnlarda istiyordum. Gittiðim tüm astrologlar ve falcýlar da bana çok eþliliðe mahkum olduðumu söylemiþlerdi. Ayrýlmalý mýydým? Hayýr. Hayýr çünkü açgözlü olduðumu biliyordum. Falcýlarýn ise herþeyi bilmelerine izin veremezdim. Kimdi ki onlar! Kadere o zaman kadar inanmamýþtým, o zamandan sonra da inanmamalýydým. Çok kiþi bana “ canýn baþkalarýný istiyorsa git onu aldat,ona da hiçbirþey söyleme” dedi. Aldattým. Söylemedim. Peki dostum sence, þimdi bunun verdiði korkunç suçluluk duygusundan dolayý mý ayrýlmayý planlýyorum?
Hayýr, hayýr. Bundan dolayý hiç suçluluk duymadým. Sanýrým daha çok suçluluk duymadýðým için ayrýlmak istiyorum. Aldatýp sonra suçluluk duymamak için çok güzel bir insan o.

Ýstanbul’a geldikten iki gün sonra, Emir genç kadýnýn evine gitti. Ona Dubai’den almýþ olduðu ufak hediyeyi de götürdü. Ýlginç þeyler satan bir dükkandan aldýðý, mor kadife kaplý bir kutuda bir sürü deniz kabuðu… Ela’nýn Emir’le karþýlaþtýðý anda yaþadýðý heyecaný anlatmama gerek yok sanýrým. Ela yýllardýr almayý hayal ettiði mor kutudaki deniz kabuklarýný avuçlarýnda tutuyor olmaktan mý, yoksa o kabuklarý alan kiþinin sevgilisi olmasýndan mý ya da hergün telefonda konuþtuðu Emir’i karþýsýnda görmüþ olmanýn þaþkýnlýðýndan mý bilinmez, bembeyaz suratý ile kapýda öylece kalakalmýþtý. Ela’nýn þaþkýnlýðý Emir’in onun evinde geçirdiði beþ gün içerisinde tabii ki geçti. Emir’in Ela’nýn evine gittiði o günden beri bir hafta geçti, bu süre boyunca onda hep garip bir soðukluk oldu. Bu Emir kadar bana da yansýdý tabi. Ýnsan kendini dinlemeyen biri ile nasýl konuþabilirdi ki? Ela susuyordu. Emir konuþunca ise onu dinlemiyor baþka baþka yerlere dalýyordu. Emir bu soðukluk hakkýnda Ela ile hiç konuþmadý. Ela arada sýrada Emir’in yanýna gidip onun vücuduna dokunuyordu, sonra rahatsýz bir þekilde, annesine küsmüþ çocuk misali içine kapanýyordu. Onun bu durumuna hem üzülüyor, hem kýzýyordum. Ela’nýn durumuna benden çok daha fazla kýzan biri var ise o da Emir’di. Ama kýzgýnlýðýnýn kendisini kontrol etmesine izin veremezdi. Emir Ýstanbul’a kýsa
Bir süreliðine dönüþünü kutlamak amacý ile tüm arkadaþlarýna bir yemek daveti verme kararý aldý. Tabii Emir’lerin evinde… Gecenin sonunda Ela kendi evine dönmek istemiþ olacaktý ki, gece yarýsýný bir saat geçe demir kapýnýn gecenin içerisinde yankýlanan gýcýrtýsýný duydum. Gýcýrtýnýn ardýndan, bahçedeki sessizliðe akan sesler…
-     Gece boyunca hep köþene çekiktin. Ben de dahil, diðer herkesin sorularýna: “Ýyiyim, sadece yorgunum” þeklinde cevap veriyordun. Ben yine de epey eðlendim. Ama ismi dýþýnda artýk yokmuþ gibi görünen iliþkimizin sessizliði kulaklarýmda çýnlýyor. Sanýrým bu konuda bir açýklama yapmanýzýn zamaný geldi; Ela Haným!

Ela belki de ilk kez benim tarafýmý tutuyordu. Emir’e tek bir cevap bile vermedi. Ýçeri girdiler. Yeniden yataktaydýlar. Sýrtlarýný soðuk duvara yaslamýþ yanyana oturuyorlardý. Ela soðuk ve sessizliðe daha fazla dayanamamýþ olacak ki konuþmaya baþladý.
-     Bariz uzaklýðýmýza raðmen bu yanyanalýk rahatsýz edici deðil mi?
Bende o sýrada belki seviþme seslerini daha az duyabilme adýna Ela’nýn sevdiði þiirlerini yazdýðý koca deftere gömülmüþtüm. Þiirleri baðdaþ kurup tek tek okumaya baþladým. O defteri bir gün buradan gitmek zorunda kalýrsam yanýmda götürmek isterdim. Þiirler çok güzel en az Ela kadar… Þiirlerin güzelliði ile Ela’nýn güzelliði arasýnda gidip gelirken onlarý görebileceðim bir köþeye geçtim. Ela yatakta oturuþunu birdenbire deðiþtirdi. Emir’in beni görebilmiþ olabileceðini düþünüp ürktüm. Ela sanki ansýzýn rahatsýzlanmýþ gibi davranýyordu.Ufaldý, kývrýldý. Kýzarmýþ yüzünü Emir’in yüzüne dayayarak;
-     Biliyormusun…dedi.
Nihayet beklediðim konuþma baþlamýþtý.
-     Eskisi gibi deðiliz.
O an bir “Ohh ya!”patlatmak geldi içimden. Ama Emir’in”Hadi ya!”sözü ile irkildim ve yetindim.
- Hadi ya! Peki sence farklý olan nedir? diye sordu.
-     Bilmiyorum.
Emir’in bu “bilmiyorum”un anlamýný sökmesi zaman alabilirdi.
Aslýnda herþey çok hýzlý geliþmiþti. Ela Emir’in yokluðunda onun eksikliði ile belki de birçokþeyi daha iyi net bir þekilde görebilmiþti. Ela çok zor bir insandý. Belki de Emir’i uyarmasý gerekiyordu: Kendisi hakkýnda. Çok zor bir insandý ve eski, yalnýz, kendine güvenli hayatýný sürekli özlüyordu. Bu yüzden zaman zaman ona kýzýp, ondan uzak durmak istiyordu. Ama herzaman böyle hissetmiyordu. Emir inanýrmýydý neredeyse çift kiþilikli olduðuna. Üstelik ne istediðini de bilmiyordu. Emir’i istiyordu, ama yalnýzbaþýnalýðýný da istiyordu. Kendine güvenmemekten býkmýþtý. Emir “Peki ne yapmak istiyorsun”dediðinde de cavabý utangaç bir “bilmiyorum”du. “Bilmiyorum”larý yavaþ yavaþ Emir’i kýzdýrmaya baþlamýþ olsalar da, aslýnda ben de bu durumda ne yapacaðýmý bilmiyordum. Emir sürekli kendine bitmeli mi, sürmeli mi diye sorup dururken ayný sorunun içindeydim ben de. Oysa ki, aslýnda bitmiþti iþte. Emir bunu hemen kabullenemedi. Ayrýlmayý isteyen Emir þimdi býrakýlan oluyor ve bunu taþýyamýyordu. Konuþmalarý epeyce devam etti ama gerisi hep birbirlerini rahatlatmak üzerine edilen, üzerine hiç düþünmeden ezbere söyledikleri sözlerdi. Sonuçta, Emir’in Ela için en rahat çözümü uysalca kabullenmesi Ela kadar beni de þaþýrtmýþtý. Ama Ela’nýn ne kadar mutlu olduðunu gözlerinden görebiliyordum. Bu yüzden olacak, seviþmek istedi. Seviþtiler…
O seviþme sýrasýnda iliþkinin bitmesi gerektiðini reddetmeye devam etmek, her ikisi içinde mümkün deðildi artýk. Ama Emir’in o seviþme sýrasýnda birþey hissettiðini hiç sanmýyorum.Çünkü tamamendaðýlmýþtý. Belki de oradan gitmek istiyordu. Belki de yaþadýðý yalnýzca zevkti. Etraf sadece zevk yaþayabileceði hafif ruhlu kýzlarla dolu iken, halen benim Ela’m ile ne yapýyordu bu lanet herif!
O an yanyanalardý ama Emir düþünceleri ile yapayalnýzdý. O yüzden de yandaki odaya geçip orada uyudu. Belki de düþüncelerle boðuþmaktan yorulmuþtu. Uyuduðu falan yoktu. Sabah hemen oradan ayrýldým. Hemen arkamdan da Emir çýkmýþ olmalý, o yalnýzlýða dayanacak tipte bir adam deðil. Akþam Ela’nýn evine döndüðümde Ela’ya yazýlmýþ bir zarf buldum. Zavallý Emir ayrýlýðýn þokundan mý yoksa, Ela’nýn evinin bir köþesine býrakýlmýþ mektubun onun dýþýnda hiç kimse tarafýndan okunmayacaðýnýn garantisinden mi bilemiyorum, zarfý kapatmamýþtý.

Sevgili Ela

Sana bir mektup yazmaya karar vereli ne kadar oldu bilemiyorum kaç mektubu yarýda býraktýðýmý sayamadým Hala noktalam iþaretlerini kullanmasýný öðrenmemiþ bir insanýn onlarý hiç kullanmamasý garip gelmedi umarým belki de beni eleþtirmiþ olmandan korkarak yaptým bunu bilemiyorum

Küçük ve önemsiz þeylerin bazen insanýn hayatýný tamanlamýyla deðiþtirebileceðine inanmazdým Bu sözü arada bir senden duyardým ama hiçbir zaman üzerinde düþünmedim O küçük ve önemsiz þeylerden biri hayatýma son hýzla çarpýncaya dek

Bu gece yalnýz baþýma rahat bir uyku uyuyup sabah gelip seninle konuþacaðým

Gördüðün gibi kafam epey daðýnýk düþüncelerimi toparlamakta zorlanýyorum

Güneþ battýkça oda kararýyor Eþyalarým oraya buraya saçýlmýþ durumda Oysa çok tertipli bir insanýmdýr demek düzenli insanlarda böylesine daðýlabiliyormuþ seni tanýyamadýðým gibi kendimi de tanýyamamýþým

Seni Seviyorum

Emir








Emir’in yazdýðý satýrlarý okudum. Ela’nýn kararýnýn bilemesem de karar verme zorunluluðunda olan, sadece bendim. Emir’in yazmýþ olduðu satýrlarýn altýna bir iki sözcük eklemeden edemezdim. Emir’in belki de hep içinde sakladýklarýný ortaya çýkarcak bir iki kelime. Ela’mýn mutlu olmasýný saðlayacak bir satýr…

Sahi o koca þiir defterini gören oldu mu?





Ömür Ýsfendiyaroðlu
30 Mart 2004
          
* Louis - Ferdinand Céline- Gecenin Sonuna Yolculuk
     
     




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Servi
Buluþma
Düþmek
Nar'ýn Bahçesi
Yaz Uykusu
Bir; Mayýs Ýntiharý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bulmaca
Pulkanatlý Öykü
Ýçinden bir isim tut
O Pity Pity Karamela Sepeti
Maskeli
Sinek
Deli Çamur ve Yalnýzlýk
Zamansýz Yolculuk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayatýmda Ýlk Kez Bir Kadýn Ýçin Heyecanlanýyorum [Deneme]
Hayata Dokunmak [Deneme]
Nilüfer'e, Nilüferime... [Deneme]
Ýstanbul Calling, Ýstanbul Embracing [Deneme]
Meleklerin Gözyaþý [Deneme]
Niþa Oyunu [Deneme]
Bir Rüya [Deneme]
Yaþam Mucizedir [Deneme]
Þimdi [Deneme]
Yýldýzlar [Deneme]


Ömür Ýsfendiyaroðlu kimdir?

Kiþiliðimin tam anlamýyla gitmek istediði yoldan gitmek ve bunu yaparken de baþkalarýnýn bam tellerine dokunabilme isteði çoðu zaman hissettiðim. Yaþamýmýn hiçbir evresinde yazý olmadan yaþayabileceðimi düþünmüyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her kitaptan, her satýrdan, her cümleden kýsacasý; yaþamýn sözcüklerinden etkilenirim


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömür Ýsfendiyaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.