Gerçek Aşk
Gerçek aşk kolay kolay bulunmuyor ve Mevlana'nın dediği gibi "Aşk bir davaya benzer, cefa çekmek de şahide; Eğer şahidin yoksa davayı kazanamazsın." O yüzden gerçek aşkın değerini bilmek gerekir...
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
Gerçek aşk kolay kolay bulunmuyor ve Mevlana'nın dediği gibi "Aşk bir davaya benzer, cefa çekmek de şahide; Eğer şahidin yoksa davayı kazanamazsın." O yüzden gerçek aşkın değerini bilmek gerekir...
Uzaylılar bizi mi ziyaret ediyorlar yoksa dini bir görevi mi yerine getiriyorlar ya da sadece dinleniyorlar mı?
Engin Geçtan
“Apartmanları bilirsiniz…
Hani o eski sempatik komşuluk ilişkilerini, içinde barındırdığı kutulara tepiştirerek yok eden apartmanları…
Bırakın cücüğünü soğanın, zarının bile kapısından sarkmaya cesaret edemediği komşulukların yaşandığı; kapıların düşüncelerden önce sürgülendiği; yağmurun düşleri uyandırmasını önlemek için hava kararmadan çekilen rengarenk perdelerin süslediği apartmanlardan bahsediyorum… Nerede
Korktum. Gözlerinin içinde, eski günlerimizin pırıl pırıl neşesine duyduğu özlemi görmekten korktum. Geç saatlere kadar oturup lafladığımız gecelere, “ yatalım artık, ” diyerek onu zorla odasına gönderişlerime, tam uykuya dalacağım sırada kapımı açıp “uyudun mu, bak aklıma ne geldi, “ deyip, yeniden başlattığı bitmek bilmeyen konuşmalarımıza, kahkahalarımıza ve
Söylentiler birbirini takip etti. Kimileri gece yarıları beyazlar giymiş ak sakallı bir ihtiyarı gördüğünü söylediğinde mahalle sakinleri iyice bir paniğe kapıldı. Hemen herkes bir şeyler söylüyordu. Bazıları bu olayın kıyametin bir habercisi olduğunu iddia ederken , kimileri artık yatırın ayağa kalkma zamanının geldiğini tartışmaya başlamıştı. Bu dedikodular yüzünden
Bir denizaltıcının aşkı. “seni seviyorum...” "ebediyete kadar"
http://cakkilic.blogspot.com/
Bir kulun olarak sana şükranlarımı sunarım ey yüce tanrım. Beni bu pislik dünyaya getirdiğin için önceleri çok sitem etmiştim. Doğduğuma bile pişman olmuştum ama bilmiyordum ki beni bir amaç için bir misyonla bu dünyaya gönderdiğini. Elbette bunları yaşarken öğrenecektim. Bu dünyanın içinde bir dünya olduğunu ve benim bir
Denize olan, sevginin ve özlemin öyküsü...
Yıllar sonra, bu sevginin muhasebesinin yapıldığı bir karşılaşma...
Zaman, yitirdiğimizi sandığımız anda karşımıza çıkan bir orospudur, o herkese bir tarih yazar.
O herkesle aynı şekilde yatar, önce belleğini karartır ve sonra üzerinden yaşamın esansını çalar.
Bir rengin yoktur artık tekbaşına ve katılırsın bu karanlık
Füruzan