..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öyle yaþamalýsýn ki ölünce mezarcý bile üzülsün. -Mark Twain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Haydar Köprülüoðlu




14 Mayýs 2011
Akba Kitap ve Yayýnevi  
Haydar Köprülüoðlu
Geçmiþ yýllarda Ankarayý anlattýðým 'Gün Aþýmý' kitabýmda bulunan bir anýdýr.


:CCCA:
Akba Kitap ve Yayýnevi

Ýnsanoðlu yaþadýklarýný, gördüklerini unutmadan, günlük olarak kâðýt üstüne dökse, ne büyük denecek romanlar, öyküler, belgeseller, deðerli yapýtlar çýkardý; hem de kurgu uðraþý olmadan, gerçeðin ta kendisi gözler önüne serilirdi diye düþünüyorum.
Kitabý yazarken bazý konularda, Ulus Gazetesi’nde, Akba Kitabevi’nde çalýþtýðým günleri hatýrlamak isterken bu düþünce geçti içimden.
Ankara Ulus Meydaný’nda, günümüzdeki Yüzüncü Yýl Çarþýsý’nýn bulunduðu yerde tek sýra dükkanlar vardý. Kitap konusunda en tanýnmýþý, Akba Kitap ve Yayýnevi’ydi. Yanýnda Maarif Kitabevi, biraz ileride Berkalp Kitabevi, Çiçekçi Sabuncakis ve Karpiç Lokantasý vardý. Akba Kitabevi’nin simgesi kedi baþýydý. Yayýnladýðý kitaplarda, Ankara kedisinin beyaz baþý görülürdü.
Akba Kitap ve Yayýnevinin sahipleri iki ortaktý. Dükkanýn sað tarafýnda dipte masa baþýnda, saçlarý yer yer dökülmüþ, ince yüzlü Bilal Akba, masanýn hemen önünde de Adil Bey otururdu. Adil Bey siyah saçlý, ak benizli, iri gözlü, mesleðinde etkin bir kiþiydi.
Bilal Akba ve Adil Akbay Ýstanbul’daki bazý gazetelerin, ‘Ankara Temsilciliði’ni yaparken; ayný zaman da Ýstanbul’da yayýnlanan bütün gazetelerin, daðýtým görevini yapýyorlardý. Ortaklar arasýnda iþbölümü yapýlmýþ gibiydi. Bilal Bey’i bütün gün gazete bayilerinin hesaplarýný yapýp, getirdikleri paralarý sayarken; Adil Bey’i ise daha çok gazetecilikte görürdünüz.
Kitabevi, içinden birbirine geçilen yanyana iki dükkandý. Bir tarafta yabancý dilde ve Türkçe yazýlmýþ roman, hikaye, þiir ve meslek kitaplarý, diðerindeyse okul kitaplarý ve kýrtasiye satýlýyordu.
Kýrtasiye kýsmýnda ayný mahallede oturduðumuz Nedim, Beybaba dediðimiz emektar ve Ulus Matbaasýnda beraber çalýþtýðýmýz Emrullah vardý. Patronlarýn oturduðu taraftaysa, Fransýzca ve Ýngilizceyi ana dili gibi, Almancayý az da olsa konuþabilen Yahudi asýllý Cemil, muhasebeye bakan yine Yahudi asýllý Ýbrahim, görev yapardý.
Beybaba ile Emrullah, her sabah istasyona giderek, Fransýzlar’ýn iþlettiði dönemden kalan, üstünde halen ‘Internatýonal Wagon lit’ yazýlý ekspres’den bir gün sonrasýnýn Ýstanbul gazetelerini alýrdý. Ýterek sürülen saçtan yapýlmýþ araba ile getirirlerdi. Gelen gazeteler, paketlerin üstündeki daðýtýcýlarýn isimlerine göre, dükkânýn önünde gürültü, patýrtý içinde daðýlýrdý.

Tek parti devrinin son yýllarýydý. C.H.P içinde kopmalar, tartýþmalar yaþanýyordu. Baþbakan Þükrü Saraçoðlu Kabinesi 29 Mayýs 1945 günü, 7 muhalif milletvekiline raðmen güven oyu almýþtý. Karþý olanlar Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü, Emin Soyak, Hikmet Bayur ve Recep Peker’di. Nitekim Celal Bayar ve üç arkadaþý, dörtlü önerge de vermiþlerdi. Önergenin gerekçeleri þu idi: Dünyada tanýnan insan haklarýna karþýlýk, kendi parti tüzüklerinde de, bazý yargý ve kanunlarýn deðiþmesi.
Mecliste yaþananlar, haber bakýmýndan çok önemliydi. Adil Bey, benim de belli saatlerde meclise gelerek, vereceði haberleri Ýstanbul’da temsilcileri olduðu gazetelere göndermemi istemiþti.
Meclise arka tarafta bulunan servis kapýsýndan girerek, basýn mensuplarýnýn bulunduðu tarafa yönelir, Adil Bey’in verdiði haberleri alýrdým. Oradan da, haber metinlerini, Yeni Postahane’deki görevliye ulaþtýrýrdým. Telgraflar maniple aygýtýyla gönderilirdi.
Yanýlmýyorsam ayný haberi Ýstanbul’daki 3-4 gazeteye aktarmýþ olurduk. Bazen de, bu gazetelere, Mekki Sait Esen’in verdiði haberlerle, Cumhuriyet Gazetesi de eklenirdi.
Ayný þekilde Sergi Evi’nde (Opera binasýnýn olduðu yerde) çekilen Milli Piyango biletlerinin, o gün kürelerden düþen numaralarýný liste yapýp alarak, gene ayný gazetelere geçerdim.
Akba Kitap ve Yayýnevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çok yakýn olduðu için burasý siyasilerle birlikte, gazetecilerin de uðrak yeriydi. Kitabevi dar olduðu için, neresi önlerine gelirse, orada ayaküstü sohbetler yapýlýrdý. Gelenler arasýnda, tanýdýklarýmýn içinde daha çok, Mekki Sait Esen, Feridun Fazýl Tülbentçi, Emin Karakuþ, Sabahattin Sönmez, Kemal Zeki Gençosman ve Niyazi Kutay’da vardý. Bu sohbetlerde, Sabahattin Ali ve Nadir Nadi ara sýra bulunurdu.
Sabahattin Ali’nin o günlerde, ‘Kuyucaklý Yusuf’ romaný Akba Yayýnlarýndan basýlýyordu. Kendisinin de orada bulunduðu bir sohbette, Necip Fazýl Kýsakürek Üstadýn o bilinen, ‘Kadýn Bacaklarý’ þiiri konu edilmiþti. Grupta bulunan Feridun Fazýl Tülbentçi, þiirin bir dizesini ezbere okuyarak Üstad’ýn, son günlerde yazdýðý din aðýrlýklý dizeleriyle karþýlaþtýrýp, gülüþülmüþtü.
Þiirin tamamýný yazmaya gerek görmüyorum. Bir kýtasý þöyle idi:

“Boynuma doladýðým güzel putu görseler
Ýnsanlar öðrenirdi neye tapacaðýný
Kör olsaydý gözlerim açýlýrdý sürseler
Ýsanýn eli diye bir kadýn bacaðýný.”

Hiç þüphemiz yok üstad büyük bir þairdir. Bu ve buna benzer þiirlerini sonralarý reddettiðini biliyoruz. Þiir’in bir yönü de azdýrýcýlýk, þair de istemeden azdýrýcý olabiliyor. Üstad, ‘Pötüka’sýnda bu konuyu da içine alan görüþü þöyledir:
“Þair ne yaptýðýnýn yaný sýra niçin ve nasýl yaptýðýný ilmine muhtaç ve üstün marifetinin sýrrýna müþdak, bir týlsým ustasýdýr.”
Bizim nesil, ezaný Türkçe olarak duymuþ ve tanýmýþ, özellikle de dini konularda doðruluk dürüstlük aramýþtýr. O gün orada konuþulanlardan etkilenmiþ olacaðým ki, yýllar sonra Üstad’ýn ölümünde þu dizeleri yazmýþtým:

Kâh ýþýk kâh karanlýk bilinmeyen kesafet,
Hohlattý ona camý, göðün üstünde buðu;
Beyaz bir bulut oldu kelimenin soluðu,
Geliyor sana doðru, Rabbim sana emanet..

Necip Fazýl Kýsakürek Üstad’ýmýzýn kendine göre bir misyonu vardý, bir aksiyon adamýydý. Þiirleriyle birlikte, þair ve þiir örgüsünün ‘Poetika’sýyla (Þair ve þiir içgüdüsü ve düþünceleri) þairliðin üstatlýk beraatýný almýþtýr.
Asýl konumuza dönecek olursak:
Feridun Fazýl Tülbentçi, ak benizli, pos býyýklarýyla etkileyiciydi. Daha çok þiir konuþurdu. Geldiði zaman kitap reyonlarý arasýnda baþta Adil Bey olmak üzere sohbetler koyulaþýrdý.
Sâbahattin Ali’de kendisine yapýlan adli takibatlardan olacak, fazla ilgi duyulan kiþiydi. Orta boylu, þakaklarý kýrlaþmýþ, yakýþýklý bir adamdý. Kendisi öne çýkmaktan çok sorulara cevap verirdi. Bunlarýn dýþýnda fazla konuþmazdý. Satýlan kitaplarýndan olacak, Bilal Bey geldiði zaman ödeme yapýyordu.
Ýçlerinde en çok konuþan Mekki Sait Esen’di. Gazetesine haber bulmak için her çareye baþvururdu. Bunu bildikleri için, Emin Karakuþ, Adil Akbay haber pazarlýðýna girerlerdi. Haberin bir kaynaðý Meclisse, ikinci kaynaðý da Akba Kitabevi idi.
Emin Karakuþ, kalýn kaþlarý, fötr þapkasý, kýsa boyuyla sohbet çemberinin tipik temsilciydi. O yýllarda Yeni Sabah Gazetesinin Meclis muhabirliðini yapýyordu. Kendisiyle, Adnan Mendere’i miting alanýndan uzaklaþtýrdýðý Wolsvagen otomobiliyle, yýllar sonra tamirhanede karþýlaþarak konuþmuþtuk.
Akba Kitabevine gazetecilerden baþka çok ünlü kiþiler de gelirdi. Bunlarýn baþýnda Hilmi Uran, Tayfur Sökmen, Fuat Köprülü, Yahya Kemal Beyatlý, Ahmet Hamdi Tanpýnar ve bunlarýn dýþýnda adlarýný bilmediðim, önemli sandýðým kiþileri tanýyacak yetiþkinlikte olmadýðýmdan, gelenlerin önemli kiþiler olduðunu, yüzü kapýya dönük oturan Bilal Bey’in ayaða kalkmasýndan anlardým.

Akba Kitabevinde, görev için gönderildiðim Anadolu Ajansýnda, Milli Eðitim Yayýn Müdürlüðünde, tercüme bürosunda, Orhan Veli, Oktay Rýfat, Melih Cevdet, Cahit Sýtký Tarancý, Ahmet Arif gibi sonradan ünlü olan þairleri tanýdým.

Yabancý dille yazýlmýþ kitaplara göz gezdirmek bahanesiyle, kitaplarý uzun uzun okuyanlar vardý. Kitaplar pahalý bulunduðu için, satýn alamayanlar meslek kitaplarýndan (bilhassa týp dalýnda) not alanlara da rastlanýrdý. Patronlar tarafýndan bu konuya yönlendirilmiþ olmalýyým ki; böyle müþterilerin baþýndan ayrýlmaz, kitaplarýn kirlenmemesini saðlamaya çalýþýrdým.
Adil Akbay’la TBBM, Milli Piyango çekiliþleri ve baþka yerlere de götürüldüðümü oradan bana verilen notlarý ya postahaneye ya da kitabevine gelerek ortaðý Bilal Bey’e verdiðimi hatýrlýyorum. Ulus Gazetesi ve Akba Kitabevi iþ olarak ilk çalýþtýðým yerlerdir. Adil Akbay’ý yanýlmýyorsam 1951 yýlýnda olsa olsa 45 yaþlarýnda böbrek yetersizliði, ‘üremi’den kaybettik. Buradan her ikisine ve bu cümleden hepsine rahmet diliyorum.

Bir gün aný yazacaðýmý o günlerden bilseydim, Akba Kitapevinden ayrýlmazdým. Buradan ayrýlarak o yýllarýn popüler eðlencesi ve kazancý fazla olan bir sinemanýn satýþ büfesinde iþ almýþtým. Sinema suareleri önemliydi. O gün Ankara’nýn en seçkin aileleri sinemanýn loca ve balkonlarýný doldururdu. Daha geniþ hatýrlamalarýmý sinema bahsinde anlatabilirim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Atatürk Diktatör Müydü?
Ankara'nýn Baþkent Oluþu
27 Mayýs Harekatý

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þiir Niçin Yazýlýr
Nazým Hikmet ve Soyaðacý
Þair ve Þiir
Çýk Git Artýk Ey Ýklim
Gün Aþýmý
Suç da Ýþler Güçlüsü
Yýlanýn Baþý Küçükken Ezilmeliydi
Hak Verilmez Alýnýr ve Þike
Zamanýn Ankara'sýnda Cumhuriyet Bayramý
Ankara'da Eski Ramazanlar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aþýk Veysel ve Necip'in Öyküsü [Þiir]
Ömer Hayyam [Þiir]
Nostalji [Þiir]
Hikaye-i Osmaniye [Þiir]
Bakýn Ne Diyor Eyyam [Þiir]
Volga Mahkumu [Þiir]
Yiðidi Öldür Hakkýný Yeme [Þiir]
Gönül Aðrýsý [Þiir]
Mührü Hümayun [Þiir]
Millete Atýlan Goooool! [Þiir]


Haydar Köprülüoðlu kimdir?

Ýlerleyen yaþýmdan dolayý kýsa yol tabiriyle, konularýmý daha çok nazým olarak ifade etmeye çalýþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþadýðý çaðýn çarpýk düzenini sergileyen yazar veya kiþiler.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Haydar Köprülüoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.