• ÝzEdebiyat > Deneme > Düþler |
481
|
|
|
|
RAMAZANIN ÝLK GECESÝNDEKÝ DUYGU SAÐANAÐIM. |
|
482
|
|
|
|
Bizim þehrin biraz yakýnýnda, bazýlarý oldukça yüksek irili ufaklý kayalýlardan oluþan, kimsenin gitmediði ýssýz bir yer vardý. Sanýrým sadece ben seviyordum oranýn manzarasýný. Kayalýklarý yakýndan seyredebilmek için, aralarýnda yükselen toprak tepeye çý |
|
483
|
|
|
|
Hayaldir,gümüþü altýna çeviren |
|
484
|
|
|
|
...Tozdu topraktý, sisti buluttu, kandý revandý, çapraþýk, karmaþýk…. Biliyordum ki bu silsileye, bu tantanaya ,bu karmaþaya þu sol yaný adresi, þu sol yaný numarasý, bilinmezlikle kirli kapýsý yüreðim alýþýk… |
|
485
|
|
486
|
|
|
|
Söz eliften açýlýnca , billûr sular misali akýp gidiyor. Gül yapraðý gibi inceliyor duygular. Elifin huzurunda cümle harfler hizaya geçiyor. Elifin tebessümü yansýyor yüzlerine, hepsinin gözleri ýþýyor.
|
|
487
|
|
|
|
Götüremeyeceðin iki þeyin kalacak bende; birisi senin hayalin, kaþlarýn, gözlerin dudaklarýn, ellerin yanaklarýn, gülümseyiþin.. Diðeri de sevdan. Bunlarý alamazsýn benden. Bunlarýn aðýrlýðýný taþýyamazsýn sen.. Ne sana, ne de arabana sýðmaz... |
|
488
|
|
|
|
Bu ne bir baþlangýç ne de bir bitiþ aslýnda. Bu sadece hayata hangi gözle baktýðýný hala anlamlandýramayan, hala ne yapmasý gerektiðini çözememiþ, garip tesadüflerin çizdiði sýnýrlar içinde yaþamaya çalýþan bir kýzýn hikayesi. Eline attýðý her iþi yarým býrakmayý neredeyse kendisine amaç edinmiþ, bu halinden sýkkýn ve býkkýn; ama bir o kadar da kendisini anlatamayan bir kýz iþte.
Her bocalamanýn sonunda piþman olan, yýlan, parçalanan, kendini tam bir cenderenin içinde hapsolmuþ bulan, sonra bir anda bulduðu bir aþka tutunup kendini onun kollarýna ve bir anlamda da her defasýnda uçurumun daha da dibine atan bir kýz iþte.
|
|
489
|
|
|
|
Kimse susmuyor.. Konusmuyor..
Ama sesler var hep.. Nerden geldigi belli olmayan..
Kimse gulmuyor.. Uzulmuyor..
Ama bir huzun var hep.. Nedeni bilinmeyen..
O kara trenlerin camlarindan bakan binlerce yuz oluyorsun.. Gozlerinde hep bir issizlik olan b |
|
490
|
|
|
|
Sadece mutsuz ve yorgunum þimdi
Kendimi dinliyorum... |
|
491
|
|
|
|
Sigara aradý. Son sigara.”Korkma.”dedi. Titredi dudaklarýnýn kýyýsýndaki yarým kalmýþ özlem. Unutmaktý belki geçmiþ.Ya da çürümekti. |
|
492
|
|
|
|
Biliyor musunuz filler günde yalnýzca iki saat uyurmuþ... Geri kalan yirmi iki saatte insanlarý uyandýrmalarýna ne dersiniz?? Yoksa biz mi fil olsak... |
|
493
|
|
|
|
kanayan saçlarým bileklerim deðil... |
|
494
|
|
|
|
“Afrika’da her sabah bir ceylan uyanýr, en hýzlý aslandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini; yoksa öleceðini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanýr, en yavaþ ceylandan daha hýzlý koþmasý gerektiðini yoksa aç kalacaðýný bilir. Aslan ya da ceylan olmanýzýn bir önemi yoktur. Yeter ki güneþ doðduðunda koþmak zorunda olduðunuzu bilin.”
De mi yani…
“Yeter ki güneþ doðduðunda koþmak zorunda olduðunuzu bilin.”
Bütün bunlarý; tavuklarýmý yemlerken düþündüm…
Gerçi her düþündüðümü paylaþmak da iyi bir huy deðil ama…
|
|
495
|
|
|
|
geçmiþte býraktýðýmýz yýllarýn aslýnda ne kadar önemli olduðu vurgulanmak istenmiþtir |
|
496
|
|
|
|
Ufuktan geliyor yalnýzlýk, ufuktan ve ufaktan süzülüyor koynuma! Savrulan bir koku siniyor, hüzün "gülkurusu" avuçlarýmda… |
|
497
|
|
|
|
Leylî düþlerimin Leyla’sýna merhaba,
Senin gözlerinin beyazýna takýlý yüreðim, her gece titrer bozkýr ayazýnda. Ankara’da kar altýnda kalan güller üþür hayallerimde. Dilimde eski bir türkü, teyellenir yaralý yüreðim yüreðine. Ey süveyda bakýþlarýnda eridiðim! Vuslatýna eremediðim. Hangi meçhul iklimdesin… Zaman, suya düþen bir gül yapraðýna mahpus. Sen, suya düþen gül yapraðýndan daha narin. Ýnce hayallerimin elif kametli gülü. Düþündükçe elifleþirsin, daha bir incelirsin.
|
|
498
|
|
|
|
Kokusu sevda kokusudur.
Onun kokusu sana ulaþýp,
içine çektikçe sarhoþ olacaksýn.
O sevgi kokusu sana güç verecek,
büyüsü seni kendine çekecek..
|
|
499
|
|
|
|
Uzaktayým benliðimin en ücra köþesinde. |
|
500
|
|
|
|
Ve biliyor.. Denizkýzý, ona..;
Kalbinin haritasýný, okumayý öðretti...
|
|