Geçmiþ ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
Þiir evrensel edebiyatýn bir dalýdýr. Ülkemizde hangi yaþta olursa olsun, eli kalem tutan, özellikle kollarýnda saz yaylatan, gönlünde yavuklu, ülkesinde kavuklu, gurbette sýla hasreti çeken kiþilerin, daha yatkýn olduðu, ayný zamanda sanat ve kültür baþlýðý altýnda çileli bir uðraþtýr. Salt þiir, aþýklýk geleneði ve yukarýda sýraladýðým olgular dýþýnda, haksýzlýða uðramak, yokluðu, yoksunluðu bulunan konular, yalnýzlýk, þairliðin ateþleyici unsurlarýdýr. Burada ki konumuz eli kalem tutanlaradýr, Aþýklýk geleneðinden gelen sazlý ozanlarý, bir vesile olursa, baþka bir yazýmda anlatýrým. Þiir, kulaða, göze, ruha hitap eden bedii bir güzelliðe sahiptir. Þiirin asýl anlamý, sihri, güzelliði buradadýr. Baþlýðýmýz ‘Þiir niçin yazýlýr’ olduðu için, þiirin aksiyonu yönüyle baþlamýþ oldum. “Þair olunmaz, þair doðulur” sözü evet doðru, bence açýklamaya muhtaç olarak doðrudur. Bu söz þairleri irdelemek, sevmedikleri kiþileri, kendilerinden ayrý tutmak için söylenmiþse ayýp ve çok yanlýþtýr. Erken yaþlarda þiire baþlamasý anlamýna da gelmez. Aký ne ki, çoku ne olsun. Üstüne basarak söylediðim bir sözüm var. ‘Yaþayýp da þair olmamak elde mi?’ Evet, -þair olunmaz, þair doðulur- olaylarý yaþadýktan sonra þair doðar veya þair olur. Ýsteyen gene anasýnýn karnýndan ayrý genle 9 ay, 10 günün dýþýnda doðduðunu sansýn. Her türlü etnik düþüncelerden uzak, sanat için yazýlan þiirler deðer taþýrlar. Duygusal ruh haliyle yaþamýn her tezahürünü dizelerimizde yansýtabiliriz. Þair, kiþiliðini duyurmak, varlýðýný haberdar etmek için yazar. Þairlik daha önce, belki tarih öncesi tescil edilmiþ bir kavramdýr.Yaþayan bir varlýk gibi deðil, insan olmak gibi üstün ruh haliyle kendine güvenini artýrýr, bu sýfatýyla þairliðini sürdürür. “ Þiir, sanat için mi, toplum için mi? Çok soruldu. Þiir, sanat için olduðu kadar, ayný ölçüde toplum için, hatta birey için, gönlü ve aklý arasýnda geçen psikoterapi merkezidir. Bu görüþlere, diðer görüþlere aðýrlýk kazandýracak baþka ekleyeceklerim var. Eskilerin hiciv dediði þiirin, bir de -Yergi- yönü vardýr. Þiirin bu yönü, ters dönen vagonlarýn rayýna oturtulmasý gibi, mizahi yönüyle okurken düþündüren, en azýndan hatýrlatan, gerçek bir yaný vardýr. Bence þairliðin asýl ve asil görevi budur, özellikle ülkemizde. Birkaç ay evvelki ‘Türk Dili’ sayýlarýnýn birinde þiirden bahseden bir refikimizin, ‘yetmiþ yaþýn üstünde olanlar þiir yazmasýn’ gibi emir verircesine bir cümlesi gözüme çarpmýþtý. Derginin yayýna hazýrlýk aþamasýnda, düzeltmenlerin gözünden kaçmýþ olacaðýný düþünüyorum. Eðer genelleme yapýlmadan, bazý kiþiler için söylenmiþse, ki o da ayýp. Konu ayrýlmadýðýna göre, genele karþý söylenmiþ bir gaf niteliðindedir. Üstat Necip Fazýl Kýsakürek son nefesine kadar þiirini yazmýþ, ‘Türk Edebiyatý Dergisi’ de, damarýnda atan nabzýný, durana kadar okuyucusuna nakletmiþti. Günümüzde 70 yaþýný aþan, yetmiþine merdiven dayamýþ pek çok deðerli þairlerimiz var. Böyle bir sözü söyleyen, söyleyebilen kimdir, bu sözü söylettiren nedenleri merak konusu? Þiir yazmak bir yaþam biçimidir, bu sözü söyleyenin, yaþamýn dýþýndan biri olduðunu sanýyorum. Bendeniz de elimde olmayarak 70’i aþanlardaným amma, þiir yaþým genç, henüz 26. Cadde, bulvar akan insan seline, motorlu araçlarýn sesleri de karýþýnca, gaipten kaynayan homurtu halini alýr, hiçbir kimsenin karþý gelmediði bir homurtu... Bu homurtu içindeki bazý kiþilerle, aramýzda kategori ve bakýþ açýsý farký olabilir. Her kiþi çaðýnýn þahididir. Hani nerde bu þahitler, birkaç karikatürist, yazar, sanatçý dýþýnda... Bireysel sporlarda, yarýþmalarda, özel sektörün çeþitli dallarýnda aþamalar, baþarýlar yaþanýyor. Ne yazýk ki, gereken medyasý oluþmuyor. Hani nerde eceline soyunanlar Seksen yýldýr aþýlmayan, aþmayý býrakýn Hani nerde altý okla gösterilen ilkeler, Gerçeðiyle hiçbiri yok maalesef Ve yetiþmiþ genç nesilleri uyaracak, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, bir Eþref ‘Moliere’ de çaðýný yazmýþ komedisinde Biz de çaðýmýzý yazýyoruz Pirzola yedirmek için Aslýnda oynuyoruz da Tüm milletin önünde Bir tiyatro galasýnda, Oyunun adý da var, ‘Bir gözü kör korsanlýk’ Bilgeliðin dik âlâsý Ben deyim sýnýf farký, Siz deyin budalasý. Konumuz ‘Þiir niçin yazýlýr’ Bana göre þiir, birazcýk da bunlar için yazýlýr. Saygýlarýmla. Haydar Köprülüoðlu
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Haydar Köprülüoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |