"“Yazmak, kendi kendine konuşmak ama herkesin sana kulak vermesi umuduyla yapılan bir delilik.” — Franz Kafka"

Öykü

Gözlerine Değdiğim Yerdedir Hayat

Sıcak bir Eylül akarken gözlerinden, gün sevdadır, gün vedadır... Tek suçludur Eylül, o çağırmıştır sevda sancılarını ve bitmeyecektir. Aralık kapıları kapanırken günlerin yüzüne, yeni merhabalar kucaklanır acımadan... Bunu sezer yürek ve kırılır aynalardaki gülümseyişe. Yalnız dillerde kraliçedir ceylan bakışlı sultan... Bir kez daha anlar ki aşk yoktur. Bir

Dilenciler Köyü

Yaşlı dilenci inatla, ısrarla iddia ediyordu. Güya zamanında bu yerde tek bir dilenci bile yoktu. Öyle ise eğer eski dönemde küçücük bir köy olan bu koca şehrin bu ilçesinde tüm ahali nasıl dilenci olmuştu?.. İddiasına göre eski dönemin insanları yokluğa, sefalete rağmen onurlu insanlardı. Üstelik o onurlu insanlar

Sanrı

Dalmışım. Büzüldüğüm yerden doğruluyorum. Gözlerim yaşarmış yine; nedensiz. Ne zamandır oluyor. Sebebini bilmiyorum.
Elimle buğulanmış camı şöyle bir silip dışarıyı izlemeye koyuluyorum. Karşı evin oğlu dışarıda top oynamaya çıktı. Arkadaşları da doluştu sokağın ortasına. Maç yapacaklar. Bir keresinde beni de çağırdılar, ama gitmedim. Önceden hiç konuşmazlardı

Mehtaplı Gecelerde

Sevgin yanan gönlüme su, gözlerin talihime pusu, özlemin severek yattığım ölüm uykusu oldu.
Şarkılar yemeğim, şiirler ekmeğim artık.
İçtim sabahlara kadar. Meyhane köşelerinde seni........

Başa Dön