Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon |
|
||||||||||
|
-Bu fotoðraftaki çocuk aðbimin oðlu Arda Burda 3 yaþýnda Bu da Arda’nýn puseti Puseti itekleyen benim Ondört yaþýndayým Arda’nýn eðlendirilmesinden sorumlu olan ben Gerizekalý ben Fotoðraflarda hep sýrýtan ben Gerizekalý ben Ciddiye alýnmayan ben Ama iþe yarayan ben Gerizekalý ben Bir Pazar günüydü Kiliseden çýkar çýkmaz çekilmiþti bu fotoðraf Zavallý Arda Kilisede yanan bütün mumlarý neden üflemiþtim bir çýrpýda, hem de herkesin gözü önünde? Ve kimseden çýt çýkmamýþtý. Annem çok utanmýþtý. Ýncecik mumlardan incecik tüten dumanlarý izliyordum ve utanç kokuyordu ortalýk. Annem kokuyordu. Ýsa kokuyordu. Meryem kokuyordu. Ben sýrýtýyordum. Arda’nýn ölümüne 15 yýl vardý daha. Mumlarý neden üflemiþtim? Hatýrlamýyorum.Lütfen. Birþey hatýrladým ama þimdi. Bir þarký...iyice dinlenmezse güzelliði anlaþýlamayan þarkýlardandý. Sözlerini hiç bilemedim, sadece “gör ” diyordu bir yerinde. Mumlar dilek dilek tutuþurken...birden bire oldu. Ýsa’nýn ayaklarýný gördüm önce..ve orta parmaðýnýn diðerlerinden uzun olduðunu da gördüm. Babamýn ayaklarýný hatýrladým, babamýn sesini hatýrladým ve babam þarký söyledi bana...yavaþ yavaþ söyledi, iyice dinledim, iyice dinleyince güzelliðini anladým. Þarkýda “gör” dedi birisi. Mumlar da dilek dilek yanýyorlardý ya, alevlerin içinde birþey vardý ya...üfleyiverdim. Valla billa görebilmek içindi...hani þarkýdaki gibi, babamýn söylediði þarký hani... Mumun ipini gördüm. Siyahtý. Ötekiler gibi. Sonra da incecik tüten dumanlar...mum yanýðý koktu, utanç koktu, Ýsanýn ayaklarý koktu. Ama en çok annem koktu. Elma gibi koktu...Bu kadar hatýrlayabiliyorum. -En güzeli elmalýdýr bilir misin? Öyle kavunlusuna, karpuzlusuna yüz verme sakýn ha! Ýçtin mi elmalý içecen. Ýçine kilolarca elma dolacak bir nefeste hemen. Elmalarýn patýr patýr ciðerlerine dolduðunu hissedeceksin. Osmanlý zamanýnda üniversite dengi sayýlabilecek öðretim kurumlarýndan birinde, nargile paylaþmak seninle...bence sen gerizekalý deðilsin. Bence senin annen utanç kokuyordu ama senin yüzünden deðildi. Biliyor musun, belki de tam sen üflerken mumlarý annen pýrtlamýþtý ve aslýnda o yüzden utanmýþtý ve aslýnda belki etrafa yayýlan koku annenin pýrt kokusuydu. -Komiksindir herhalde ama kesinlikle elma kokuyordu . -Seni gülerken görmek istedim sadece. Yapamadým. Ama sana inat utanmýycam iþte. Ve tam þimdi burada kokan kesinlikle elma kokusu...elma..elma. Öyle çok gülmüþtük ki sonra bu elma kokulu pýrt esprisine. Ve ben ne kadar da hafiflemiþtim. Her pýrt ve her elma kokusunda kendimi iyi hissediyorum ya...nedeni bu deli çocuktur. Deniz soytarýsý...nolucak! Ardacýðým sessiz bir çocuktu, elma gibi yanaklarý vardý, geç yürüdü, geç konuþtu, geç öðrendi, geç okudu, geç yazdý...hep geç kaldý. Belki bu yüzden gidiþini erkene aldý. Çok erkene aldý hem de...Bütün geç kalmýþlýklarýnýn acýsýný çýkardý sanki. Arda’ya gereksiz geldi belki bulmacanýn yukarýdan aþaðýya 5 harften oluþan, sýrasýyla Y-Þ-M sessizleri aslýnda çýkmýþ olan sözcüðün sadece iki tanecik ve de üstüne üstlük ayný olan A seslisinin peþinde koþturup durmak ...Arda, bir lokma mutluluk için tatsýz ve acý yemekleri yemek zorunda olmadýðýný düþündü. Bir lokma mutluluðunu da yanýna katarak uzaklaþtý ve asla geri dönmedi. Onu uðurladýðýmýz yerde Ýsa’nýn orta parmaðý uzun olan ayaklarýna dalmýþtý gözlerim. Arda biraz ötedeydi, huzurlu görünüyordu bembeyaz saten kumaþlar içinde. Mezuniyetinde giydiði smokini vardý gene üstünde. Ýnce telli saçlarý taranmýþtý, þakaðýndaki delik pek farkedilmiyordu. Burada bulamadýklarýný gittiði yerde bulsun diye dualar ettik...mumlar diktik...siyahlara büründük. Ve Arda’yý bir daha hiç göremedim. Annem’in utanç koktuðu o gün Arda 3 yaþýndaydý. Ben, onun eðlendirilmesinden sorumluydum. Bu sorumluluk Arda’dan nefret etmeme sebep oluyordu. Keþke bilseydim, görebilseydim. Arda’ nýn þakaklarýndan öpebilseydim...belki o zaman Arda “lokma lokma mutluluklar için bile olsa tatsýz ve acý yemekler yemeye deðer” diye düþünebilirdi. Bu sefer de ben geç kaldým. -Herkesin hüzün dolu, osuruk kokulu ve beyaz satenler içinde yatan anýlarý vardýr biliyor musun? Herkesin geç kalmýþ, erken gitmiþ Ardalarý olduðu gibi... Deniz bir soytarýydý. Kral Lear’ýn soytarýsý gibi bir soytarýydý. Çöllere yaðmurlar yaðdýran, yaðmur sularýyla çiçekler sulayan cinsten...O yaðmurlarý asla ve asla ziyan etmezdi. O, çöllerden asla ve asla korkmazdý da...çünkü o istediði zaman çöllere yaðmurlar yaðdýrabiliyor ve çiçekler yeþertebiliyordu. Deniz’i þakaklarýndan öptüm ve gittim. Annem’in zeytinli keklerine doðru gittim. Çok ender görüþebildiðim annemin zeytinli kekindeki dereotlarýný ayýrýp, tabaðýn kenarýna iteklemeye gittim. Arda’nýn pusetini iteklemeye gidiyormuþum gibi gittim. 2 kilo elma aldým yanýma, öyle gittim. Ada, sonbahar giymiþ, öylece duruyordu ben ona doðru yanaþýrken. Denizden de görülebilen beyaz evin en üst katý vardý. Orasý sanki bir kartal yuvasýydý. Kilise yokuþun baþýndaydý, hep baþýndaydý. Kartal yuvasý tepedeydi, yokuþun en tepesindeydi. Annem ve herþey oradaydý. Oraya gidiyordum. Elmalar poþetin içinde kýpýr kýpýr, kýrmýzý, kýrmýzý, kütür kütürdüler. Kilisenin çaný siyahtý, çok ta büyük deðildi. Oysa elma kokulu pýrt gününde bana çok büyük görünmüþtü. Kafam karýþmýþtý...acaba ben birþeyleri görmede “geç” mi kalmýþtým? Ya da “erken” görmenin içinde yanýlma payý vardý da ben ancak þimdi mi ? Þimdi mi? Þimdi mi? Þimdi mi? “Bence senin annen utanç kokuyordu ama senin yüzünden deðildi. Biliyor musun, belki de tam sen üflerken mumlarý annen pýrtlamýþtý ve aslýnda o yüzden utanmýþtý ve aslýnda belki etrafa yayýlan koku annenin pýrt kokusuydu.“ -ANNEEEEEEEEEE...! Anneeeee, sana elma getirdim. Nihayet getirebildim. Sarýl bana ve pýrtla ve utanma bir daha. Senin pýrtýn elma kokuyor. Ve ben dünyadaki bütün mumlarý üfleyebilirim. O kadar çok dileðim var ki... 22-27/8/03 Ýstanbul Öykü Yüzer
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Öykü Yüzer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |