• ÝzEdebiyat > Deneme > Düþler |
601
|
|
|
|
Senin, beyaz zambaklar ülkesini andýran, her dürülüp açýlýþýnda yüreðimi bir hoþ eden ellerin; þimdi çok uzaklarda. Ama þunu bil ki hâlâ hayalhanemin en mutena yerinde, öylesine muhkem,öylesine alýmlý durmakta. Ben her nefes alýþta, kalbimin her atýþýnda ellerinin hâyâliyle avunmaktayým.
|
|
602
|
|
|
|
Hayal edebildiðim kadar, tebessümünü hayal ediyorum. Gözümde, gittikçe gülleþiyorsun. Akþam vakti leylak kokularýyla kokun daðýlýyor yanýma yöreme.
Bir an için geldiðini sanýyorum.
|
|
603
|
|
|
|
Ne zamandýr yoksun ya! Bu kentin ýþýklarý ,senle yanýp senle söner hayallerimde, ey muhayyel peri!
|
|
604
|
|
|
|
Sen, zamana damlayan gül ýtýrý. Seni saklar özünde yazdýðým yazýlarýn her harfi her satýrý. Bahar senle bahar. Gülüþünü hatýrlatýr açtýðýnda zambaklar. Gün aþýp giderken erguvan bakýþlý akþam üstülerinde, erguvanlardan bergüzar bakýþlarýn ruhuma akar. O bakýþlarýn içimde kandiller yakar. Seni söyler “gökyüzünde bölük bölük turnalar.” Ýçimde bir türkü olur bakýþlarýn yâr. Semaverimin nefesi, çayýmýn demi her þey senden iz taþýr. Bahar hayalinle bahar.
|
|
605
|
|
|
|
Bu sabah yine senle uyandým. Senle doluyum. Gönlüm bir kristal sürahi. Ýçinde yedi derya. Leba lep sen kristal sürahi...
|
|
606
|
|
|
|
Hurufat ehlinden ayn, þýn ve kaf’ý çaðýrdým muhayyel ülkeme. Davetime icabet ettiler. Lakin , adresini ve künyeni bilemediðim için sana ulaþamadým.
|
|
607
|
|
|
|
Erguvan dallarýndan gülümsersin nisana. Hüsnü ansýn zamana. Fikrimde elif misali incelirsin. Ýçtiðim suyla, teneffüs ettiðim havayla yâdýma gelirsin…Sen baharýn imrendiði, servilerin kýskandýðý nihalsýn. Tebessümün hiç solmasýn yüzünde. Güle misal güller açsýn gülüþlerinde…
|
|
608
|
|
|
|
Merhaba sabah serinliðim, gökkuþaðým. Meçhul iklimlere gittin gideli hayalinle avunuyorum. Eline geçmese de sana yazdýðým mektuplarý çok çok önemsiyorum. Sen bazen hüznüme hüzün katýyorsun, bazen buruk bir sevinç oluyorsun..
|
|
609
|
|
|
|
Ýyi ki kâðýtla kalem gibi iki vefalý, kadim dostum var. Onlar dahi senin gibi olsaydý ne yapardým! Özümü özlem deryasýna saldýðýn günden beri, iki vefalý dost dert ortaðým. Ne kýnarlar, ne hâlime gülerler. Gönlümden dökülenlere yüksünmeden mihmandarlýk ederler. Her hâlime katlanýrlar…
|
|
610
|
|
|
|
Gittiðin günden beri , sözcük sözcük derledim tüm çiçekleri. Çaðýrdým her gece lâleleri gülleri… Unutmadým sümbülleri. Çiçekler meclisinde sana ayýrdým en özge yeri…
|
|
611
|
|
|
|
Aþký olaðan bir uðraþ haline getirdiniz.
|
|
612
|
|
|
|
Karanfiller, alev alýrken dudaklarýnda, hayal ülkesinin iklimlerini abat edersin. Oysa, sen gideli, bir tebessümünün bir de dilindeki peltek (s) nin esiriyim.
|
|
613
|
|
|
|
Baharýn, en gözde çiçeði sen olursun. Itrýnda gizlidir aþkýn öz suyu. Gönül, seni saklar özünde; þiir seni söyler, sükût seni ikrardýr zamana. Mazinin ve atinin gülüsün. Sýðmaz güzelliðin þimdiki zamana…
|
|
614
|
|
|
|
Üyesi olduðum tüm tren istasyonlarýnýn kayýtlarý silindi bir dokunuþunla belleðimden. Yürüyüþ kolu takým komutanlýðý emrine atandýðým söylendi.
|
|
615
|
|
616
|
|
|
|
Seher vakitlerinde, Kâbe siyahý kirpiklerinde bir katre gözyaþý olmak istiyorum. Turna teleklerinde selâmlar yolluyorum meçhul ve bî bedel iklimine…
|
|
617
|
|
|
|
Belki de bir rüyaydý gördüðüm, içinde gerçekçikler bulunan…Kendimi pýrýltýlý sularýn büyüsüne kaptýrýp, hiç düþünmeden, karþý kýyýya, yürüyerekulaþacaðýmý sandýðýmda, yardýmýma koþan bir sen vardýn. |
|
618
|
|
|
|
Ýklimimde hasretin zakkumlarý kök salarken. O, meçhul ve muhayyel iklimlerde sümbülleri, lâleleri kýskandýrýr. Gizemli bakýþlarý kim bilir bencileyin kimleri yandýrýr. O zamanýn billûr aynasýnda kendini seyre dalar her sabah. Benimse gönlümde semaya yükselir ah!
|
|
619
|
|
|
|
Hele bir elleri vardý, göreceksiniz,
Beþ uzantýsý olan ak bir yýldýz.
Görürsün ama temas edemezsin.
Dudaklarý da aynen öyle;
Gün doðumuyla kýzaran, ufuk çizgisi gibi
Ulaþýlmaz, sadece seyredilir.
Yani seyirlik bir güzellikti ondaki |
|
620
|
|
|
|
Zaman, yüreðime ibriþimden ilmekler ata ata geçip gidiyor. Saçlarýn savruluyor hayallerimde. Kelimeler düðümleniyor boðazýma. Hasret, gönlüme hüzün makamýndan el ediyor. Gül dibaceli adýn ve gamzen zaten aklýmdan çýkmýyor. Ne çare tüm bu olanlar senin gýyabýnda. Kim bilir, sen hangi meçhul iklimleri abat edersin? Nerede avuçlarýna dürer zamaný zambak ellerin. Ben tutsaðýyým gittin gideli senli hayallerin.
|
|