..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > Öykü Yüzer




27 Aðustos 2003
Adanýn Dumanlarý ve Çanlar Benim Ýçin Çalýyor Sanki  
Öykü Yüzer
Kilisede yanan bütün mumlarý neden üflemiþtim bir çýrpýda, hem de herkesin gözü önünde?


:BABB:
ADANIN DUMANLARI VE ÇANLAR BENÝM ÝÇÝN ÇALIYOR SANKÝ


-Bu fotoðraftaki çocuk aðbimin oðlu Arda
Burda 3 yaþýnda
Bu da Arda’nýn puseti
Puseti itekleyen benim
Ondört yaþýndayým
Arda’nýn eðlendirilmesinden sorumlu olan ben
Gerizekalý ben
Fotoðraflarda hep sýrýtan ben
Gerizekalý ben
Ciddiye alýnmayan ben
Ama iþe yarayan ben
Gerizekalý ben
Bir Pazar günüydü
Kiliseden çýkar çýkmaz çekilmiþti bu fotoðraf
Zavallý Arda

Kilisede yanan bütün mumlarý neden üflemiþtim bir çýrpýda, hem de herkesin gözü önünde?
Ve kimseden çýt çýkmamýþtý. Annem çok utanmýþtý. Ýncecik mumlardan incecik tüten dumanlarý izliyordum ve utanç kokuyordu ortalýk. Annem kokuyordu. Ýsa kokuyordu. Meryem kokuyordu. Ben sýrýtýyordum. Arda’nýn ölümüne 15 yýl vardý daha.
Mumlarý neden üflemiþtim? Hatýrlamýyorum.Lütfen.
Birþey hatýrladým ama þimdi. Bir þarký...iyice dinlenmezse güzelliði anlaþýlamayan þarkýlardandý. Sözlerini hiç bilemedim, sadece “gör ” diyordu bir yerinde.
Mumlar dilek dilek tutuþurken...birden bire oldu. Ýsa’nýn ayaklarýný gördüm önce..ve orta parmaðýnýn diðerlerinden uzun olduðunu da gördüm. Babamýn ayaklarýný hatýrladým, babamýn sesini hatýrladým ve babam þarký söyledi bana...yavaþ yavaþ söyledi, iyice dinledim, iyice dinleyince güzelliðini anladým. Þarkýda “gör” dedi birisi. Mumlar da dilek dilek yanýyorlardý ya, alevlerin içinde birþey vardý ya...üfleyiverdim. Valla billa görebilmek içindi...hani þarkýdaki gibi, babamýn söylediði þarký hani...
Mumun ipini gördüm. Siyahtý. Ötekiler gibi. Sonra da incecik tüten dumanlar...mum yanýðý koktu, utanç koktu, Ýsanýn ayaklarý koktu. Ama en çok annem koktu. Elma gibi koktu...Bu kadar hatýrlayabiliyorum.




-En güzeli elmalýdýr bilir misin? Öyle kavunlusuna, karpuzlusuna yüz verme sakýn ha! Ýçtin mi elmalý içecen. Ýçine kilolarca elma dolacak bir nefeste hemen. Elmalarýn patýr patýr ciðerlerine dolduðunu hissedeceksin. Osmanlý zamanýnda üniversite dengi sayýlabilecek öðretim kurumlarýndan birinde, nargile paylaþmak seninle...bence sen gerizekalý deðilsin. Bence senin annen utanç kokuyordu ama senin yüzünden deðildi. Biliyor musun, belki de tam sen üflerken mumlarý annen pýrtlamýþtý ve aslýnda o yüzden utanmýþtý ve aslýnda belki etrafa yayýlan koku annenin pýrt kokusuydu.

-Komiksindir herhalde ama kesinlikle elma kokuyordu .
-Seni gülerken görmek istedim sadece. Yapamadým. Ama sana inat utanmýycam iþte. Ve tam þimdi burada kokan kesinlikle elma kokusu...elma..elma.


Öyle çok gülmüþtük ki sonra bu elma kokulu pýrt esprisine. Ve ben ne kadar da hafiflemiþtim. Her pýrt ve her elma kokusunda kendimi iyi hissediyorum ya...nedeni bu deli çocuktur. Deniz soytarýsý...nolucak!

Ardacýðým sessiz bir çocuktu, elma gibi yanaklarý vardý, geç yürüdü, geç konuþtu, geç öðrendi, geç okudu, geç yazdý...hep geç kaldý. Belki bu yüzden gidiþini erkene aldý. Çok erkene aldý hem de...Bütün geç kalmýþlýklarýnýn acýsýný çýkardý sanki.
Arda’ya gereksiz geldi belki bulmacanýn yukarýdan aþaðýya 5 harften oluþan, sýrasýyla Y-Þ-M sessizleri aslýnda çýkmýþ olan sözcüðün sadece iki tanecik ve de üstüne üstlük ayný olan A seslisinin peþinde koþturup durmak ...Arda, bir lokma mutluluk için tatsýz ve acý yemekleri yemek zorunda olmadýðýný düþündü. Bir lokma mutluluðunu da yanýna katarak uzaklaþtý ve asla geri dönmedi. Onu uðurladýðýmýz yerde Ýsa’nýn orta parmaðý uzun olan ayaklarýna dalmýþtý gözlerim. Arda biraz ötedeydi, huzurlu görünüyordu bembeyaz saten kumaþlar içinde. Mezuniyetinde giydiði smokini vardý gene üstünde. Ýnce telli saçlarý taranmýþtý, þakaðýndaki delik pek farkedilmiyordu. Burada bulamadýklarýný gittiði yerde bulsun diye dualar ettik...mumlar diktik...siyahlara büründük. Ve Arda’yý bir daha hiç göremedim.
Annem’in utanç koktuðu o gün Arda 3 yaþýndaydý. Ben, onun eðlendirilmesinden sorumluydum. Bu sorumluluk Arda’dan nefret etmeme sebep oluyordu. Keþke bilseydim, görebilseydim. Arda’ nýn þakaklarýndan öpebilseydim...belki o zaman Arda “lokma lokma mutluluklar için bile olsa tatsýz ve acý yemekler yemeye deðer” diye düþünebilirdi. Bu sefer de ben geç kaldým.

-Herkesin hüzün dolu, osuruk kokulu ve beyaz satenler içinde yatan anýlarý vardýr biliyor musun? Herkesin geç kalmýþ, erken gitmiþ Ardalarý olduðu gibi...

Deniz bir soytarýydý. Kral Lear’ýn soytarýsý gibi bir soytarýydý. Çöllere yaðmurlar yaðdýran, yaðmur sularýyla çiçekler sulayan cinsten...O yaðmurlarý asla ve asla ziyan etmezdi. O, çöllerden asla ve asla korkmazdý da...çünkü o istediði zaman çöllere yaðmurlar yaðdýrabiliyor ve çiçekler yeþertebiliyordu.
Deniz’i þakaklarýndan öptüm ve gittim. Annem’in zeytinli keklerine doðru gittim.
Çok ender görüþebildiðim annemin zeytinli kekindeki dereotlarýný ayýrýp, tabaðýn kenarýna iteklemeye gittim. Arda’nýn pusetini iteklemeye gidiyormuþum gibi gittim. 2 kilo elma aldým yanýma, öyle gittim.

Ada, sonbahar giymiþ, öylece duruyordu ben ona doðru yanaþýrken. Denizden de görülebilen beyaz evin en üst katý vardý. Orasý sanki bir kartal yuvasýydý. Kilise yokuþun baþýndaydý, hep baþýndaydý. Kartal yuvasý tepedeydi, yokuþun en tepesindeydi. Annem ve herþey oradaydý. Oraya gidiyordum. Elmalar poþetin içinde kýpýr kýpýr, kýrmýzý, kýrmýzý, kütür kütürdüler. Kilisenin çaný siyahtý, çok ta büyük deðildi. Oysa elma kokulu pýrt gününde bana çok büyük görünmüþtü.
Kafam karýþmýþtý...acaba ben birþeyleri görmede “geç” mi kalmýþtým? Ya da “erken” görmenin içinde yanýlma payý vardý da ben ancak þimdi mi ? Þimdi mi? Þimdi mi? Þimdi mi?

“Bence senin annen utanç kokuyordu ama senin yüzünden deðildi. Biliyor musun, belki de tam sen üflerken mumlarý annen pýrtlamýþtý ve aslýnda o yüzden utanmýþtý ve aslýnda belki etrafa yayýlan koku annenin pýrt kokusuydu.“



-ANNEEEEEEEEEE...!
Anneeeee, sana elma getirdim. Nihayet getirebildim. Sarýl bana ve pýrtla ve utanma bir daha. Senin pýrtýn elma kokuyor. Ve ben dünyadaki bütün mumlarý üfleyebilirim. O kadar çok dileðim var ki...


22-27/8/03
Ýstanbul
Öykü Yüzer




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sürrealizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kalýrsa, Ýçinde Biraz Lavanta Kalýr
Matruþka Tükürük Hokkasýnda
Balýklý Günlere Hamhumþaralop Bir Flashback
Yanis Nikolaides
Elimi Portakal Kaptý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evler
Kaos
Bir... Bir...Bir...Bir...
Sis ve Rüzgar
Sabahat Haným
Orman
Kim Ulan Bu Cahide?
Ýstiklal Caddesinde Tütsü Kokularý
Kokteyl
Renklerin Dili, Damaðý ve Diþleri


Öykü Yüzer kimdir?

.

Etkilendiði Yazarlar:
edgar alan poe, sait faik abasýyanýk


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Öykü Yüzer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.