..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsandaki gerçek güzelliði ancak yaþlandýkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




26 Mart 2012
Anneanne...  
Bizim Köyün Ayýlarý..

Kemal Yavuz Paracýkoðlu


Çimler altýnda unutulan anneannenin hakký olduðu ileri sürülerek peþine düþülen miras davasýnýn ise unutulacaðý yoktu....


:BJAF:

ANNEANNE
Nihayet ortaokulun birinci sýnýfýna baþlayacaktým. Önlük devri kapanýyordu; artýk lacivert ceketimin altýnda kravat, gömlek ve baþýmýn üstünde þapkamla gidip gelecektim okula. Týpký subaylarýnki gibi siperlikli, sarý þeritli bir þapka alýnmýþtý, onu kafamda taþýmak müthiþ bir duyguydu. Kýyafetlerimi giyindiðim o ilk gün, annemin küçük kýrýk aynasý elimde, saatlerdir vücudumun her tarafýna tuta tuta baktýðým yerdeki görüntümü gözden geçiriyordum.

Aynayý arada bir suratýma yönlendirdiðim zaman da, onun mutlulukla sýrýttýðýný görüyordum.
Ayaðýmda gýcýrtýlý Sümerbank iskarpinleri, sýrtýmda babamýn aynýndan almak zorunda kaldýðý lacivert palto, kafamda sarý þertli þapka… Paþa gibi hissediyordum kendimi. Adýmlarým, “rap, rap” asker adýmlarý gibi gidiyordu.
Safinaz abla, “doktor ol sen,” dediðinde, “ben ressam olacaðým,” demiþtim. O, “insan hem doktor olup, hem resim yapabilir,” diyerek beni ikna edince içimden pek gelmemesine raðmen onun hatýrý için doktor olmayý kabul etmiþtim. Ama þimdi, subay olmayý çok istiyordum. “Safinaz ablaya sorarým, tamam madem ki, subay ol, derse doktorluðu býrakýp subay olmaya karar veririm.” Yýldýzlý, madalyonlu bir subay olurdum, ne güzel… Bir sürü madalyam olurdu. Antikacý dükkânýnda Ýstiklal Madalyalarý, Kore Madalyalarý satýldýðýný görmüþtüm bir sürü, gider alýrdým onlardan, göðsümü týka basa madalyayla donatýrdým.
Okulun avlusunda toplanan öðrencileri deðil, kafalarýndaki þapkalarý görebiliyordum bir tek, avlu sanki bir þapka tarlasý. Kimisi kulaklarýn üstüne kadar geçirilmiþ, kimisi öylesine eðreti, uçtu uçacak. Arada birbirinin þapkalarýný kapýp sýpýtan haylaz oðlanlar da vardý; birisi de gelip benimkini kapýp sýpýtýr diye korkuya kapýlarak sýk sýk elimi baþýma götürüyordum.

Ýlk ders Türkçe. Öðretmen, aile büyüklerinizden birinin biyografik öyküsünü yazýn, demiþti. Dakika bir, gol bir. Daha bu ilk derste istenecek þey miydi bu Allah aþkýna? Yazmaya baþlamýþtým:

"Annemin bir abisi, bir kýz kardeþi ve bir de annesi varmýþ. Birbirleriyle hiçbir iliþkileri yokmuþ.
Onlarýnki tam bir aile dramýymýþ. Dedem, yani anneannemin kocasý bir Kurtuluþ Savaþý gazisiymiþ. Eskiþehir’e yirmi kilometre kadar mesafede bulunan Eðriöz köyünde yaþarken, adam vefat etmiþ.

Anneannemi kandýrmýþlar, özürlü iki evladý olan kabzýmalýn biriyle evlendirmiþler.
Kabzýmal, evlatlarýna sahip çýkarým diyerek nikahýna aldýðý anneanneme kendi özürlü evlatlarýna baktýrmýþ, ama anneannemin kendi evlatlarýný da ne yapýp edip darmaduman etmiþ. Önce, henüz iki yaþlarýndaki teyzemi, hiç evlatlarý olmayan bir kabzýmal arkadaþýna evlatlýk verdirmiþ. Sonra, yýldýzlarý hiç barýþmayan on beþ yaþlarýndaki abinin evi kendiliðinden terk etmesinin zeminini hazýrlamýþ. Daha sonra yedi yaþýndaki annemi, zengince bir ailenin evine “besleme” olarak vermiþ.

Annem, verildiði evdeki zulümlere on iki yaþýna kadar katlanabilmiþ; sonra o evden kaçarak annesine sýðýnmak istemiþ. Bu defa da üvey babanýn zulümlerine direnmek zorunda kalmýþ. Bir hamamda çalýþarak kendi hayatýný kuran abisine sýðýnmak istemiþ, yüz bulamamýþ, sokaklarda kalmýþ. Emniyet mensuplarýnýn müdahalesi ile tekrar annesinin yanýna dönmek zorunda kalmýþ. Babaannem, annemin bu hikayesini duyduktan sonra henüz on üç yaþýndaki annemi, yeni öðretmen çýkan oðluna almýþ.

Uzun lafýn kýsasý, üç kardeþ, anneanne ile ve birbirleriyle hiç, ama hiç görüþmeden büyümüþler.      Büyüyüp kendi yuvalarýný kurarak çoluk çocuða karýþtýktan sonra, kýrk yýlda bir görüþtüklerini ben biliyordum. Ama dediðim gibi kýrk yýlda bir…"

Yazýmý burada bitirip öðretmene teslim ettim. Sanýyordum ki, not verecek yazdýklarýmýza, ama hiç bir zaman verilmedi öyle bir not. O halde niçin istendi o yazýlar ki... Aman, boþver...

Anneannemin öyküsü ilginç köþe baþlarý olan bir hayattý...

Anneannemin kabzýmal kocasý, belki de üç üvey evladýna ettiklerinin vebalini ödeyerek acýlar içinde ölüp gitmiþti. Adamýn þeytanlýktan baþka hiçbir þeye çalýþmayan zihniyetine bakýn: Öleceðini anlayýnca iþlerini ve oturduklarý evi, anneanneme kalmasýn diyerek kendi kýz kardeþinin üstüne yapmýþtý. Mahkeme kapýlarýnda yýllarca sürünerek bu iþlemi iptal ettirmek için uðraþan annem olmuþtu. Ýnanýlmasý zor, ama gerçek, biz torunlarýn da þimdilerde avukatýn birisinde birer vekaletnamesi var ve sanýrým mahkemeler sürmekte…

O bunu yaptýktan sonra anneannem de iki özürlü çocuða bakmaz elbette… Toplamýþ pýlý pýrtýsýný, köyüne, Eðriöz’e dönüp, orada yerleþmiþti.

Bir hafta kadar sonra Türkçe öðretmenim beni yanýna çaðýrdý. "Kuvvetli bir kalemin var. Yazým kurallarýna uyum fevkalade... Miþ’li geçmiþ zaman kullanarak deðil de, di’li geçmiþ zaman kullanarak yazsaydýn, daha iyi olurdu. Aferin oðlum, " dedi. "Sen iyi bir yazar olabilirsin..."
Ýnsaný sýrf bu kadarcýk bir teþvik, nasýl da yönlendiriyordu. O andan sonra ben, hiç, ama hiç yazým kurallarýyla uyumsuz, kötü bir yazý yazamadým. Hep bu Türkçe öðretmenimin yüzünden... Oysa ne çok isterdim çala kalem yazmayý...

Bahçelievler mahallesindeki eve taþýndýktan bir yýl kadar sonra, evimize yaþlý bir kadýn getirdiler. Ýlla da, beni kýzýmýn evine götürün, diye tutturmuþ da onun için getirmek zorunda kalmýþlar.

Annem her ne kadar iyi karþýlamýþ olsa da, buz gibi soðuktu kadýna karþý. Benim odama bir döþek yayýp yatýrdýlar hemen. Sürekli öksürüðü vardý. Öksürdükçe göðüs kafesinden fokurtular duyuluyordu. Öyle bir hastalýk (sulu zatürcemp) sekiz on yaþýnda çocuk gibi küçücük býrakmýþtý bedenini, her yanýndaki adaleler eriyip yok olmuþtu.

Bana, “Bu senin anneannen,” dediler. “Öp elini!”

Ýçimden gelmiyordu öpmek, gene de ayýp olmasýn diye uzanýp tuttuðum kuru, damarlý eli öpüp alnýma deðdirdim. O ise beni tutup kavrayarak çekip baðrýna bastý. “Torunum…” diyerek koklaya koklaya öpmeye baþladý.

Koca aþýklýsý kadýn kocasýnýn iki özürlü çocuðuna sahip çýktýðý kadar kendi öz evlatlarýna sahip çýkmamýþtý ya, onun için zerre kadar sevgi yoktu yüreðimde ona karþý.

Elinden kurtulup kendimi çekmeye çabaladýkça o daha çok zapt ediyordu beni.

Kadýncaðýzla ilk ve son temasýmýz o oldu. Ayný gece öldü…

Hamamda çalýþan dayým, üvey babanýn mirasýyla zengin olan kibirli teyzem ve annem, annelerinin cenazesi baþýnda buz gibi soðuk suratlarýyla cenazenin bir an öce kaldýrýlmasý için bekliyorlardý.

Cenaze, öðle namazýndan hemen sonra, yangýndan mal kaçýrýr gibi defnedildi.

Bir daha, hiç kimse, ama hiç kimse o mezarlýðýn baþýna dikilip bir Fatiha okumadý.

Yýllar sonra, Eskiþehir Büyükþehir Belediyesi, o mezarlýðý yeþil alana çevirerek park yaptý.

Mezarlýktaki ölülerine sahip çýkanlar, mezarlýklarý yeni mezarlýða naklettirdi; sahipsiz mezarlýklar çimlerle örtüldü.

Çimler altýnda unutulan anneannenin hakký olduðu ileri sürülerek peþine düþülen miras davasýnýn ise unutulacaðý yoktu. Ölüm hak, miras helaldi...


























Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Babam…
Madam...
Büyük Öðretmen Boykotu…
Çöpçatan...
Tip Tip Tipsizler…
Safinaz Abla...
Son Söz...
Bohçacý...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Krallarýn Kraliçesi
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Öpücük Tutkusu...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.