 • İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar |
1
|
|
|
|
Matrix filmi üzerine William Irwin'in derlediği yirmi felsefi yazıdan oluşan Matrix ve Felsefe kitabı üzerine kaleme alınmış bir kitap eleştirisi. "Aynı masalları dinlemelerine rağmen, ötekiler hiç böyle bir şey yaşamadılar" Novalis |
|
2
|
|
|
|
Barışçı olmak, barışı arzulamak yetmez. Barış için savaşmalıdır. Boşnaklar, orada mısınız? |
|
3
|
|
|
|
Roman, dedesi yaşında bir adamla evlendirilen, ergenliğini yeni yeni yaşamaya başlayan, genç bir kızın dramatik, kısacık yaşamına yer veriyor. Romandaki en çarpıcı ve saklı öğe bu. Bu öğe dinsellik, kutsallık ve “ipek dokunuşlu, ayva gülü gibi kokan” müezzin ezanlarının verdiği rehavetin ötesinde kanayan gizli bir yara olarak kendini belli ediyor. Yaranın çok derinlerde olduğu, yazarın da nasıl bir baskı altında olduğu, bir çok şeyi açıkça dile getiremediği seziliyor. |
|
4
|
|
|
|
Güç,saygı ve ve otoriteyle örülü bir dünyada bir kadın yüreğini dinlemeye cesaret etti...ama yazarına kalırsa dinlememeliydi,çünkü bu görkemli kadını yaratan yazar çok geçmeden, onu 'korkunç günahından' ötürü acımasızca suçladı,yargıladı ve cezalandırdı. |
|
5
|
|
|
|
Okur onu dinlendirecek, düşündürecek ve hepsiyle birlikte eğlendirecek yapıtlar ister. Özgür bir düşler ve düşünceler dünyasına dalmak için eline kitap alır. İdeolojiler, politize önsözlerle karşılaşmak için değil. |
|
6
|
|
|
|
Dede korkut'la başlayan hikayeciliğimizden bir kesit: Dede Korkut'tan Yegenek hikâyesi... |
|
7
|
|
|
|
Türk milletinin âb-ı hayat hükmünde değerleri ve değerlileri vardır. Bunlardan birisi de Cemil Meriç’tir. Meriç, ömrünü düşüncenin girdabında geçirmiş, Osmanlı’nın inkırazını içinde yaşamış ve hissetmiş bir akıl hocasıdır. O, fikir namusunu yüreğinin derinliklerinde hissetmiş, eğilip bükülmeden ve yalpalamadan dimdik ve haysiyetli bir duruş sergilemiştir.
|
|
8
|
|
|
|
Öğretmenlik yaptığım yıllarda rahatsızlık duyduğum bir konu vardı. O da Atatürk’ü öğrencilerimize anlatabilmek ve tanıtabilmek için giriştiğimiz yoğun çabalardı. Rahatsızlık duymam; Atatürk’ü tanıtmak ve anlatmak için gösterdiğ |
|
9
|
|
|
|
Türk kültür, sanat ve edebiyat hayatının köklü bir geçmişi vardır. Milletimiz tarih sahnesine çıkışından beri bu sahalarda kıymetli eserler vermiştir. Günümüzde bazı değerler yozlaşsa da, bu sahalarda verilen eserler beklenen ilgiyi görmese de millet olarak bunlardan vazgeçecek değiliz. Milletleri geleceğe taşıyan, ruhları olgunlaştıran kültürel ve ebedî birikimlerdir. Türk milleti kültür, sanat ve edebiyat zincirine kuvvetli halkalar eklemek zorundadır. Bu bizim tarihi büyüklüğümüzün üzerimize yüklediği bir görev ve sorumluluktur. Kültür, sanat ve edebiyat çalışmalarının ihmal edilmeden sürdürülmesi gerekir.
|
|
10
|
|
|
|
Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü “Metal Fırtına” |
|
11
|
|
|
|
Eğer aşk, sevgi “köpeklik” ise, o halde, nefret ne peki? Sevgi ve sevginin türevleri şefkat, merhamet, acıma, dayanışma, yardım, arkadaşlık “köpeklik” kategorisinde ise; nefret, gaddarlık, vahşet, şiddet, barbarlık, sadizm hangi kategoride acaba?
|
|
12
|
|
|
|
Mücevherle dolu sanat mağarasına giden o tünelde, bu gün itibariyle, Ferhat gibi gürz sallayan kaç şair var acaba? Yoksa bedeli ödenmemiş hayatlarda derinlik mi arıyoruz? |
|
13
|
|
14
|
|
|
|
Yazarımız Mehmet Coral 1947 İzmir doğumlu. Amsterdam Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmış; Lahey Uluslararası Akademisi’nde öğrenim görmüş. İstanbul’un geçmişi üzerine üç yıllık kapsamlı bir araştırma sonucu, “Bizans’ta Kay |
|
15
|
|
|
|
Bir kitap “Leyla’nın Evi”, Ömer Zülfü Livaneli tarafından kaleme alınmış bu roman bügüne kadar hayatımda denemediğim bir şeyi yapmaya yöneltti beni, eleştiri yazmak. İlk defa deneyeceğim. Umarım başarırım.
|
|
16
|
|
|
|
Günümüz modern dünyasının temel edimlerinden biri olan yazmak meselesi belirli bir önem dünyasına hakim olmasıyla birlikte içinde muhtelif sorunları da ciddi anlamda tartışma sahasına sokmuştur. Temeli “fi” tarihinde başlayan “sanat için mi; yoksa toplum için mi yazmalı?” anlayışının varyasyonları şeklen değişip nitelik olarak aynı kalarak halen entelektüel kirlilik oluşturmaktadır. Bu mülahazaların çözümü pek mümkün gözükmemekte ve daha da ötesinde bir tefekkür mülahazasından öteye geçmeye muvaffak olamayacağı izlenimi oluşturmaktadır. Çünkü yazmak, tamamiyle, ne sanat içindir; ne de toplum için. Yazmak bir tarafıyla sanat için olanla; toplum için olanı birleştirmektir. Peki günümüzde kaç yazar bunu başarabiliyor? Tabii ki, bu soruya cevap bulmak eleştirmenlerin başlıca görevidir. Bu bağlamda, biz de bir bütün olarak düşünülebilecek bu sorunun bir parçasını yanıtlayabilmek adına, kitapları çok satan bir yazarımız olarak Halit Ertuğrul’un “Kendini Arayan Adam” adlı kitabından hareketle, bu konuda dikkatimizi celbeden sorunları dillendirmeye çalışacağız. |
|
17
|
|
|
|
Oldum olası Anadolu’nun ücra köşelerinden ses veren kültür, sanat ve edebiyat dergilerine meraklıyımdır. Bunları bir şekilde edinir, okur, arşivler ve elimden geldiğince diğer okuyucuların da haberdar olmaları için tanıtmaya çalışırım. İşte onlardan biri de Zigana’nın komşusu Gümüşhane’de çıkan Herfene dergisidir. Dergi elimdeki sayısıyla 21. sayıya ulaşmış gözüküyor. Herfene; ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere senede dört sayı olarak okuyucusuyla buluşuyor. Dergi her sayısında belli bir konuyu kapağına taşıyor. |
|
18
|
|
|
|
Kuşkusuz akkuş'un "Cennetlik Dul" adını taşıyan ilk öykü kitabında da kırsal kesimin, genelde Anadolu yaşamının ve insanın dayanılmaz çilesini ve engelleyici doğa koşullarını başarılı bir şekilde yansıttığına tanık olmuştur. Bu yaşamın ortaklığında; halkıyla, doğasıyla, giderek katı gerçeklerieyle bütünleşen bir yazar. |
|
19
|
|
|
|
Yeşilin koynunda güzellik uykusunu uyuyan Trabzon, ülkemizin en şirin şehirlerinden biridir. Yeşille mavinin koyun koyuna olduğu bu mümbit topraklar maddî ve manevî binlerce zenginliği içinde saklamaktadır. Dünden bugüne, bugünden yarına taşınan bu zengin birikim hepimizin ortak değeridir. Bunu geleceğe taşımakta şair ve yazarlara önemli görevler düşmektedir. Onlar ne kadar yazarsa yazsın, bu emsalsiz güzellikler kâğıda dökmekle bitmez. Fakat ne kadarını yarınlara taşıyabilirsek kârdır. Heyamola Yayınları bunu gerçekleştirmek için kolları sıvadı bile. 22 yazarın kaleminden 22 Trabzon kitabı vitrinlerdeki yerini aldı.
|
|
20
|
|
|
|
Matrix filmi üzerine William Irwin'in derlediği yirmi felsefi yazıdan oluşan Matrix ve Felsefe kitabı üzerine kaleme alınmış bir kitap eleştirisi.
"Aynı masalları dinlemelerine rağmen, ötekiler hiç böyle bir şey yaşamadılar" Novalis |
|