"Kitaplar bize yalan söylemez, ama bazen o yalanları o kadar çok severiz ki, gerçeklere ihanet ederiz." – Umberto Eco"

Öykü

Hüzün Gözlü Deniz Kızı

Ayrılık acısıyla ağlardı hüznün içinde yüzen deniz kızı her gece… Tahammül edilmez bir yokluktu avuçlarındaki titreme. Hasretli gözyaşlarıyla engin denizlere açılırdı gerçeklere meydan okuyarak. Cesur yüreği ile kucaklardı denizin hırçın dalgalarını. Bakışları; suskun bir güz güneşi, her gülümseyişi; bin yıllık figan olurdu yıldızsız gecelerde, vuslatı bekleyen yüreği biçare…

Affet Beni Anne!

Hoşgeldin bitanem. Dünyama mutluluklar getirdin, gülüşler, sürprizler, umutlar getirdin. Senin kadar güzel , senin kadar heyecan verici kaç konuk ağırlayabilir ki insan?

Sisli Bir Hayaldir Yaşanan

Hüzünlü bir şehrin kenar mahallesinin çıkmaz sokağında, bir sessiz filmdir terk ediş. Gönülsüz de olsa uğrar yürek. Gökleri kıskandıran, tüm Leyla’lara meydan okuyan bir avazdır duyulmayan. Meltemle dalgalanan eğreti perdenin arkasında görünen muamma bir sevdadır.

Belleğin Kara Kutusu

Zaman, yitirdiğimizi sandığımız anda karşımıza çıkan bir orospudur, o herkese bir tarih yazar.
O herkesle aynı şekilde yatar, önce belleğini karartır ve sonra üzerinden yaşamın esansını çalar.
Bir rengin yoktur artık tekbaşına ve katılırsın bu karanlık

Başa Dön