..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Kirazlar ve dutlarýn tadýný çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Emine Piþiren




21 Eylül 2012
"O Mutlaka Cennet Kapýsýndaki Melekleri de Neþelendirmiþtir. ""  
Emine Piþiren
Sürekli konuþuyor ve beni de anýlarýna çekiyordu. Bir yandan da vitrin camýndan þekerliðe uzandý. Diðer elinde limon kolonyasý vardý. Aslýnda bilmediðim insandan özellikle þeker alýp yemezdim. Çekinerek reddettim:


:ACBH:
”Hatýra yazmak, ölümün elinden bir þey kurtarmaktýr.” Andre Gide

Eylül ayý nedense en sevdiðim aylardan biridir. El ayak çekilir, beldemiz sakinliðe kavuþur, doða kendiyle baþ baþadýr bu ayda. Bir de bu sevincime serçeler ortak olurdu. Kýrlangýçlarýn göç etmesiyle boþalan yuvalara yerleþen serçelerin, hazanýn gölgelerindeki keyiflerine diyecek yoktu. Bu ayda, durgunlaþýrdý deniz. Mavi körfeze uzanýnca bakýþlarým sanki ruhum, tatlý bir huzura doðru yol alýrdý. Bir sahil kenti insaný olarak, eðer denize deðmezse gözlerim huysuzlanýr, eksiklik hissederdim.

Güneþlenmek için kumsala indiðimde hayret ettim. Deniz kýyýsý kalabalýktý. Gözüme bir yer kestirip, sergimi yayýp uzandým. Güneþi tenimde hissedince, gözlerime de uyku çökmüþtü. Bir süre uyudum. Ama fazla sürmemiþti ki, “elif-be-te-se” diye duyduðum sese doðru baþýmý çevirdim. Bir kaç metre ileride bir anne oðluna Kuran Alfabesini ezberletmekteydi. Güneþ gözlüðümün ardýndan onlarý izlemeye baþladým. Sýcaktan bunalan çocuk sonunda isyan etmiþti:,“elif be te se, yeter ama anne yeterr… ben buraya denize girmeye geldimm, denizee…okula deðilll!..” dedikten sonra doðruca denize koþturdu. Aferim çocuða! O anda ben, okula baþlayacak bebelerin ve ailelerin içler acýsý hallerini düþündüm…

Tekrar gözlerimi yumup güneþlenmeye baþlayýnca, “elif-be-te se” Arap alfabesi beynimin içinde yankýlanmaya baþlamýþtý. O anda da buruk bir hatýram belleðimden aklýma düþüvermiþti.

“…Bir gün yolda yürüyordum. Tam karþýdan oldukça yaþlý bir kadýn gelmekteydi.
Hem de üzerime üzerime doðru.Saða kaçtým bana çarpmasýn diye, sað tarafýma geldi, sola kaçtým soluma geldi, ama bu arada bana çok da yaklaþmýþtý. Üstelik de beni tanýyormuþ gibi de gülümsüyordu. Öyle hýzla gelmekteydi ki, duraksamak zorunda kalmýþtým; sanki ellerini yana doðru açmýþ beni kucaklayacaktý.
Ýçimden “acaba beni birine mi benzetti” diye sorgularken kendimi,

“Bana ne olur Kuran-ý öðret, onu okumayý çok istiyorum” diye ellerime de sarýlmaz mý?!.

Þaþtým kaldým!

O an ne diyeceðimi bilememiþtim. Onun hevesini kýrmamak adýna, “Kuran okumayý bilmiyorum, ama Türkçesini size okuyabilirim,” diyecektim ki, baþka soruya geçtim. Acaba kafadan hasta veya bunak olmasýndý? Bu düþünce kafamda belirir belirmez,ona yaþýný sordum:

“Teyzem sen kaç yaþýndasýn bakayým?”

“1922 yýlýnda Selanik-de doðmuþum be kýzaným…”

Ve sohbetin sonu gelmedi tabi…
Yaþlý teyze elimi hiç mi hiç býrakmadý. Kýramadým onu takip ettim.Severdim yaþlýlarý dinlemeyi. Yaþam onlardan sorulurdu sanki.
Evi naftalin kokuyordu.
Duvarlarý mavi çivit rengindeydi. Ve siyah beyaz aile fotoðraflarý duvarlarýn tek duvar aksesuarýydýlar. Köþedeki vitrin, ceviz eskitilmiþ masiftendi. Hala çaldýðýný sandýðým eski bir radyoyu görünce duygulanmamak elde deðildi tabi ki de.? Ýki arada bir derede bende çocukluðuma taþýnmýþtým.
Salon oldukça derli toplu ve beyaz iþli danteller sedir koltuklarýn baþlarýna yerleþtirilmiþti.
Benim þaþkýn bakýþlarýmý yakaladý ve “evimi beðendin mi? Duvarlarý ben boyadým. Bak bu babam. Kore harbi gazisi. Bu da amcam, ama o hiç dönemedi. Kore de þehit olmuþ.
Sararmýþ siyah beyaz fotoðraflarý izlerken boðazýma hüzün düðümleri kümeleniyordu sanki…Bu nedenle de sýk sýk yutkunmak zorunda kalýyordum. Dokunsalar aðlayacaktým ki, kolumu kendine doðru çekiþtirmeye baþladý:
“Bak bu da annem, ben çok küçükken bana Kuran-ý þöyle sevdirmeye çalýþýrdý.Sana da söyleyeyim mi kýzým? “
Onun neþesi bana da bulaþmýþtý. Mavi gözlerinin ýþýðý kaybolmamýþtý.

“Söyle teyzeciðim…”

“Elif-Be-Te-Se-Cim-Dalý Köse…Hoca girdi kümese.Tavuklarý yemese…”

Kahkahalarýmý tutamamýþtým. Teyze çok matrak ve üstelik de çok meraklýydý. Dönüp dolaþýp sözü Kuran öðrenmeye getiriyor, bende ne söyleyeceðimi bilemiyordum. Öyle istekliydi ki…

“Harfleri biliyorum,ama gel gör ki, okuyamýyorum.Bu yaþtan sonra öðrenir miyim kýzým.?”

Sürekli konuþuyor ve beni de anýlarýna çekiyordu. Bir yandan da vitrin camýndan þekerliðe uzandý. Diðer elinde limon kolonyasý vardý. Aslýnda bilmediðim insandan özellikle þeker alýp yemezdim. Çekinerek reddettim:

“Teyzem benim þekerim var, ama kolonyaný isterim” dedim.
“Sen al al kýzým, bu þekerler bak çok taze, Eminönü’nden aldýrdým erkek kardeþime.Yemezsen de sokaktaki çocuklarý sevindir. Sadakan olur. Sevaptýr. Hadi al ayolll….Çekinme…Avuçla bakayým…”

Ve o yaþlý teyzenin kütüphanesine gözlerimle gönlüm takýldýðýnda vakit bir hayli geçmiþti.
Cep telimden eþim tarafýndan “nerde kaldýn yahu” diye aranmasaydým, belki de o teyze ile sabahý bulacaktýk…
Eþinin sesini teybe almýþtý, evlilik yýldönümlerinde dinlemesi, beni çok etkilemiþti.Adeta bir törenle hala 54 senelik eþinin yasýný tutmaktaydý…
Peki bu yaþlý teyzede ben ne buldum da beni böylesi etkilemiþ, hala onun hakkýnda konuþabiliyordum?
Öncelikle, insaný sýkmýyordu ve neþeliydi.
Sohbeti tatlýydý…
Anýlarla doluydu…Hem öyle böyle deðildi…Atatürk’ü görmüþtü.
Ona veda öncesi sözlerimi aklýma getirdikçe yüzüm kýzarýyordu.

“Sana söz veriyorum teyzeciðim, sana Kuran-ý mutlaka öðreteceðim.” diye…

Ve onun kütüphanesinden Hz.Hatice’nin Hayatý, adlý kitabý aldým. Kitabý okuyup bir sonraki geliþimde ona geri verecektim. Bu þu demek oluyordu. Bir kez daha yaþlý teyzeye uðrayacaktým. Peki, ikinci kez beni gördüðünde ona ne yanýt verecektim?
Sana söz verdim, ama ben aslýnda Kuran okumayý bilmiyordum, desem uygun düþer miydi, bir önceki yalanýmý örtmeye?
Tabi ki, hayýr…
Eve geldiðimde konuyu eþime açtým. “Neden Fikriye Hanýmý ona yönlendirmiyorsun?” dediðinde kafamdaki odanýn ýþýðý aydýnlanmýþtý.

-”Tabi, ya en uygunu o!..Hay aklýnla bin yaþa e mi bey!”

-”Akýl vere vere bende akýl kalmayacak.” diyen eþime bir öpücük kondurmuþtum.

Arkadaþým Fikriye’ye o teyzeyi ve isteðini söylediðimde “tabi öðretirim arkadaþým sen hiç merak etme,” dediðinde ancak içim rahat etmiþti.
Bu sohbetin üzerinden tam üç yýl geçmiþti ve ben bir kez daha gidemedim yaþlý teyzemizin evine. Ben ve ailem bir daha geri dönmemek üzere Akçay’a göç etmiþtik.
Annemi kalbinden ameliyat ettirmek için Ýstanbul’a gittiðimde aklýma düþmüþtü o teyze, arkadaþýma sorduðumda hiç beklemediðim bir yanýt almýþtm:,

“O teyzeyi maalesef kaybettik. Sen gittikten bir kaç ay sonra öldü. Kimsesi yoktu. Cenazesini bile biz kaldýrdýk. Ölmeden önce söylediði son sözler hastanedeki doktor ve hemþireleri bile þaþýrtmýþtý. Neden biliyor musun?”

Üzüntüyle, ” ne ?” dedim.

“Elif-Be-Te-Se-Cim-Dalý Köse…Hoca girdi kümese.Tavuklarý yemese…” dedi ve gözlerini ebediyete kapadý.

O anýn tesiriyle yüksek sesle düþünmüþtüm:

“ O, mutlaka Cennet kapýsýndaki melekleri neþelendirmiþtir.”

Ve az önce denize koþmuþ çocuðun sesiyle anýlarýmdan sýyrýlmýþtým.

-”Býrrr su çok soðukmuþ anneee!”

Emine PÝÞÝREN/Akçay-20.09.2012



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gel Mezarýma Ýþe Oðlum
Biz Önce Beþ Kiþiydik
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (Son Bölüm)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (3)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (2)
O Annene Söyle, Çocuðun Aklýna Bunlarý Sokmasýn (1)
Davetsiz Konuk - 3 -
Anýlarýmýn Dallarýnda Bir Hüzün Tomurcuðu
Bana Ýnsanca Yaþamayý Öðrettiðin Ýçin Teþekkür Ederim Anne
Davetsiz Konuk - - - Son Bölüm - - -

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anne Cennette Yemek Var mý?
Yumurtaný Nasýl Ýstersin Caným, Rafadan mý Kafadan mý?
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 1 -
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 2
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? - 2 -
Aþýk Olmak Ýstiyor Musunuz?
Bu Çocuk Benim Deðil
Seni Seviyorum Iþýl
Sarý Kediyi, Niçin Kireç Kuyusuna Atmýþtým? (Son Bölüm)
Vurgun Yedi Yüreðim!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.