• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
801
|
|
|
|
Bu kampýn sakinlerini akþam yemeðinden alýkoyacak kadar önemli haberi izlemek için kafamý kaldýrýp televizyona baktýðýmda: “Olmaz böyle þey! Olamaz! Bu muydu akþam yemeðine çýkmamýza engel olan haber!” diyerek söylene söylene orayý terkettim |
|
802
|
|
|
|
Neden seçimlerden bir süre sonra,vermiþ olduðumuz oy konusunda piþmanlýklar yaþarýz?Hiç düþündünüz mü? |
|
803
|
|
|
|
Siz ey serbest gezen canavarlar, siz çok meþguldünüz göremediniz; ama biz istemeden de olsa gördük ayýnýn... |
|
804
|
|
|
|
Padiþahýn kapýcýsýna hediye verirseniz buranýn padiþahý benim der ve þýmarýr.Ortalýðý ayaða kaldýrýr ve önüne geleni ezmeye çalýþýr.Gider çimenleri mahveder ve sarayýn gül bahçesini tarumar eder. |
|
805
|
|
806
|
|
|
|
Önce Tanrý öldü, sonra söz; sýra insanda...
Post-modern algý yasalarý, ‘Batý felsefesinin intiharý'nýn katilleri tarafýndan bir tür silah olarak küreselleþen medya aracýlýðýyla bütün dünyanýn alnýna dayanmýþtýr. Oysa post-modern felsefenin önderleri sayýlan düþünürler ve düþüncelerinin, insanýn yok edilmesine dair bir silah üretmedikleri ortadadýr. Onlar, sözün düþünceyi deðil, düþüncenin sözü taþýdýðýnýn görünmesiyle, eylemi yönetenin söz olduðunu deðil, sözün eylemde hayat bulduðunu göstermeye çalýþmýþlardýr.
|
|
807
|
|
|
|
''Size güzel yurdumun kývrak zekasýnýn ürünü olan bir türküyü armaðan ediyorum.''
|
|
808
|
|
|
|
Adam Milli Eðitim Bakanlýðýnda Ýlköðretim Müfettiþidir. Eþi bir süreliðine ana memleketine gider. Evde yalnýzdýr. |
|
809
|
|
|
|
Doðduðunda körleþen insanýn azap tohumlarý ne de çabuk dünyayý sarmýþ, ve bu tohumlar ateþler lordunun en vazgeçilmez oyuncaklarýymýþ.
Aðla bir kan pýhtýsýndan yaratýlan þimdi aðla... |
|
810
|
|
|
|
Ýnsanlarýn yalnýzlaþmasýna dair bir denemedir |
|
811
|
|
|
|
yahu ben þimdi ne diyeyim ki buraya, ne yazayým? |
|
812
|
|
|
|
Bir takma ismin temsil ettiði, kelimelerle ifade edilmeye tanýmlanmaya çalýþýlan insanlar.. |
|
813
|
|
|
|
Evet, valimizi kaybettik. O Türkiye’nin valisiydi. Yaþadýðý ilçedeki kaymakamýn, ildeki valinin adýný bilmeyenler onun ismini biliyordu. Çünkü o bu topraklarýn deðerlerinden beslenen bir anlayýþla yapýyordu iþini. Onun bürokratlýk anlayýþýnda asýk suratlýlýk yoktu. Halkýna hizmet vardý. O,valisi olduðu þehirlere hâkim deðil hadimdi. |
|
814
|
|
|
|
Benim izlemeye çalýþtýðým ve kýsýtlý olanaklarýmla, denizde damla kýsmýna ulaþabildiðim, onlarca üstadýn önce sorup, sonra da farklý enstrümanlarla cevaplamaya uðraþtýðý bir sorudur. ?
|
|
815
|
|
|
|
Bazý bazý heyheyler gelir yazarým... |
|
816
|
|
|
|
Trafikte gün geçmiyor ki, üçüncü sayfalýk bir þiddet olayý yaþanmasýn!
Bir takým silahlý býçaklý zorbalar, bazen gasp amacýyla, ama çoðunlukla saldýrgan egolarýnýn nedeniyle, diðer sürücülere þiddet uygulama yoluna gidiyorlar. |
|
817
|
|
|
|
Çatlak çatlak olmuþ topraklara git sor "Barýþ nedir?" diye. Su derler sana. Toprak derler. Bereket derler. Azýcýk su versen ellerine hemen topraða atarlar onu, kurumuþ, beyazlaþmýþ, derisi soyulmuþ dudaklarýna götürmeden önce.
|
|
818
|
|
|
|
Sevinçleri, özlemleri çalýnmýþ bir halktýk biz. |
|
819
|
|
|
|
Kalabalýk, mahþer gibi bir toplumda yaþýyoruz. Ýnsanýn anlaþýlmasý veya anlaþýlmamasýndan daha önemlisi insanýn anlaþýlýr gibi davranmasý, oturup kalkmasý, görünmesi daha önemli deðil mi? |
|
820
|
|
|
|
SENÝ SEVÝYORUM kaç kelime ve kaç harf peki NEFRET
Hangisi daha kolay söyleniyorsa onu söyle. |
|