İzmarit
Oysa bir zamanlar kendisinin de ipini koparmış deli gibi okul bahçesinin o duvarından öbür duvarına koşup durduğunu gayet net hatırlayabiliyordu. Yine de bu çocuğun koşuşu diğer koşmalar gibi değildi.
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
Oysa bir zamanlar kendisinin de ipini koparmış deli gibi okul bahçesinin o duvarından öbür duvarına koşup durduğunu gayet net hatırlayabiliyordu. Yine de bu çocuğun koşuşu diğer koşmalar gibi değildi.
Bir külhanbeyi ile aşık bir beyefendinin öyküsü. Aşka farklı bakış, diğerini dönüştürürken kendini değiştirmenin şaşkınlığının kelimelere dökülme hikayesi.
Sıcak bir Eylül akarken gözlerinden, gün sevdadır, gün vedadır... Tek suçludur Eylül, o çağırmıştır sevda sancılarını ve bitmeyecektir. Aralık kapıları kapanırken günlerin yüzüne, yeni merhabalar kucaklanır acımadan... Bunu sezer yürek ve kırılır aynalardaki gülümseyişe. Yalnız dillerde kraliçedir ceylan bakışlı sultan... Bir kez daha anlar ki aşk yoktur. Bir
Gaye Boralıoğlu
Sonrasızlığa öncelik tanıyan eksik bir teşebbüs aşkımız.. Bir köprünün iki ayağı gibiyiz; bir araya gelsek, yıkım olur!
Sensiz biten baharı, kilitledim kasama,
Sağlam bir duvar ördüm, gönlümdeki arsana.
Bu basit bir Suç ve Ceza öyküsü değil; ne olduğunu tam olarak tarif edemiyorsam da ironinin korkunç izlerini gördüğümü söylemeliyim.
“Bakacak zaman yok Kemal! Bakacak zaman yok! Bu ne Allah’ın belası böyle!” dediği anda helikopteri binanın arkasından kaldırmış ve ileriye süratle hamle etmişti. “Kemal otomatik top kumandası bende roket ve füzeler sende! Buraya bir baraj kuruyoruz!” Ateşe başlamıştı Paşa.
Tek başına Yalnızca Usulca Sessizce Yalınca Son umuduyla Tükenmişliğiyle Umutsuzca Yorgunca Bitik ve de yitik Kayıp
MUSTAKIN NEYSE
Nuh beddua etti yer, gök yarıldı,
Yer altı, yer üstü suya sarıldı,
Çifter çifter o gemide varıdı,
Gemi gitti dağlar taşlar yol oldu.
Yaşar Kemal