• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
101
|
|
|
|
Konfuciuz (Konfiçyus), hayatýn anlamýný þu iki kavram ile özetler: “Kendine hakim olmak ve nezaketli olmak.” Sonra açýklar, “kendine hakim olmak, insaniyetli olmak demektir.”
|
|
102
|
|
|
|
Kelime-i Þahadet söylerken Peygamberimizin(sav)önce kulluðunu söyleriz. |
|
103
|
|
|
|
DEÐÝÞMEYEN TEK ÞEY DEÐÝÞÝMÝN KENDÝSÝ.... |
|
104
|
|
|
|
Öyle bir dünyada yaþýyoruz ki gücü yeten gücü yetene…
Zalimliði, zulmü, iþkenceyi eden edene,
Haksýzlýðý, yolsuzluðu, sahtekarlýðý seçen seçene,
Doðru yoldan ayrýlýp yanlýþ yola giden gidene… |
|
105
|
|
|
|
''Kendinize yapabileceðiniz en büyük iyilik sigarayý býrakmak.'' |
|
106
|
|
|
|
“Ýyi günler sayýn seyirciler!…
Þimdi de sizlere Haber Merkezimizin hazýrladýðý ana haber bültenini sunuyoruz… |
|
107
|
|
|
|
nnem söylemedi ama bir kliþe daha vardýr. Köy kýzlarý mahcup olduðu kadar masumdurlar. Utangaç olduklarý kadar bakiredirler. Onlar gizli yerlerde açan nadide çiçekler gibidirler. Eþsiz ve el deðmemiþ, hiç koklanmamýþ. Bak neredeyse unutacaktým. Üstelik doðurgandýrlar. Topaç gibi al yanaklý bebeleri olur. Ne kadar çok istersen… Dört, beþ altý hatta… |
|
108
|
|
|
|
Sevgi evrenseldir. Sevgi akar, yerini bulur... Sevgi yeniler.. Sevgi iyileþtirir.
Ýlaçlardan, psikologlardan çok daha önemli bir güçtür...
Sevgi ilaçtýr... Sevgi sihirdir. |
|
109
|
|
|
|
Öyle bir aþk hikayesi iþte! |
|
110
|
|
|
|
Bir toplumun millet olabilmesi için bir kýsým hususiyetlere malik olmasý gerekir.Her þeyden önce dil,din,ahlâk,coðrafya ve ülkü birliði lâzýmdýr.Örfler,âdetler,gelenek ve görenekler milleti meydana getiren kültür müesseseleridir.
|
|
111
|
|
|
|
Günlerce, aha þimdi açýlan kutunun içinden çýngýraklarýný çýnlatarak bir yýlan çýkacak diye boþuboþuna bekledim.
|
|
112
|
|
|
|
þuursuzca yazýlan kelimelere þurulu insanlarýn cevaplarý nasýl olacak acaba? |
|
113
|
|
|
|
Yasa kavramý, yaþamý daha derinden kavrayabilmek için, üzerinde çok düþünülmesi ve tartýþýlmasý gereken kavramlardan biridir..Yasa, bir sistemler bütünlüðünü dile getirdiði için ve felsefe de sistemli düþünme olduðuna göre; felsefeyle ilgili olan herkesin bu konuda bir düþüncesi olmasý gerekir.. |
|
114
|
|
|
|
Ölüm yalnýzlýðýn kutsanmasýndan baþka bir þey deðildir. Hayat dediðimiz eziyet dolu yalnýzlýðý yenme çabasýnýn sonudur ölüm. Final yine yalnýzlýktýr. Kaçýnýlmaz son. |
|
115
|
|
|
|
Eðitimi okuma yazma öðrenmek diye tanýmlayamayýz. Okuma yazma öðrenmek eðitimin bir parçasýdýr ama küçük bir parçasý. Ýnsanlarýn diðer canlýlardan ayýra en önemli özelliðin düþünebilme yeteneði olduðunu övüne övüne anlatýrýz. Oysa böyle olmasýnda , yani dünyaya insan olarak gelmemizde ve insanlarýn düþünebilme yeteneði olmasýnda bizim bir rolümüz yoktur. Hiçbir canlý, dünyaya nasýl gelmek istediði konusunda tercih yapmamýþtýr. Bunun yanýnda düþünme yeteneðinin yalnýzca insana özgü olduðunu söylemek de acele verilmiþ bir karardýr.
|
|
116
|
|
|
|
Dünya’nýn uydusu konumunda olan Ay, bizler için neden bu kadar önemli? Kuþkusuz ay, iklim koþullarýnýn korunmasýndan ve dünyanýn manyetik akýþýný sabit tutmasýndan ziyade biz insanoðlu için hep önemli bir konumda var olmuþtur. Bu yazýda sizlere Ay’ýn bilimsel özelliklerinden ziyade, psikolojik, duygusal ve þiirsel özelliklerinden bahsedeceðim. |
|
117
|
|
|
|
Bu televizyoncular yaptýklarý diziler ile toplumu dizayn etmeye çalýþýyorlar. Yüzden fazla yerli dizi var Türk Televizyonlarýnda... Bakýyorum bir ikisi hariç aklý baþýnda, elle tutulur bir dizi göremiyorum. Öyle ya televizyondan bir þey seyrettiðiniz zaman insan ruhuna, benliðine bir þeyler ekleyebilmeli, kazançlý çýkabilmeli o seyrettiði program her ne olursa olsun... |
|
118
|
|
|
|
Ýngiliz ve Fransýz Donanmalarý Çanakkale önlerine geldiler. Amaç belli Çanakkale'yi geçip Rusya'da ki Bolþeviklerle savaþan Çar yanlýsý Menþeviklere yardým götürmek ve tabi Osmanlýyý da devre dýþý býrakmak her bakýmdan. |
|
119
|
|
|
|
Esasen bu konu, içi boþ sözle deðil; ancak göz denen nimetin akýttýðý bengisu ile anlatýlabilir! Ve yaþadýðýmýz Dünya düzeni, materyalizm, kapitalizm; insanýn tüm manevi deðerlerini, ananelerini, kalbini ve ruhunu ziru zeber etmiþ. Ne kibarlýk, ne hassasiyet ve dahi duygulu olmak gibi nitelikler; zamanla deforme olarak yerlerini çýkarcýlýk, pragmatizm ve eyyamcýlýga, hatta hayyamcýlýk gibi melanetlere terketmiþ. Her þey, aðýrlýðý ve hacmi kadar kýymet buluyor, maddi zevk ve materyalist deðerden baþka ölçüler geçerli kabul edilmiyor günümüzün modern dünyasýnda. Haya-günah tanýmayan bu ortamda, gözyaþý dökmek, ayýp sayýlan bir-iki þeyin baþýnda yer almakta... Bunca zulüm ve periþanlýðýn, anasýný aðlattýðý kimseler, bir þekilde aðlama hürriyetini kullanmaya kalksa, alay konusu olacaktýr eminim: “Erkekler aðlamaz gardaþým!” “Þuna bak hele karýlar gibi aðlýyor.” Sanki günümüzdeki kadýnlar, özellikle erkeklerle beraber çalýþan, okuyan bayanlar sadece aðlama hakkýna sahipmiþ gibi... |
|
120
|
|
|
|
Geliþen sürecin doðru olan deklarasyonuna göre zulmü ve ceberrutluðu içinde baþa gelen köleci deklarasyona uygun olmakla doðruydu, kaderdi. Kadere rýzasýzlýk yanlýþtý, kâfirlikti. |
|